Güncelleme Tarihi:
Onunla buluşacağımız yere randevumuzdan çok önce gidip, kendime bir kahve söyledim. Kulaklığımda onun sesi... Yeni şarkılarının biri bitip biri başlıyor. Şaşırıyorum. Şimdiye kadar bizi alıştırdığı gibi agresif, coşkulu şarkılar beklerken, hüzünlü, yalın bir albümle karşılaşıyorum. Katıksız aşk şarkıları... Sesi, müziğin önünde yumuşacık akıp gidiyor. Melankolik şarkılar beni de havaya sokuyor, pencereden dışarıdaki yağmura bakıyorum.
Bir yandan da aklımda bir sürü soru... Kendi yazdığı tüm o şarkıların sözlerinin izini onun hayatında arıyorum. Sebebi belli: O, son birkaç ayda bir ömürlük olay yaşadı. Zor günler... Albümün adı bile bir mesaj gibi: ‘Tam Ölmek de Değil.’
GERİLEN LASTİK GİBİYDİM
Müzisyen Demir Demirkan, bir süredir hiç olmadığı kadar magazinin gündeminde. Sertab Erener’le yaşadığı 18 yıllık ilişkisinin “İlişkimizi sonlandırma kararı aldım” yönünde bir duyuruyla bitmesi onu günah keçisi yaptı. Erener’in, onun bu konuyu konuşmaması için çıkardığı tedbir kararı da kafaları iyice karıştırdı. Bu arada Demirkan’ın artık yeni bir sevgilisi var. ‘Eski arkadaş-yeni aşk’ Seda İnce’yle yaşadıkları magazin basınında doğal olarak didik didik edildi. Demirkan’ın ağzından çıkacak her laf merak konusuydu.
Bu sorulara cevap almak için ben de onu birkaç defa aradım. Nihayet biraz konuşacağız. Açıkçası şu anki halini merak ediyorum. Karşımda nasıl birini bulacağım? Yeni şarkılarındaki gibi daha yalın ve sakin mi yoksa adı gibi sert, kızgın ve sinirli mi? Zamanlamanın böylesi; son şarkı biterken, Demirkan kapıdan giriyor. Gergin ve tedirgin değil. Hatta tam dozunda rahat. Hiç öyle darbe yemiş, bitkin gibi durmuyor. Tam aksine, yenilenmiş ve sakin... O da kendine bir kahve söylüyor. Onun aklında tabii ki albümünden konuşmak var, bense öncelikle Sertab Erener’le yaşadığı ayrılığın detaylarını merak ediyorum... Ama onu ürkütmemek istiyorum. O da anlamamazlıktan geliyor. Yine de başta çizgiyi çekiyor: “Özel hayat sorma!” Sadece gülümsüyorum. İkimiz de bu işin onun istediği gibi bitmeyeceğinin farkındayız! Ne yapalım, bunları sormak zorundayım.
Yaşadığı ayrılığın üzerinden kısa bir süre geçmişken albüm çıkarmasının biraz ‘manidar’ olduğunu söyleyerek konuya giriyorum. O da karşı çıkıyor: “Hiç alakası yok” diyor: “Daha erken çıkacaktı ama Türkiye’nin sosyal sıkıntılarından dolayı ertelene ertelene bugüne sarktı.” Albümdeki ‘Acı Nefes’ şarkısının sözlerinden dem vuruyorum: “Şarkıda ‘Gitme dur diyemem’ diyorsunuz. Aklıma son yaşadıklarınız geliyor”. Demirkan: “Bu şarkı beş yıl önceki albümümden ama yeni bir yorum; hem bu şarkının sözleri, yaşadıklarımı da çok iyi tarif ediyor.”
Bingo! İşte beklediğim cevap... Yavaş yavaş açılıyor. ‘Demir’, tavına geliyor! Ben de artık sağa sola çekmiyorum, doğrudan ‘hayatının nasıl bir döneminde olduğunu’ soruyorum. Kolunu koltuğun üstüne atıyor. Amacımı anlıyor olsa gerek; hafifçe gülümsüyor: “Ruhsal olarak iyiyim. Altı ayda çok hızlı bir olgunlaşma geçirdim. Bir ikilemde kaldım. Uzun zamandır da bu ikilemdeymişim aslında.”
“Nedir sizi bu ikileme iten” diye soruyor ve cevabında ayrılığa ait sinyaller arıyorum. Kitap gibi konuşuyor: “Dürüst olmak ve senden bekleneni yapmak arasında bir ikilem var. Geçen altı ayda keşfettim ki kendi özgürlüğün ve dürüstlüğün, vicdanının rahat olmasından çok daha önemli. Artık kendime karşı daha dürüstüm. Bunları gerilen bir lastik gibi düşün. Kendin içinde nasıl biri olduğunu biliyorsun ama gitgide başka bir adam olmaya başlıyorsun ve bir yerde kopuyor.”
Demirkan, çoğu soruyu geçiştirmeye çalışıyor ama Allahı var hiç kızmıyor, hatta ben ısrar ettikçe karşılıklı epey bir gülüşüyoruz. Ama şunu anlıyorum: Cevapları hep satır aralarında veriyor!
USTALIK SADELİKLE OLUR
Albümler arasında uzun aralar veriyorum. Bu sürede kendimi geliştiriyorum, tabii müzik tarzım da değişiyor. Ortaya yeni şeyler çıkıyor. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum, dolayısıyla edebiyata meraklıyım. Sözel dünyamı geliştirdikçe bu, şarkı sözlerime yansıyor. Bir de sadelikten yanayım.
Bence ustalığın tanımı karmaşık, anlaşılması zor şeyler yapmak değil. Daha sade bir şekilde en çok şeyi anlatabilmek. Bu albüm, oraya doğru attığım büyük bir adım.
Bu sene müzik kariyerimin 15’inci yılı. Marka Konferansı’nın da 15’inci yılı olduğu için konferansa özel bir şarkı yazdım.
BEN HİÇBİR ŞEYİ SEBEPSİZ YAPMAM
Sertab Erener’le ayrılıktan sonra, basın açıklamanızda “İlişkimizi sonlandırma kararı aldım” dediniz. Bu tek taraflı kurulan cümle sonrasında özellikle kadınların hedefi oldunuz. Şimdi o cümleden dolayı vicdanınız rahat mı?
- Sorumluluğunu almadığım ve almayacağım hiçbir laf etmedim. O cümleyi iyi okuyun. Nesi yanlış, bana söyleyin. Birisi dürüstçe “Ben bunu böyle yaptım” dediği zaman neden kızıyoruz? Benim kadar dürüst konuşacak cesaretiniz varsa konuşalım.
Ayrılığı onca yıl sonra bireysel bir dille açıkladığınız için kızıyor olabilirler mi?
- Açıklamayı ben yapıyorum. Diğer türlü olsa ortak yapardık açıklamayı.
Erener, konuşmamanız için tedbir kararı çıkarttı. Söyleyebileceğiniz çok gizli şeyler mi var?
- Bilmiyorum valla. Aynı soruyu ben de kendime defalarca sordum.
Halen arkadaş mısınız?
-Başka sorulara geçelim lütfen.
Son bir şey: İddia edildiği gibi bir aldatma var mı?
-Bunlara cevap verince başlık oluyor, albüm güme gidiyor. Bu yüzden gerçekten konuşmak istemiyorum. Sadece şunu söyleyeyim: Ben kimseyi incitmedim. İncitmek için de hiçbir şey yapmam.
Ama bu bir cevap değil!
-“Her şey daha sonra başladı” diyeyim.
Yeni sevgiliniz Seda İnce liseden arkadaşınız. Yıllar sonra bu arkadaşlık nasıl aşka döndü?
- Artık bu konuda son kez cevap veriyorum. Böyle bir niyet yoktu. Yıllardır görüşmüyorduk. Sonra ben onu aradım ve ilişkimiz bu noktaya geldi.
Sosyal medyada sevgiliniz çok eleştirildi; bu, sizi yaralıyor mu?
- Hayır. İyi söyleyenlere teşekkür ederim. Kötü konuşanlar bir daha düşünsün. Bu kirli bir oyun değil. İçinde sevgi olan, tamamen saf bir oyun. Ben hiçbir şeyi sebepsiz yapmam. Benden kimse sığlık beklemesin. 42 yaşında, olgun bir adamım. Yıllardır müziğim için uğraşıyorum. Allah aşkına, çok da uzun bir ilişkim oldu. Aklı başında bir insan, bir sabah uyanıp ilişkisini böyle bitirmez. İnsanlar konuşacaksa, bütün bunları göz önüne alıp konuşsun.