Ece Uslu: Umarım bu kötü günleri daha güzel günleri getirmesi için yaşıyoruzdur

Sizin her diziniz iyi reyting alıyor, uzun süre devam ediyor. Ekranda verilen büyük mücadelede ayakta kalma sırrınız ne?

- Hikâye, yönetmen ve cast... Hepsi bir bütün. 16 yaşımdan beri minik adımlarla bu sektörde ilerledim. Bu yolculukta belki de en şanslı olduğum taraf bu. Bir anda şöhret olup sonra büyük bir düşüş yaşamadım. Elbette benim de tutmayan işlerim oldu ama çok güçlü projelere de denk geldim. Belki de şansımı iyi değerlendirdim ve hep disiplinli çalıştım. İşime, karakterime ve ekibime sahip çıkmayı çok önemsiyorum.

İşlerinizin dışında çok az görünüyorsunuz...

- Bu, hayat tarzımla alakalı. Kendimi gizlemek gibi özel bir çabam yok. Evde olmayı seven bir Başak burcuyum. Star algısı zaten benim karakterime ters. Oyuncuyum ve işimi yapıyorum...

27 yıldır ekrandasınız. Nasıldır bu sektör?

- Gittikçe zorlaşıyor. Çalışma saatlerimiz en büyük sorunumuz. Her sanatçının, çalışanın sağlığına kadar etkiliyor. Bu gerçekler kabul edilirse belki her şey çok daha güzel olacak.  

Yeni diziniz ‘Dayan Yüreğim’de çocukları için mücadele eden bir anneyi canlandırıyorsunuz. Ekranda çocukları için mücadele eden kadın karakterlere aşinayız. Siz bu klişeyi kırmak için ne yapacaksınız?

- Biz, bir kadının dayanma gücünü ve bu gücün nereden geldiğini göreceğiz. Karakterim Elvan, iki çocuk annesi. Evine, eşine bağlı... Ne yaşarsa yaşasın kabulleniyor, şükrediyor ancak hayat ona hiç de adil davranmıyor. “Hayat insanı bu kadar mı sınar” derler ya... İşte Elvan’ı o kadar sınıyor.

Mahsun’un inanılmaz güçlü bir enerjisi var

Haftaya vizyona girecek ‘Vezir Parmağı’nda çok farklı bir karakter canlandırıyorum. İzleyiciye sürpriz olsun. Eğlenceli  bir komedi filmi yaptık. Mahsun (Kırmızıgül) ile yollarımız birkaç kez kesişmişti fakat çalışmamıştık. Sinemada onunla çalışmayı çok istiyordum. Bu isteğim gerçekleşti. Mahsun’un sette inanılmaz güçlü bir enerjisi var, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji...

POLİTİKA İNANMADIĞIM BİR ŞEY

40’lı yaşlarla hayatta neler değişti?

- Her şeyin daha fazla farkına varıyorsunuz. Daha donanımlı, daha bilinçli ve farkındalıkla ilerleyen bir geçiş ve olgunluk dönemi... Kendini daha çok anlamaya başlıyor ve önemsiyorsun. Son dönemde dünyanın hali ve geldiğimiz nokta beni şaşırtıyor. Umarım bu kötü günleri daha güzel günleri getirmesi için yaşıyoruzdur.

Siyaset ne kadar ilgi alanınızda?

- Herkes kadar ilgileniyorum ama politika çocukluğumdan beri hiç inanmadığım bir şey. Tamamen bir oyun ve ister istemez hepimiz içinde dolanıp duruyoruz.

Nelerle derdiniz var?

- Güvenle ilgili dertlerim oluyor. Haksızlık, saygısızlık, gereksiz zarar verici ve yıkıcı yalanlar beni kızdırıyor. Ufak şeylerse sevinmeme yetiyor.

Cool bir duruşunuz var, hatta kimileri sizi ‘soğuk’ bulduğunu söylüyor...

- Sanırım bu benim plastiğimle ve duruşumla ilgili... Ama zaten hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Bu yüzden önyargılı olmamayı öğrenmek lazım.

1997, Kara Melek

Tek taraflı aşk acı vericidir

Aşk! Tek taraflı olanı acı vericidir. Önemli olan aşkı, sevgiye ve saygıya dönüştürüp devam ettirebilmek. Bence birinin aşkı nasıl tanımladığı onun yaşadıklarında gizlidir. Aşkı çözmek zor; çünkü çözüldüğünde aşk olmaktan çıkar.

İzmirli olmak ayrıcalık...

İzmirliyim. İzmirli olmak ayrıcalık. İnsanı yormayan bir şehir. Sahil kenti olduğu için sanırım insanları sıcak, canayakın ve güzel. Bütün çocukluğum orda geçti, arkadaşlarımla hâlâ görüşüyorum. Sokak oyunlarımızı hatırlıyorum.

EN SON

Ne okudu: Votka Pera/Aybike Ertürk

Ne izledi: La La Land

Ne dinledi: LP