Güncelleme Tarihi:
1- Çatapat
Önce bir ‘pat’ sesi ardından, sevinç çığlıkları ve ‘Yeter evladım’ nağraları. Sabahın erken saatlerinde başlayıp, havanın kararmasına rağmen hala bütün mahalleyi anlık irkilmelere koşturmaya doymayan çocukların en sevdiği oyundu çatapat.
2- Seyyar Salıncak
Bayram demek mahalleye neşe, eğlence ve çoşkunun gelmesi demekti. Birden üst sokaktan döndükçe zili çalan salıncakçı girerdi ve koşturmaca başlardı. Çocuklar hiç yorulmazdı ama salıncağın ortasında ağırlığı ile denge kurmak durumunda olan seyyar salıncakçı için aynı şeyi söyleyemeyiz.
3- Pamuk Şeker
Sadece yapılışını izlemek bile ayrı zevkliydi. İnce iplerin birleşip, renkli bulutlar oluşturmasını seyredip de bundan yemek istemeyecek birini bulmak imkansızdı.
Sıraya girilir ve pamuk şekercinin daha hızlı olması beklenirdi.
4- Kartpostal
Eski bayramlarda insanları en mutlu eden şeylerden biri de uzaklardaki akrabadan gelen güzel bir kartpostaldı. Zarfından çıkarılır, sevinçle okunur ve koleksiyondaki yerini alırdı.
5- Kristal Kolonya Şişesi
Kristal şişeler, her evde sadece bayramlarda ya da özel misafirler geldiğinde ortaya çıkan nesnelerden biridir. Yanına aldığı diğer kristal takım arkadaşları ile evin kokusunu değiştirdiği gibi havasına da bir sıcaklık getirirdi.
6- Bayram Gazetesi
Bayramın geldiğini anlamanın en kolay yolu bakkaldaki gazete standına bakmak olurdu. Çünkü şimdilerde hiç göremeyeceğimiz şekilde az sayfalı, tek bir bayram gazetesi olurdu ve ayrıca az miktarda basıldığı için hemen biterdi. Bayramda erken kalkmak için bir neden daha.