Dustin Hoffman çok pişman
Güncelleme Tarihi:
İki Oscar ödüllü ünlü aktör Dustin Hoffman (77), "Oyuncu olacağıma piyanist olsaydım daha iyiydi. Ama ben asla saygıdeğer bir müzisyen olamam" dedi.
Dustin Hoffman (77), Independent gazetesine verdiği röportajda sinema sektörünü değerlendirdi. Televizyonun sinema endüstrisini geride bıraktığını ve maddi kaygıların sektöre zarar verdiğini söyleyen ünlü aktör, "Bugünlerde televizyon dünyası, hiç olmadığı kadar büyük. Sinema sektörü ise hiç olmadığı kadar kötü" dedi.
Hoffman, günden güne ilerleyen dijital teknoloji dolayısıyla yönetmenlerin bir filmi 3 haftada bitirmek zorunda kaldıklarını söyledi. "Bu büyük bir baskıdır" diyen ünlü aktör, kendi yaşadıklarından örnekler verdi:
"Küçük bir bütçeyle de iyi bir film yapılabileceğine artık kimse inanmıyor. Halbuki biz 1967 yılında The Graduate (Aşk Mevsimi) filmini çekerken, -ki bu film hala çok beğenilir- bütçemiz çok düşüktü. Ama üç yılda yazılan şahane bir senaryomuz vardı. Olağanüstü bir yönetmene (Mike Nichols), olağanüstü bir ekibe sahiptik. Fakat baktığınız zaman, dört duvar arasında geçiyordu, mütevazı bir filmdi."
'ASLA İYİ BİR MÜZİSYEN OLAMAM AMA...'
'The Graduate' filminden bir sahne...
Genellikle ilk oynanan rollerin kötü olduğunu söyleyen Hoffman, "Ben ise delice bir şansla, The Graduate (Aşk Mevsimi) filminde başrol aldım ve bu her şeyi değiştirdi, bir anda yıldız oldum. Çoğu aktör tabiri caizce 'yardımcı rollerde' oynayarak bu işe başlar. Rolün adı her ne kadar 'yardımcı' olsa da, sizin göreviniz oynadığınız karakteri parlatıp 'başrol'müş gibi oynamaktır. Sonra belli bir yaşa erişirsiniz -ki ne yazık ki kadın oyuncular için bu yaş daha erkendir-, o yaştan sonra tekrar 'yardımcı aktör' olursunuz. Oyunculuğun doğası bu" dedi.
Dustin Hoffman, 2012 yılında çektiği 'Quartet' adlı filmle yönetmenlik koltuğuna da oturmuştu. Müzikal bir temaya sahip olan film, Hoffman'ın gizli tutkusunu ortaya çıkarıyordu:
"Piyano çalmayı her şeyden daha çok seviyorum ama bu işi yaparak para kazanacak kadar başarılı değilim. Eğer tanrı omuzlarıma dokunsa ve dese ki 'Artık oyunculuk yok, yönetmenlik yok, saygıdeğer bir caz piyanisti olacaksın...' Ama ben asla saygıdeğer bir müzisyen olamam. İyi bir müzik kulağım yok. Yine de yapmak isterdim. Daha doğrusu, yapabilmek isterdim."