Güncelleme Tarihi:
Geleceği şekillendiren mega trendin en tepesine enerji teknolojileri oturmuş durumda. Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, tüm dünyanın geleceğini kontrol altına almaya başladı bile. Bu çerçevede, çevreyi kirletmeyen yenilenebilir enerji kaynakları geleceğe damgasını vuracak. İşte, uzmanların öngörülerinden bazıları:
KÖMÜRE VE PETROLE İHTİYAÇ KALMAYACAK
Jacque Fresco: “Dünyada, şu anda küresel ihtiyaçlardan çok daha fazla miktarda ve değişik formlarda yenilenebilir enerji kaynağı var. Gelecekte jeotermal enerji, dalga enerjisi, geçişmeli enerji, rüzgar enerjisi, Okyanus Termal Enerji Dönüştürme (OTEC) teknikleri ve bunlar gibi daha birçok çevreyi kirletmeyen yeni enerji kaynakları kullanılacak. Kömür, petrol ve hidroliğe artık ihtiyaç kalmayacak. Tüm bu yenilenebilir enerji kaynaklarını birbiriyle bağlantılı hale getirmek, teknolojik olarak muazzam kapasitede ilerlemiş bir toplum inşa etmemizi sağlayacak.”
GÜNEŞ ENERJİSİ PANELLERİ OLACAK
Dr. James Canton: “Yenilenebilir enerji, popüler ana akım enerji kaynağı olacak. Güneş enerjisi teknolojileri her geçen gün daha da güçleniyor ve ucuzluyor. Yakın zamanda her yerde güneş enerjisi toplayıp depolayan güneş panelleri olacak. Okyanus dalgalarından enerji üretilmesi gibi alternatif enerji şebekeleri çok daha önemli hale gelecek.”
GİTTİĞİNİZ HER YERDE BİREYSEL ISI OLACAK
Lisolette Lyngso: “Bugünkünden çok daha güvenli nükleer enerji formlarına geçeceğiz. Evlerde ya da kapalı mekânlarda hissedilen ısı ve sıcaklık bireyselleştirilecek. Yani siz o anda evde hangi noktada duruyorsanız, evdeki akıllı cihazlar o noktadaki ısıyı tam sizin isteğinize göre ayarlayabilecek. Bu şekilde evin diğer yerlerini ısıtmak zorunda kalmayacak, bu da enerji verimliliğine önemli ölçüde katkı sağlayacak. Ayrıca duş aldığımızda kullandığımız su bile yeniden döngüye girip enerji üretiyor olacak. Zaten enerji meselesini halledemezsek gelecekte bugünkünden çok daha büyük bir iklim değişikliği ve mülteci kriziyle karşı karşıya kalacağız. O yüzden bu konuların en geç 2050’ye kadar çözülmüş olması gerek.”
ENERJİ BELASINDAN TAMAMEN KURTULUYORUZ
Ufuk Tarhan: “Herkes, kendi yöresinde ne tür enerji kaynağı varsa ondan faydalanacak. Rüzgârı bol olan rüzgâr, güneşli yerdeki güneş enerjisi, biyolojik çeşitliliği çok olan yerde yaşayan biyoyakıtlar kullanacak. Şu anda yaşadığımız enerji korkusu tamamen petrol endüstrisinin yarattığı bir korku. Aslında dünyada hiç enerji kıtlığı yok. Ütopya gibi geliyor ama, yavaş yavaş çözülüyor bunlar. Mesela şu anda petrol fiyatları niye düşüyor? Amerika eskisi kadar almıyor, Almanya’nın büyük bir kısmı, İskandinav ülkeleri yenilebilir enerjiye geçti. İsveç, bildiğiniz çöp ithal ediyor. Dünyanın pisliğini alıp enerjiye çeviriyor. Yani dünya artık enerji belasından kurtulacak. Hızlı bir şekilde yenilebilir enerjiye geçiyoruz. Hiç kuşkusuz Türkiye de bundan payını alacak. Enerji verimliliği esas olacak. Mesela şu anda boş evler gereksiz yere ısınıyor, bir sürü yemek çöpe atılıyor, sıkışmış trafikteki arabalar boşu boşuna benzin yakıyor. Aslında dünyanın kaynakları hiç kıt değil. Sadece bunları paylaşmayı ve kullanmayı bilmiyoruz. İşte bu akıllı sistemlerle onu da aşacağız.”
‘İHTİYACIMIZ OLAN TÜM ENERJİYE SAHİP OLACAĞIZ’
Jason Silva: “Aslında güneş, bize her gün dünyaya bir yıl yetecek enerjiden daha fazla enerji gönderiyor. Bizim sadece bu enerjiyi tutmak ve depolamak için daha iyi teknolojilere ihtiyacımız var. Neyse ki bu teknolojiler hayal edilemeyecek bir hızda gelişiyor. Gelecekte ihtiyacımız olan tüm enerjiye sahip olacağız. Gelecekte temiz ve bol enerji olacak.”
‘GELECEĞİN ENERJİSİ RÜZGÂR VE GÜNEŞTE’
Alphan Manas: “Geleceğin enerji kaynaklarından en önemlileri kesinlikle rüzgâr ve güneş olacak .Enerjide depolama da önemli bir trend. Bundan 10-15 yıl sonra sadece rüzgarı ve güneşi kullanarak enerji üretebilecek hale geleceğiz. Bunun için de enerji depolama teknolojilerinin aktif hale gelmesi gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda rüzgar ve güneş enerjisini depolama konusunda büyük gelişmeler bekleniyor. Petrol, 10- 15 yıl içinde önemini yitirecek.”
SÜRÜCÜSÜZ OTOMOBİLLER, YÜRÜYEN KALDIRIMLAR
Müjde; trafik sıkıntısının ortadan kalktığı günleri göreceğiz: Gelecekte ulaşıma şehir içinde sürücüsüz otomobiller, manyetik ve raylı sistemler, yürüyen kaldırımlar, şehir dışında da hızlı trenler damgasını vuracak. Ve işte uzmanların ağzından, ulaşım konusunda gelecekte bizi bekleyenler...
UÇAK YERİNE HIZLI TRENLER
Jacque Fresco: “Geleceğin şehirlerinde acil durum araçları ve ambulanslar dışında trafiğe çıkan çok fazla özel otomobil kalmayacak, dolayısıyla trafik de olmayacak. Onun yerine temiz ve güvenli ulaşım metodları, isteyeni istediği yerden alıp istediği yere güvenli bir şekilde bırakacak elektrikli araçlar kullanılacak. Şehir içinde ulaşım için yürüyen kaldırımlar devreye girecek. Şehirler arası ulaşımda ise manyetikli raylı trenler kullanılacak. Yolcuların bir yerden bir yere çok hızlı gitmesini sağlamak için yüksek hızdaki elektrikli trenler devreye girecek, hatta bunlar uçakların yerini alabilir. Bu ulaşım araçlarının çoğu sessiz çalışacak. Şehirlerde binalarda her yöne hareket edebilen asansörler olacak. Bireyler için tasarlanan küçük ulaşım araçları ise sesle kontrol edilebilir olacak.”
‘ELEKTRİKLİ’ TOPLU ULAŞIM
Dr. James Canton: “Gelecekte ulaşıma elektrikli araçlar damga vuracak. Özellikle şehirlerde güneş enerjisi ve jeotermal enerji kaynakları tarafından üretilen elektrikle çalışan araçlarla toplu ulaşım yapılacak.”
m Lisolette Lyngso: “Ulaşım trendleri çok büyük bir dönüşüm geçirecek. Gelecekte hiç kimse kendini araba sahibi olmak zorunda hissetmeyecek, sürücüsüz araçlar gelip yaşadığınız yerden sizi alacak, istediğiniz yere bırakacak. Nerede oturursanız oturun, insansız hava araçlarının kullanılacağı yeni taşıma sistemleri sayesinde istediğiniz yerden istediğiniz meyve-sebzeyi getirtebileceksiniz.”
SIKIŞıK TRAFİĞE SON
Ufuk Tarhan: “Her şey, tüm araçlar akıllanacak. Bu, şu demek: Yollarda sürücüsüz araçlarla iletişim halinde olan sinyalizasyon sistemleri yer alacak. Her şey birbirine önceden haber yollayabilir hale gelecek. Bireysel olarak daha hızlı ve daha efektif gidebilmemizi sağlayan araçlar olacak. Çizgi filmlerdeki gibi zıplayarak gidebileceğiz. Küçük kabin gibi tek kişilik otomobiller yaygınlaşacak. Zaten Avrupa’da bunlar şimdiden kullanılmaya başladı. Toplu ulaşımsa hem havada hem karada hem denizin altında gidebilen devasa araçlarla yapılacak. Gelecekte bugünkü gibi trafikte sürünme halleri olmayacak.”
10 YIL İÇİNDE UÇAN ARAÇLAR
Alphan Manas: “Dünya önümüzdeki 15 yıl içerisinde kurbağa zıplamasına doğru gidiyor. Kurbağa zıplaması, teknolojik olarak inanılmaz değişiklikler demek. Ulaşımda en önemli trend, e-mobilite olacak. Otomoblller birbirleriyle hatta kavşaklarla iletişim kuracak, hız kontrolüne kadar hareketli her şeyin teknolojisi gelişecek. Elektrikli, küçük araçlarla bireysel ulaşım yapılacak. Önümüzdeki 10 yılda uçan tek kişilik ya da çift kişilik araçlar yaşamamıza girmiş olacak.”