Reha ERUS
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2014 01:08
Prof. Dr. Kenan Gürsoy bir diplomat değil. Akademisyenken Vatikan Büyükelçiliği’ne atanan bir eğitimci. Şimdiyse, Roma’daki görevini tamamladı ve Galatasaray Üniversitesi’ne geri dönmeye hazırlanıyor. Onunla Vatikan’ı ve tanışma şansı bulduğu iki papayı konuştuk.
Roma ile İstanbul birbirine benzer derler. İkisinde de uzun zaman yaşadınız. Bu görüşe katılır mısınız?
-İki kent arasında çok bağlantı var. Doğu ve Batı Roma yedi tepe üzerine kurulmuşlar. Dini-kültürel yapıları da birbirine yakın. Roma’ya benzeyen tek şehrin İstanbul olduğunu düşünüyorum. İki farklı kültür ve iki farklı din olarak birbirlerini tamamladıklarını sanıyorum.
Vatikan’ın dünyadaki önemi nedir?
-2000 yıldan beri gelen bir Papalık geleneği var. Dünyanın bütün değişimlerine Papalık bazen yanında bazen karşısında olarak bir şekilde karşılık vermiş. Vatikan sekülerliğe mukabil olarak bu oluşumlarda bir ‘abi’, bir ‘belirleyici’ olma konumunda da görev yapabiliyor. Ahlak açısından yol gösterebiliyor. Kök hücre konusundan dünya barışına kadar fikir beyan edebiliyor. Ortadoğu ve başka yerlerdeki olaylar karşısında Vatikan bir tür barış politikası seçeneğini benimsemeye çalışıyor.
Papadan papaya Vatikan’ın siyaseti ve görünümü değişebiliyor mu?
-Benim felsefi anlamdaki bilgilerim ‘Türk Papa’dan itibaren başlar. Yani 23. Jean. Uzun yıllar Türkiye’de Vatikan’ı temsil etmiş, o dönemin Monsenyörü Angelo Roncalli. Ama benim görev dönemime bakarsak bir önceki papa ile halihazırdaki papa arasında bir tavır farkı var. Bu fotoğrafı çekilebilen bir tavır. Papa Francesco’nun daha sade, insanlarla ve farklı dünyalardan gelen inançlılarla kaynaşmış bir tarafı var. Daha rahat konuşan, halkın arasına girebilen, onlara nüfuz eden, içtenlikle kendisini ifade edebilen, sadelikten hoşlanan bir papa var karşımızda. Bunu ayinlerde de gördük. Öncelikle ayin sürelerini azalttı. Daha sade kıyafetlere geçti. İlk kez Papalık tarihinde Aziz Francesco’nun adını alan bir ruhani lider. Aziz Francesco dünyadaki varlıkla çok fazla ilgilenmeyen, manevi sevgiye kendini adayan, tabiatla ve insanlarla bütünleşmiş, fakir fukaranın dertleriyle dertlenmiş bir insan tipidir. Barışçıldır. Hıristiyanlıkta bir önemli semboldür. Yani karakter farklılığı olabiliyor papadan papaya.
16. Benedikt nasıldı?
-Tavrında yine sağlam duran, vakur, güzel münasebetler oluşturan fakat daha mesafeli bir karakterdi. Papalık adına oluşturulmak istenen imajla ilgili olabilir. Bu imajın nedeni kendilerine has sorunlar olabilir. 2. Jean Paul’ün ‘demirperde’den beraberinde getirdiği sorunları vardı: Gençlerin kiliseye çekilebilmesi sorunu. Kilise teşkilatında da aşırı bir rahatlama vardı. 16. Benedikt bütün bunları sistematize etmeye çalışan, teolojik yorumun daha belirgin olarak kendisini ortaya koymasını isteyen ve atamış olduğu kişilerin Hıristiyan hukukuyla uğraşmış olmasını bekleyen bir teologdu. Ben kendisiyle görüştüğümde çok rahat anlaştım. Çok sistematik teorik ve felsefi bir yapısı ve konuşma tarzı vardı.
DİNLERDEN ÇOK YAŞAYAN DİNDARLARIN SORUNLARI VARPapa Francesco? -Son papa sistemden, kurumdan çok insanlara önem veriyor. Papalıkta da değişim olabiliyor, papaların kendilerine mahsus değişimleri nedeniyle.
Siz Vatikan’da büyükelçiyken dinlerarası diyaloglar ne kadar mesafe aldı?
-Dinler arası diyalog kavram olarak var. Hatta bu kavram yadırganan bir kavram oldu. İnsanlar bu kavramı pek sevmiyorlar. Yanlış algılanıyor sanki. Bütün dinler ortadan kalkacak ve tek bir din oluşacak şeklinde. Dinler arası diyaloğun böyle bir gayesi yok ve bu çok yanlış. Bu kavram müşterek önlemler sağlamak içindi. Birbirlerine saygı duyup tanıyacaklardı. Ama buna itiraz edenler var. Aslında ‘dindarlar arası’ diyalog cümlesi daha doğrudur. Dinlerden çok yaşayan dindarların sorunları var. Din adına ne yazık ki barışa karşı şeyler de yapılıyor. Bunun dışında kültürler arası bir diyalog da olabilir. Ahlak kavramı haline de gelebilir. Medeniyetler arası ittifak veya kültür. Şimdiki Papa’nın dilinde daha çok dostluk var. ‘Diyalog’ kelimesini kullanmıyor. Dünya sorunlarına karşı ‘dost’ olmak çok daha etkili.