Güncelleme Tarihi:
Onunla sıcak bir ağustos gününde, civar kafelerde, mahalleliyle sık sık sosyalleştiği Teşvikiye’deki evinde buluşmuştuk. Bodrum’dan henüz gelmişti. Bronz teni, polo gömleği ve şortuyla hayat enerjisi fışkırıyordu. Meslekte 60 yılı bıraktığı gazeteciliğe nasıl başladığını şu sözlerle anlatmıştı:
YEPYENİ BİR DÜNYA: GAZETECİLİK
“Gençliğin bir isyan tarafı vardır! Ben de ‘555K Eylemi’ ve öncesinde sokaklardaydım ama çok aktif değildim… Gözlemciden biraz fazla, eylemcilikten daha az. Siyasete de merak sarmıştım. Milliyet’te Abdi İpekçi’nin yazılarını okur, harçlığımla her hafta Akis Dergisi alırdım. Tanin Gazetesi’ne stajyer olarak girdim. İlk gittiğim haber de, o zamanki adı ‘Ortak Pazar’ olan Avrupa Birliği ile ‘Ankara Anlaşması’nın imzalanmasıydı… Sene 1963’tü. Çok tarihi bir gündü. Yepyeni bir dünyaya gözlerimi açmıştım ve çok hoşuma gitmişti. Fakat bir istihbarat şefi yazılarımı ‘Ver şekerim!’ diye alıyor ve neredeyse aynısını kendi yazıp içeri gönderiyordu. Birkaç ay dayandıktan sonra, ‘Al, sen temize çek!’ diye karşılık verince kendimi kapının önünde buldum!”
’HERİF AMMA GÜZEL YAŞIYOR DEDİLER’ AMA...
Cıvaoğlu, yetiştiği Akis ekolünden öğrendiği titiz gazeteciliği hayatı boyunca sürdürdü. Hareketli sosyal hayatı ve yaşama olan sevgisinden de taviz vermedi. Bu ikisini nasıl dengelediğini, “Gazeteciliği halen çok zevk alarak yapıyorum. Çok talihli bir insanım. Başından itibaren hep iyi insanlarla çalıştım. Dışarıdan bakanlar benim için “Herif amma yaşıyor, güzel yaşıyor!” derler… Evet, güzel yaşıyorum, yaşadım ama onlar daha küçük parantezlerdir. Çok çalışarak yaptım. Güneş Gazetesi’ni çıkartırken üç ay dışarı çıkmadan gün yüzü görmeden çalıştım. Akis’te de iki gün gece hiç uyumadan çalışırdık. TRT’de sabah 5’te başlardı mesaim” diye anlatmıştı.
GÖKYÜZÜNE BAK VE HATIRLA...
Söyleşimiz bittikten sonra bana bir de tüyo vermişti: “Canım sıkıldığı zaman kafamı kaldırıp gökyüzüne bakarım. Gökyüzünün muhteşem mavi rengi bana hayatın ne kadar güzel, ne kadar eşsiz olduğunu hatırlatır…”
CENAZE TÖRENİ YARIN
Güneri Cıvaoğlu için yarın saat 11.00’de Milliyet Gazetesi önünde tören düzenlenecek. Cıvaoğlu’nun cenazesi Teşvikiye Camisi’nde öğle namazı sonrasında kılınacak cenaze namazının ardından, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
GÜNERİ CIVAOĞLU KİMDİR
30 Temmuz 1939’da Ankara’da dünyaya gelen Güneri Cıvaoğlu gazeteci, avukat, haber ve televizyon sunucusu görevlerini başarıyla gerçekleştirdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken çalışmaya başlayan Cıvaoğlu, Akis Dergisi ve Yeni İstanbul Gazetesi’nde muhabir olarak gazeteciliğe adım attı. TRT’nin kuruluş sürecinde sabah haberlerini hazırlayan ekipte yer aldı. Strasbourg Üniversitesi’nde bir süre ekonomi okudu. Tercüman Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendi. Güneş Gazetesi’nin ortakları arasındaydı ve uzun süre genel yayın yönetmenliğini de bizzat yürüttü. 1996’dan beri Milliyet Gazetesi’nin başyazarıydı. Kanal D’de ana haber bülteni sunuculuğu ve yine aynı kanalda ‘Durum’ başlıklı televizyon programını sunan Cıvaoğlu ‘Şeffaf Oda’ programı ile başka kanallarda da devam etti.
BAKAN ERSOY VE ÖZEL’DEN MESAJ
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Türk basınının önemli isimlerinden, duayen gazeteci Güneri Cıvaoğlu’nun vefatını derin bir üzüntüyle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet olsun” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Vefatını üzüntüyle öğrendiğim basınımızın duayen isimlerinden Güneri Cıvaoğlu’na Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum” ifadesini kullandı.