Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Güncelleme Tarihi:

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2015 01:39

‘Paramparça’ dizisinin yıldızı Erkan Petekkaya, çocukluğunu Türk filmlerindeki kovalama sahnelerini seyrederek geçirdi. Büyüdü, tıpkı hayran olduğu isimler gibi bir yıldız oldu. Bir eksik kaldı: Kovalamaca sahnelerindeki gibi klasik bir otomobil. 44 yaşındaki oyuncu, bu arzusunu da yerine getirme hazırlığında. Petekkaya’yla kısa bir yol yaptık, tatil rotalarını, yolda uğramayı sevdiği mekânları ve kaybolma hayallerini konuştuk. İşte oyuncudan yola ve yaza dair tavsiyeler...

Haberin Devamı

Klasik otomobillere karşı büyük bir tutkunuz var. Nedir bunun kaynağı?
Çocukluğumdan beri vardı merakım aslında. O da eski Türk filmlerinden dolayı. ... O filmleri seyrede seyrede işte düşkün olduk. Özellikle de kovalama sahneleri yüzünden... Hatırlarsanız, orada Chevrolet ya da Ford arabalar kullanılırdı.

Poz verdiğimiz araba da Hulusi Kentmen’in 56 model Ford Fairlane’i zaten... Sizin garajınızda ne modeller var?
Şimdilik klasik bir model yok çünkü çok emek, zaman ve para isteyen bir şey. Bundan 7-8 sene önce bir ‘66 Jaguar’ım vardı. Ama çift depoydu, hayatı bitiriyordu benzin parasıyla. Kavacık’tan Akmerkez’e git-gel, 500 kâğıt yandı gitti. Bir de çok dikkat çekiyordu, utanıyordum binmeye. Belki bir işadamı olsam belki sorun olmazdı. Fakat bu mesleği yaptığım için zaten göz önündeyim, öyle bir arabaya binince daha çok bakıyorlar, utanıyorum. Bir biniyorum, herkes bakıyor. Geri verdim sahibine bir süre sonra...

Haberin Devamı

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Utangaçlık yüzünden arabanızdan mı oldunuz?
O da var da ama sahibi ona gözü gibi bakmıştı. Bir dönem paraya sıkışmış, o yüzden satışa çıkarmış. Ağlayarak verdi arabayı bana. Ben de “Abi söz, durumun düzelsin sana geri vereceğim” dedim. Sonra boşanmış çiftlere döndük, çocuğu verir gibi haftada iki gün ona veriyordum. Ara sıra geliyordu, bakıyordu filan... Durumu düzelince de ona geri verdim. Biraz emanet gibi oldu.

Antikaya, eski evlere de düşkünlük var mı peki?
Hayır, hatta hiç sevmem. Eski şeylerden pek hoşlanmam. Mesela eski evleri sevmem. Kim bilir içinde ne yaşanmışlıklar, ne enerjiler vardır. Gerek yok. Ama iş arabaya gelince değişiyor. O arabaların ruhları var, yaşanmışlıkları var. Bu konuda tecrübeli sayılırım, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde bol bol kullandım. Ama onlar burada gördüğümüz gibi bakımlı modeller değildi, binmesi, kullanması çok zordu.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Haberin Devamı

Hayallerinizi hangi otomobil süslüyor?
Çok var ya... Ama en çok Jaguar ve Mercedes’lere karşı merakım var. Ama tek tek tüm parçalarını toplamaya zamanım olunca alacağım. Gıcır gıcır hazır almak, araba sevdasına yakışmayan bir tutum. Arabayı toplamak da zor. Her parçasını tek tek arıyorsunuz, bazen bir kablo için, boru için aylar ayı bekliyorsunuz.

Nerelerden buluyorsunuz parçaları?
Artık internetten, Avrupa’dan, Amerika’dan sipariş ediyorsun. Ama en zevklisi ustalarla çalışmak. Bu işe gönül koymuş ustalar var. Mesela ‘Amerikancı Hikmet’ vardır Aksaray’da... Bülent Usta var, İngilizci. Ustanın da iyi kalpli olması lazım. Kötü kalpli birine denk gelirseniz yanarsınız. Sizi her türlü kazıklamaya kalkar, umutlarınızı yok eder. “Üç ay sonra gelecek” der, altı ay bekleseniz bile gelmez. Siz çıldırırsınız.

Haberin Devamı

Altı ay bir tel için beklemek, üstelik para saçmak. Eziyetli biraz sanki...
Ama kullanması çok zevkli. Jaguar’ımın direksiyonunu serçe parmağımla bile oynatabilirdim mesela. Dönmesi çok zevkli, genişten alıyorsunuz, açıktan alıyorsunuz filan... Bir de sesi çok değişik.

O ses en son model lüks arabalarda da yok mu?
Aynı şey değil işte. İkisinin sesi farklı. Tabii Ferrari’ler de güzel ama zaten hız tutkum yüzünden bu tip arabalardan uzak duruyorum. Oğlum 5-6 yaşında “Ferrari alalım” diye tutturuyordu. Ferrari aşkını dindirmek için bir arkadaşımdan ödünç aldım. Bir iki tur attık, sesinden korktu herhalde “Yok baba istemiyorum” dedi.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Haberin Devamı

Hız tutkusundan bahsettiniz... Hiç ciddi bir kaza geçirdiniz mi?
Bir kez. Sonrasında önlem aldım. Henüz evli değildim, annemin babamın ve kız kardeşimin birlikte resmini koydum 140’ın üzerine, o ibre babamın kafasına gelince yavaşlıyordum. Düşününce şu an gençlere sinirlendiğimiz her şeyi zamanında ben de yaptım ne yazık ki.

BODRUM YERİNE SAROS, AVRUPA DEĞİL AFRİKA

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
BİR BUÇUK AY TEKNEDEN AYRILMAM

Geçen yıla kadar hep Türkiye’de tatil yaptım çünkü yurtdışına çıkmayı sevmiyorum. Alanya’dan Saroz’a kadar bütün kıyıları biliyorum çünkü hepsini tekneyle gezdim. Bilmediğim koy yok. Yelkenli sevmiyorum, guletle geziyorum. Normalde 1.5 ay tekneden inmediğim oluyor. Eşim de seviyor, oğlum da seviyor, bebekliğinden beri alıştı. Rahat oluyor. Bodrum’dan falan hoşlanmıyorum, 12 sene gitmedim oraya. Geçen sene tekneyle mecburen marinaya yanaşmak zorunda kaldım, sanki tatilimi orada geçirmişim gibi gözüktü. Ama bana göre değil, çok magazinel. Otel tatillerini de hiç sevmiyorum. Öyle beach’te filan işim olmaz. Çok gülüyorum oradakilerin hallerine, ellerinde pareo mu ne ondan, topuklu ayakkabılarla plaja geliyorlar, kuaförden denize. Sonra da yan yan yüzüyorlar, şaka gibi ya!

Haberin Devamı

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
KABİLELERDE ELEKTRİKSİZ YAŞAM

Yurtdışında tatil için oğlumun büyümesini bekledim. Yaşı büyüsün, gördüğünü anlasın, vizyonu gelişsin diye. O yüzden geçen seneye kadar çıkmadım. Geçen yaz Cape Town’a gittik, oradan Johannesburg’a geçtik, oradan da Mauritius’a. Enteresan bir Afrika turu oldu. Kabilelere filan gittik, içinde elektrik olmayan çadırlarda yaşayan insanları gördüm, başka hayatlar gördüm. Egzotik yerleri seviyorum. Yoksa Paris’e, Roma’ya gitmeyi sevmiyorum. Avrupa’da her şey aynı, davranış biçimleri de aynı. Oraları beğenenlere de saygı duyuyorum ama benim tarzım değil.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
KÜBA BOZULMADAN GÖRMEK LAZIM

Bu sene henüz bozulmadan Küba’yı gidip görmek istiyorum. Yavaş yavaş farklı bir yer olacak. Henüz bozulmadan, Castro ölmeden, Amerika da tamamen girmeden Küba’ya gidip orada bir 68’leri yaşamak lazım. Dünyada Amerika’ya bu kadar yakın olup da bozulmayan bir yer olamaz herhalde.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
KAYBOLMAK GEREK BAZEN

Bir gün tatilim yok. Dizi setim beş gün, diğer günlerde de ya röportaj var ya davet var ya etkinlik. Gitmezsem de olmuyor. Mesleğimin en zor yanı bu: Bir düzen yok. Sadece yazın dipdibeyiz. İnsan üzülüyor: Bazen evin içinde 3-4 gün görmüyorum oğlumu. Uykuda görebiliyorum. Geçen gün yine uyurken seyrettim, eskiden küçük bir çocuk yatıyordu o yatakta, şimdi koca adam olmuş. Kötü oldum, çocuğum ben onu göremeden büyüyor. Ama bir projem var. Biraz daha büyüsün, onu da okuldan da alıp, bir sene ortadan kaybolacağız. Karım, oğlum, ben dünya turuna çıkacağız, kutuplar filan ne varsa gezeceğiz.

KLASİK OTOMOBİL SAHİBİ OLMANIN 3 PÜF NOKTASI

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
EN UCUZU 12 BİN TL'DEN BAŞLIYOR

Bir klasik otomobil sahibi olmak istiyorsanız, en uygun otomobil Anadol. 5-6 bin liraya kalıp, restore etmek için benzer bir bütçe de ayırarak yaklaşık 12 bin TL’ye bir Anadol sahibi olabilirsiniz. Tavan fiyatı ise seçmek bir hayli güç, seçtiğiniz arabaya göre değişir. Onlarca milyon dolara satılan klasik otomobiller var.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
EN ÖNEMLİ UNSUR USTALAR

Sayıları azalsa da sadece dinleyerek teşhis koyabilecek özellikte ustalar var. Arabanın modeline göre ustası değişir. Maslak Jaguar& Rolls Royce’ta Bülent Usta İngiliz arabalar konusunda uzman. Sanayi Mahallesi’ndeki S&S Motors’da Mercedes ve Amerikan arabalarında başarılı restorasyonlar yapıyorlar. Dolapdere’de Vahap Usta gibi ustalar kaporta ve boya konusunda oldukça iyi.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
AŞIRI RESTORASYON ARABANIN DEĞERİNİ DÜŞÜRÜR

Klasik otomobillerde onu değerli kılan en önemli unsur, arabayı yapıldığı yıla en sadık kalınarak yenilenmiş halinde korumak. İç aksamını, aksesuvarlarını filan aynı malzemelerden yapmak çok önemli. İşi abartırsanız, arabanın değeri düşüyor.

PETEKKAYA'NIN GURME HARİTASI

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
BALIK DEDİĞİN DENİZ KIYISINDA YENİR

Balık yemeyi çok ama çok severim. Ama denizi görebileceğim, kıyıdaki balıkçılarda yemeyi seviyorum, sokağa bakan ya da alışveriş merkezlerinde olanları değil. Özellikle Arnavutköy’de sahildeki balıkçıların neredeyse hepsinde oturuyorum. Garsonları, şefleri artık isimleriyle tanıyorum, hepsiyle arkadaş olduk.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
ETİ YEŞİL ALANDA YEMENİN KEYFİ BAŞKA

Et işinden iyi anlıyorum. Favorim açık havada, yeşillikler içinde yapılan ve yenen mangal. Polonezköy ve Beykoz’da bu tip pek çok mekân var gittiğim. Benim de ‘Mest Et’ adlı bir yerim var Acarkent’te, o da yeşillikler içinde, ormana bakıyor.

Erkan Petekkaya: Yolların ustası klasiğin hastası
YOL LOKANTALARINA GİDİN

Arabaya atlayıp uzun yolda seyahat etmek keyif verici. Yol üstünde gidilen lokantalar ise olaya farklı bir lezzet katıyor. Özellikle Antalya-Kaş yolundaki lokantalar çok iyi. Üstelik hiç ummadığınız yemeklerle de karşılaşabiliyorsunuz. Bir kere de Denizli civarında bir mantar lokantasına gitmiştim. Adını hatırlamıyorum ama mantardan biftek, döner ne ararsanız yapıyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!