Güncelleme Tarihi:
Türk sinemasının efsanelerinden Kemal Sunal'a eşlik eden Ece Alton, Garip filmindeki oyunculuğu ile bugün bile konuşuluyor. 'Garip' filmde rol aldıktan sonra birçok reklam filminde ve ufak çaplı projelerde boy gösteren Ece Alton'un şimdilerdeki yaşamı araştırılıyor. İşte, konuya dair merak edilenler...
Ece Alton, oyunculuğu bıraktı. Kameralardan uzak bir hayat yaşamayı tercih eden Alton, kendini turizme adadı. Bir otel sahibi olan Ece Alton, vaktinin çoğunu çapa yaparak, tuvalet temizleyerek, ütü ve çamaşırlarla boğuşarak hatta ve hatta pişi kızartarak geçiriyor.
Filmin üzerinden yıllar geçti. Ece Alton bir çok reklam filminde oynadı. Sonrasında ise setlerden tamamen uzaklaşarak kendine yeni bir dünya kurdu. 30'lu yaşlarının başında olan Ece Alton oyunculuğunu, eğitimini ve şimdiki hayatını Hürriyet'e anlatmıştı;
"İlkokula başlamak üzereyken evimize annemin bir öğrencisi misafirliğe gelmiş. Benim halimi görünce de 'Evde yorucu oluyodur. Acaba siz bunu bir film setine denemelere mi götürseniz? Varsa içinde kalmasın' demiş."
Ece Alton'un set macerası böylece başlamış. Önce reklam filmlerinde rol almış, sonrasında 'Garip' filmi gelmiş.
"Reklam filmlerinin çekimleri devam ederken, o dönem çalıştığımız ajans film projesini önümüze getirdi. Keşke mikrofonu Fatma Girik ve Memduh Ün'e uzatma şansımız olsaydı... Seçmeleri az çok anımsıyorum. 'Onuncu kattan atlanacak, cam kırılacak' diye anlatıyordu rahmetli Memduh Ün. Bütün çocuklar sinmiş. Annesine sarılıp ağlayanlar bile vardı. Bir de ben vardım '100. kattan da atlarım o ne ki?' diye öne fırlayan. Atlamayanlar şimdi mühendis olmuşlardır."
Sonrasında Gecenin Öteki Yüzü (dizi), Beyaz Bisiklet, Keşanlı Ali Destanı, Öncüler Çocuk Kulübü (dizi), Emel Sayın ile 23 Nisan klipleri ve Halit Kıvanç ile TRT Çocuk Şenliği gibi bir çok projede yer almış Alton.
Ece Alton'un kameralardan uzaklaşma sebebi çocuklara uygun senaryoların gelmemesiymiş.
"Çocuk yıldızlı senaryolarda dayak, fuhuş, yalan, arabesk para yapıyor. Kan, şiddet, entrika izleniyor. Bugünden pek farklı değil gibi... Çocuk yıldızlı, çocuk tabiatına uygun senaryolar ise finans sıkıntısı çekiyor, gerçekleşemiyor. Biz çocuk tabiatlı senaryoları istiyoruz ama onları kimse istemiyor. Biz de arabesk istemiyoruz. Ona 'hayır', buna 'hayır' diyerek kamera ile birbirimizden uzaklaştık"
Sonrasında Ece Alton için spor macerası başlamış...
"Ne hikmetse kendimi buz patenine vurdum. O zamanlar bu sporu yapan en fazla 30 kişiden biriydim. İstanbul ve Türkiye'de madalya aldım. Yanına bir de bale geldi, sonrasında ata binmeye başladım..."
Bu yoğunluk arasında okula pek fazla vakit ayıramamış Ece Alton...
"Okula pek gidemedim.Dolayısı ile mühendis de olmadım. İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyatı okudum. Aynı bölümde yüksek lisans yaptım. Okula gidip gelirken bir seyahat acentasında turizm ile tanıştım. Acenta, otel, konferans derken bütün harçlıklarım bu sayede çıktı. Yüksek lisans bitip doktora başlayınca bir yandan da Turizm Otelcilik okudum. Bir süre daha İstanbul'da çalıştım"
Kendini turizme adayan Alton, şu sıralar sahibi olduğu 5 odalı otelin işletmeciliğini yapıyor.
"Son 6 senedir Assos, Behramkale'deyim. Assos Alarga adını verdiğim otelde hem çalışıyor hem yaşıyorum. Otel dünyası da bir sahne. Hergün seyirciniz değişiyor ve siz her gün ayrı bir senaryo ile günü bitiriyorsunuz. Misafirler olduğu sürece kamera hep kayıtta. Onları mutlu edeceksiniz hedef bu. İster ağlayın, ister gülün seyirciyi etkileyeceksiniz. Uzun saatler, özel hayatsız bir yaşam vardır otellerde. Birileri eğlenirken, bayram seyran yaparken siz onların mutluluğu için çalışırsınız."
Not: Röportaj 2016 yılında yapılmıştır.