Güncelleme Tarihi:
Arkeologların dünyası da emin olun gündelik hayat kadar zevkli olabiliyor.
Bundan binlerce yıl önce yaşamış insanların da kişisel tatmin (mastürbasyon) ve cinsel yaşamları için kullandıkları seks objeleri o gün, gün ışığına çıkmasa da bugün baktığımızda seksin insanlık tarihindeki yeri hakkında oldukça büyük ipucu veriyor.
Utanma duygusu ile ilgili görüşlerimizi cebimizde tutalım ve tarihin olağanüstü dünyasına bir bakalım.
Tarihin en renkli figürlerinden, genç yaşında ölen Mısır firavunu Tutankhamun'un gösterişli mezarından yalnız altın kaplamalı aslan ve inek kafaları çıkmadı değerli tarihseverler. Bir teoriye göre, babasının din konusundaki katı görüşünden bunalan genç firavun, ereksiyon halindeki penisini mumyalatmıştı ve bu hareket, 'savaşın kutsallığının' ifşası anlamındaydı.
'Eşyalarımı karıştırıyormuşsunuz diye duydum... Neyse ki ölüyüm. Yoksa...'
İngiltere'nin en ünlü korsanı Kara Sakal, yaklaşık 15 cm boyunda bir şırıngayı penisinin içine sokuyordu. Yanlış duymadınız! 1996'da bulunan bu şırınganın amacı, sağlıklı bir penis sahibi olmak isteyen Kara Sakal'ın düşmanlarına karşı kullanabileceği yöntemlerden biriydi. Zira sağlıklı seks hayatı olanın sağlıklı bir savaşçı olduğunu düşünüyordu.
'Ay nereye kaldırdım hatırlamıyorum, belki şuraya yazmışımdır.'
Benzer bir tarihi obje de New York'ta bulundu. 19'uncu yüzyılda kadınlar da benzer bir şırıngayı vajinal hijyen amacıyla kullanıyordu. Bu tuhaf aleti, kadınlar birbirlerine 'evlilik hediyesi' olarak veriyor hatta kendilerini koruyabilmeleri için yanlarında taşıyorlardı.
'O dildoya kaç para verdik, nasıl düşürdün tuvalete, nasıl?!'
Evet, penis konusuna geri dönelim. 1700'lerin sonlarına doğru Polonya'da bir eskrim okulunun tuvaletine dildosuyla giren bir öğrenci, yanlışlıkla oyuncağını tuvalete düşürdü. O an çok üzülmüş olduğu muhakkak olan öğrenci muhtemelen derse geri döndü. Ancak bu tarihi dildoyu arkeologlar yıllar sonra buldular. Muazzam insanlık tarihinin derinliklerine (tuvaletin derinlikleri de diyebiliriz) ışık tutan bu dildo, tahta ve kanat kılından imal edilmişti. Bu sayede yıllara direndi...
'İmparatorluk olarak yalnız bu elimde gördüğünüz çubuklarımız yok, çok daha gelişmişleri var bizde.'
Roma İmparatorluğu kadar zevkine düşkün bir imparatorluk daha var mı bilemiyoruz. Sık kullanılmış (elbette sevgi ve şehvetle sarmalanmış) olan bu tuhaf çubuk, İngiltere'nin güneyinde bulundu. Bir de, taştan imal edilmiş bir 'tuvalet kağıdı' mantığı vardı ki, nasıl bir acı verdiği konusunda yorum yapmamak galiba daha iyi.
'Kocam geçen gün sen cadısın diye yoldu tırnağımı, koydu şişeye, ama evliliklerde böyle şeyler olur...'
Dünyanın bugüne kadar bulunmuş en tuhaf seks oyuncağının bu şişe olması akıllara durgunluk veriyor. 17'inci yüzyılda bazı soylular, kendilerini 'halktan ayrıştırmak' için bu şişeleri kullanıyorlarmış. Nasıl kullandıklarını hayal gücünüze havale ediyoruz. Bu tuhaf kavanozun içinde; tırnak, çivi, saç ve hatta idrar kalıntıları da mevcut. Kabaca 'Cadı kazanı' olarak Türkçeleştirebileceğimiz bu şişeler, bir cezalandırma ve büyü bozma yöntemi olarak da kullanılmaktaydı. Örneğin; 17'inci yüzyıl İngiltere'sinde karısının cadı olabileceğini düşünen vahşi kocalar, üzerlerine 'kızgın suratlar' çizdikleri bu 'cadı kavanozlarını' kapılarının önüne bırakıyorlardı. Kızgın suratlar, evet. Çünkü bilirsiniz, ambalaj önemlidir.