Güncelleme Tarihi:
Kişisel eğitmeni: Banks, kişisel eğitmeni Joselynne Boschen’in muhteşem bir antrenör olduğunu söylüyor ve “Kocam ve ben altı yıldır onunla çalışıyoruz” diyor. Ama son zamanlarda eşinin spora kendisinden daha düşkün olduğunu söylüyor ve gülerek ekliyor:
“Sonuçta genetik olarak buna benden daha çok ihtiyacı var.”
Abur cuburu saklamak: Banks’in şu sözleri, formda kalma sırrını açıklıyor, “İnsanlar bana sürekli nasıl bu kadar ince kalabildiğimi soruyor ve ben de onlara, ‘Markete gittiğinizde kurabiye yerine daha çok muz alın’ diyorum.” Bazen kendini tutamayıp abur cubur aldığında, onları evde gözünün göremeyeceği, alışılmadık bir yere saklıyormuş: Dondurucuya. Böylelikle hepsini yiyip bitirmektense onları unutmuş oluyor.
Yaşını Sevmek: Banks, “Photoshop hayranıyım. Tek korkum, fotoğraflarımın üzerinde çok fazla oynanması. Fotoğraflarda 20 yaşındaymış gibi görünmek değil, görüntümün yaşadığım hayatla orantılı olmasını isterim” diyor.
GARSONLAR BİZDEN NEFRET EDİYOR
Vintage kıyafet alışverişi: Röportaj sırasında Elizabeth’in üzerinde kalp işlemeli kırmızı bir Marc Jacobs elbise, onun üstünde de doğduğu kent Pittsfield’dan aldığı, mavi üzerine beyaz çizgili muhteşem bir hırka var. Banks, “Küçücük bir kent olan Pitssfield’da iki harika vintage mağazası var. Oraya gittiğim zaman bu mağazaları daima ziyaret eder, kendime göre güzel bir şeyler bulurum” diyor.
Beyaz yok diyeti: Elizabeth, hızlı bir metabolizmaya sahip ve sağlıklı beslenen biri olduğunu söylüyor. Fakat James Marsden’in yanında iç çamaşırlarıyla göründüğü “Hayatımın En Kötü Gecesi” filmindeki gibi bir role hazırlanıyorsa, sıkı bir çalışmaya ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden tüm beyazları hayatından çıkarıyor. Banks, “Aslında bu glütensiz bir diyet: Pirinç, ekmek ve makarna yok. Ama bolca sebze ve protein tüketiyorum. Ayrıca bol bol su ve çay içiyorum... Biraz da alkol” diyor.
Yarım porsiyon: Kilosunu kontrol altında tutmaya çalıştığında Elizabeth bu stratejiyi uyguluyor. “Porsiyon kontrolü ciddi bir problem.
Kocamla her zaman sipariş ettiğimiz aperatifleri ve ana yemekleri paylaşıyoruz. Eminim garsonlar bizden nefret ediyordur” diyor.
Sivilcelerle savaşan ikili: Elizabeth büyüme döneminde cildinin oldukça sorunlu olduğunu itiraf ediyor: “Yaşım ilerledikçe artık sivilce sorunumun kalmayacağını düşünürdüm. Yanılmışım!” Sivilce oluşmasını önlemek içinse çeşitli kremler kullandığını söylüyor.
Kendine zaman ayırmak: Banks, “Tanıdığım herkes kendini sanki sürekli çalışıyormuş gibi hissediyor, iş ve özel hayatları arasındaki sınırlar çok bulanık.
7/24 e-posta gönderebilen akıllı telefonlarımız var ama ben 21.00’den sonra e-postalarıma bakmıyorum” diyor.
18 YAŞINDAN BERİ EŞİYLE BİRLİKTE
Elizabeth ve eşi Max Handelman ile zaman geçirmek için detaylı planlar yapmıyor. Banks, “Çocukların bakıcısının biraz geç çıkmasını rica edip birlikte suşi yemeye gidiyoruz. Pazar günleriyse birlikte koltuğa kıvrılıp dizi izliyoruz” diyor.
Elizabeth 18 yaşından beri eşiyle birlikte. Peki, bunun sırrı ne? Elizabeth, sırrın ‘nezaket’ olduğunu söylüyor: “Bir ilişkinin yürümeyeceğini gösteren belirtilerden biri saygısızlıktır. Herkes partneriyle ilgili onu utandıracak ya da üzecek bir şey keşfedebilir ama eğer bunu kavga sırasında onun yüzüne vuruyorsa her şeyi mahveder. Çünkü bu şeyleri ona karşı kullanmayacak kadar ona saygı duymuyordur.”