Güncelleme Tarihi:
Bazı ilişkiler ne yaparsanız yapın, yakanızı bırakmaz. Sonunda her şeyi göze alıp resti çeker, tüm kapıları kapatırsınız. Bitti zannedersiniz. Özgürlük bayrağını hayatınızın orta yerine çekersiniz. Gerçekten çok tatlısınız! Siz terk ettiniz diye her şey bitti mi sandınız? Eğer karşınızda saplantılı biri varsa o terk etmeden hiçbir şey bitmez. Genellikle uzun ilişkilerin ardından ortaya çıkan bu durum, karşınızdakinin ne kadar acı çekmeyi sevdiği ve saplantılı olma oranına bağlı olarak daha uzun ya da kısa sürebilir. Sizi ikna etmek için girmediği şekil, denemediği yol kalmaz. Fakat ne demişler; ‘Huylu huyundan vazgeçmez, eski sevgili evlat olsa yine de sevilmez.’
DRAM 1: SENSİZ YAŞAYAMIYORUM
Kalbiniz taştan değil ya, siz de üzülüyorsunuz. Kırmadan, acıtmadan terk etmeye çalıştığınıza eminiz. Güzellikle ikna ettiniz, el sıkışıp, son kez sarılıp, ‘bir kahve içmek için mutlaka buluşalım ilerleyen zamanlarda’ dileklerinin ardından son buluşmanızdan içiniz rahat ayrıldınız. Ama o da ne? 5 gün sonra en yakın arkadaşlarınızdan ‘Seninki çok kötüymüş, sensiz yaşayamıyormuş, her şey için çok pişmanmış, değişecekmiş!’ cümlelerini duymaya başlarsınız. Bir kere şunu unutmayın, onun hayatına girene kadar sizsiz nasıl yaşadıysa sizden sonra da gayet güzel yaşar. Bu noktada sakın ‘arkadaşlarımı nasıl arar, rahatsız eder’ diyerek gaza gelip aramayın. Zaten istediği bu. İlgiyi üzerine çekip, sizinle konuşmak ve ikna etmeyi denemek. Eğer samimi arkadaşlarınızsa söz konusu olan, telefonlarına çıkmamalarını söyleyebilirsiniz. Ortak arkadaşınızsa, bu konuları konuşmak istemediğinizi söyleyip, konuyu kapatabilirsiniz.
DRAM 2: SEN DE BENİ ÇOK SEVİYORSUN
Saplantılı eski sevgililer onları sevmekten vazgeçtiğinize inanmaz. Bunalım yaşadığınıza, bunun geçici olduğuna, aslında onu çok sevdiğinize ikna etmeye çalışırlar. Yemeyin! Sakın ‘gerçekten acaba böyle mi?’ diye düşünmeyin. Onu terk etme sebeplerinizi listeleyin ve her gün tok karnına günde iki kere okuyun. Hatta canınızı çok sıkarsa ileri gidin. Artık ona karşı bir şey hissetmediğinizi, bir erkeğe duyulabilecek aşkınızın kaybolduğunu, çekiciliğini yitirdiğini, paylaşacak hiçbir şey kalmadığını altını çize çize, tekrar tekrar, cümleleri gerekirse tersten okuyarak söyleyin.
DRAM 3: KIZINIZI ÇOK SEVİYORUM
Aileler tanışıyorsa, vay halinize. Hele de birbirlerini seviyor ve ilişkinin bitmesini istemiyorlarsa, iki kere vay halinize. Önce kendi ailenize ilişkinin neden bittiğini anlatın. Çünkü annenize açılacak taciz telefonları yakında başlayacak. İlişkiniz sırasında bayramlarda bile annenizi aramayan adam bir anda Kabotaj Bayramı’nı bile kutlamak için annenizi arayacak hale gelebilir. Her iki kelimesinin arasına da ‘Ben kızınızı çok seviyorum, değiştim, o bana inanmıyor, onu çok mutlu edeceğim’ cümlesini mutlaka sıkıştıracaktır. Annenizi ikna etmeniz kolay. Kimse çocuğunun mutsuzluğuna dayanamaz. Annenize ‘beni mutlu etmiyordu aksine son zamanlarda onunla birlikteyken çok üzgündüm’ dediğiniz anda konu sonsuza dek kapanacaktır. Asıl sorun karşı tarafın ailesinden gelen telefonlarda! Elbette yaşlarına hürmeten saygısızlık yapmamanız, ‘ne olur bir daha dene’ talepleri karşısında sessizliğe gömülmeniz normal. Onlara ilişkiyi ikinizin yaşadığını, neden ayrıldığınızı ona anlattığınızı, artık inancınız kalmadığını ve sebeplerini ona sormaları gerektiğini, araya girmeye çalışmaktan vazgeçmelerini kibarca anlatın. Olmuyorsa açık açık ‘oğlunuzu artık sevmiyorum’ da diyebilirsiniz!
DRAM 4: ÖMÜR BOYU SENİ SEVECEĞİM
Yok ya! Bugüne kadar neredeydin? Ömür boyu sevene daha önce rastladınız mı hiç? Kafanızı kaldırıp, etrafa bakın. ‘Sen beni terk etsen de ben seni seveceğim. Senden vazgeçmeyeceğim’ numaralarına inanmayın. Çiçeklere böceklere kanmayın. ‘Tabii canım, sana iyi sevmeler fakat ben artık evde yokum’ diyerek konuyu kapatın.
DRAM 5: BAŞKASIYLA OLSAN DA SEVECEĞİM
Yalanın kuyruklusu işte bu. ‘Ömür boyu seni seveceğim’ yetmezse, ‘hayatına başkası girse de seveceğim’ demeye çekinmez saplantılı eski sevgililer. Bu cümleyle aslında hayatınıza yeni biri girip girmediğini de ölçmeye çalışırlar. Düşmeyin tuzağa. 'Tünele giriyorum, telefon kesilebilir' diyerek konuşmayı bitirebilirsiniz.
KESİN ÇÖZÜM
Sabrın da bir sınırı var. Yılların hatırına onu kırmamak için tüm telefonlarına yanıt verdiniz; ailenizi, arkadaşlarınızı aramasına göz yumdunuz. Zamanın her şeyin ilacı olduğuna, atlatacağına inandınız. Fakat bir adım ilerleyemediğini, hatta artık haddini aştığını gördüğünüz noktada kesin çözüm önerimiz var; hayatınıza birinin girdiğini ima edin ama sakın girdi demeyin! Bu imanızın sonucunda sinirden çıldırıp huylunun huyundan vazgeçmediğini birkaç dakikada anlayacaksınız. Tüm ‘değiştim, çok pişmanım’ yalanları gün yüzüne çıkacak. Bu süreçte sakladığı kini, nefreti kusacak. Şimdi, gönül rahatlığıyla onu terk etmekle ne kadar doğru karar verdiğinizi söyleyip, artık köprüleri yıkabilirsiniz. Zaten muhtemelen yıkmanıza gerek kalamadan o yıkacak. Hatta duymak için kıvrandığınız cümleyi muhtemelen duyacaksınız; ‘seni artık terk ediyorum.’ Test edildi, onaylandı!