Dünyaya göklerden bakan kız-Madelet

Başusta’nın sıra dışı sayılabilecek hayat hikâyesi televizyon prodüktörü ve yönetmen eşi Hüseyin Başusta tarafından ikinci kez kaleme alındı. İlk kadın savaş uçağı pilotu olan Sabiha Gökçen ile de bir dönem yolları kesişen Madelet Garabbe Başusta’yı eşi Hüseyin Başusta şu sözlerle ifade etti; “ Abilerinden duyduğu planör kelimesi zihin radarına girmişti genç yaşlarında. Madelet ,sen kızsın anlamazsın bu işlerden cümlesi ise hayatını sonsuza kadar değiştirmişti. Memleketine gökyüzündeki başarılarıyla hizmet etmeye o gün karar vermişti. Bir daha hiçbir kız çocuğu böyle bir cümleyle karşılaşmasın diye hayatı boyunca mücadele etmeye devam ediyor. Dünyada üç farklı hava aracını kullanabilen sayılı havacı kadınlardan biridir. Karşılaştığı zorluklar karşısında hiç pes etmedi. ‘Korkusuz kız’ derdi ona kimileri, korkusuz değildi şüphesiz ama kararlı ve inançlıydı.” dedi.

“SEN KIZSIN ANLAMAZSIN BU İŞLERDEN” CÜMLESİ HAYATINDA DÖNÜM NOKTASI OLDU”
DÜNYAYA GÖKLERDEN BAKAN KIZ “MADELET”
 Madelet Grabbe Başusta’nın uçuş sevdası henüz 13 yaşındayken başladı. Abilerinin “sen kızsın anlamazsın bu işlerden” demelerine inat planör, paraşüt ve uçaktan oluşan üç hava aracında bröve alma başarısını gösterdi ve Türk Hava Kurumu Bayan Paraşüt Milli Takımı’nda yıllarca görev yaptı. Üç hava aracını da kullanabilen dünyadaki sayılı pilotlardan biri olup birçok ülkede yapılan hava gösterilerinde Türkiye’yi başarıyla temsil etti. Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e taşınması sırasında gökyüzünde saygı uçuşu yapan 18 havacıdan biri oldu. 1955 yılında kızların da jet pilotu olabilmesi için başvuruda bulundu. Adı gibi sıradışı bir hayatı olan Madelet Grabbe Başusta’nın yaşamı televizyon prodüktörü ve yönetmen eşi Hüseyin Başusta tarafından ikinci kez kaleme alınarak ölümsüzleştirildi. Hüseyin Başusta; “Madelet inatçı, savaşçı, pes etmeyen bir kadın. Madelet’in hayatı genç kızlara örnek olsun istiyoruz” dedi.

SIRA DIŞI YAŞAM ÖYKÜSÜ EŞİ TARAFINDAN KALEME ALINDI
Kırım'dan Bursa'ya göçmüş, üç erkek çocuğun olduğu bir ailenin tek kızı olan Madelet Grabbe Başusta Ankara'nın meşhur Soysal Apartmanı'nda büyüdü. Abilerinin Türk Hava Kurumu'nun İnönü Havacılık kampına ve Türkkuşu'na gidip gelmesiyle başlayan havacılık aşkı hiç bitmedi.Madelet’in gerçekten sıra dışı sayılabilecek bir hayat hikâyesi var. İnatçı, savaşçı ve her şartta pes etmeyen bir kadın. Bu kitap ile Madelet’in hayatı genç kızlara örnek olsun istiyoruz diyen Hüseyin Başusta; Madelet, 1955 yılı temmuz ayında kızların da jet pilotu olabilmesi için Millî Savunma Bakanlığına dilekçe verdi. Dilekçesi kabul edildi. 1955 yılı Ekim ayında da sekiz genç kızımız o zaman İzmir, Güzelyalı’da bulunan Hava Harp Okuluna kabul edildiler. Ancak Madelet o sırada hastalandığı için çok istediği halde jet pilotu olamıyor. Bundan sonra hayatı bambaşka yönde gelişiyor. Bugün, Hava Kuvvetlerindeki jet pilotu kadınlarımızın gökyüzünde uçmalarına vesile olanlardan biri olmanın haklı gururunu yaşıyor. Türk Hava Kurumu’nun yetiştirdiği sayısız havacı kızlarımızdan biri olan Madelet A, B ve C planör,paraşüt ve Tayyareci-Pilot Brövelerine sahip olabilmiş sayılı kadın havacılarımızdan biridir” şeklinde konuştu.

Uçuş aşkı, azmi ve kararlılığı hiç bitmeyen Madelet Grabbe Başusta; evlenerek Almanya’nın Bremen şehrine yerleşti. Onun için yepyeni bir yolculuk ve yepyeni bir hayat başlıyordu. Bursa, Ankara derken Almanya’nın liman şehri Bremen’de adres sahibi olan Başusta; gurbet-sıla ikilemini daima kalbinde yaşayacak, yüreğinin bir kısmı hep Türkiye için atacaktı. Madelet burada cesaretini, azmini gösterdi. Sosyal zekasını, sezgilerini, yeni işler öğrenme merakını burada da denedi ve Almanya’nın önemli inşaat firmalarından birinin kurucu ortaklarından -olarak sayısız evler ve mahalleler kurdu.