Dario Costa: Türkiye benim ikinci evim

Güncelleme Tarihi:

Dario Costa: Türkiye benim ikinci evim
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2022 08:32

Red Bull Uçuş Günü’nde Caddebostan’da 200 bin kişiye nefes kesen bir gösteri yapan akrobasi pilotu Dario Costa ile buluştuk. Zamanlamanın ve hızın sırlarını konuştuğumuz dünyaca ünlü akrobasi pilotu, neden burayı ikinci evi gibi hissettiğini de anlattı: “12 yaşımdan beri tünel uçuşunun hayalini kuruyordum. Türkiye bana güvendi ve geçen yıl bu imkânı sağladı. Burası benim ikinci evim oldu artık. Birlikte çalıştığım insanlar da ikinci ailem gibi.”

Haberin Devamı

◊ 16 yaşından beri pilotsunuz. Bu uçuş tutkusu nasıl başladı?

- Uzun bir hikâye. Bütün bunları anlattığım kitabım ekim sonunda çıkıyor. Ama özetleyecek olursam, ailem İranlı. Savaştan kaçmışlar. Bir yerden bir yere göçmek zorunda kalmışlar. Ben İngiltere, Manchester’da doğdum. Sık sık yer değiştiriyormuşuz. Babam aileyi ayakta tutmak için sürekli iş arıyormuş. Bu yüzden benim gerçek bir evim hiç olmadı.

İçinde en çok bulunduğum şey uçaklardı. Onlar benim pencerelerinden dışarı baktığım evim gibi olmuştu. Bu duyguyu büyüyünce de korumak istedim. Pilot olmalıydım. En kısa haliyle böyle benim öyküm.

◊ 16 yaşında uçak kullanmak yasal mı ki?

- Evet evet, yasal. 16 yaşında başlanır.

◊ O zamandan bu yana 5 bin saat uçmuşsunuz. Sizin için yürümek mi daha rahat, uçmak mı?

Haberin Devamı

- Hâlâ yürümek daha kolay. Ama uçarken yürüdüğümden daha mutlu olduğumu söyleyebilirim.

◊ Geçen hafta İstanbul’da Red Bull Uçuş Günü için 200 bin kişiye akrobasi gösterisi yaptınız. Nasıldı?

- Sıcak ve zordu ama çok güzeldi. İstanbul’da yaptığım ilk gösteri 2019’daydı. Türkiye’ye ilk gelişimdi. Şimdi yine gösteri için buradayım. O büyük kalabalığa gösteri yapmak çok heyecanlıydı. Umarım insanlar da tadını çıkarmıştır.

◊ Uçakta gösteri yaparken yerde sizi izleyen insanları seçebiliyor musunuz?

- Evet evet, onları görebiliyorum elbette. Hatta onlardan sakınmam gerekiyor. Denizde de izlemeye gelmiş tekneler vardı. Aslında orada olmamaları gerekiyordu. Ben de şovdaki bazı bölümleri kısaltmak zorunda kaldım. Ama yine de çok güzeldi.

Dario Costa: Türkiye benim ikinci evim


42 yaşındaki Costa, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için geçen yıl da Türkiye’deydi. Dünya rekoru için Kuzey Marmara Otoyolu, Çatalca Mevkii’ndeki T1 ve T2 tünellerini kullandı. Tünellerin birinin içinde havalanan pilot açık hava boşluğundan sonra ikinci tünelin içinde 70 santim ile 1 metre arasındaki bir yükseklikte, ortalama 245 kilometre hızla uçtu.

Haberin Devamı

KORKMALISIN YOKSA ÖLÜRSÜN

◊ Geçen yıl da Guinness Rekorlar Kitabı’na giren, dünyanın en uzun tünel geçişi uçuşunu yine İstanbul’da Çatalca Tünelleri’nde yaptınız. Türkiye sizin için ne ifade ediyor?

- 12 yaşımdan beri bu tünel uçuşunun hayalini kuruyordum. Türkiye bana güvendi ve bu imkânı sağladı. Burası benim ikinci evim oldu artık. Birlikte çalıştığım insanlar da ikinci ailem gibi oldu.

◊ Hiç Türkçe öğrenebildiniz mi bari?

- Bazı kelimeler biliyorum çünkü Farsça biliyorum, ortak sözcükler var. Ama şu anda mümkün değil söyleyemem, çok çekingenim. Kayıt cihazını kapattığında deneriz. (Gülüyor)

◊ Kariyerinizde heyecanlandığınız an tünel geçişi miydi?

- Evet.

Haberin Devamı

◊ Birazcık da korktunuz mu?

- Korktum tabii. Korkmalısın yoksa ölürsün. Korkusuz insanlar çok uzun yaşamazlar.

◊ Aileniz endişeleniyor mu sizin için?

- Hayır, endişelenmiyorlar. Bir şeyleri riske atacak çılgın biri olmadığımı biliyorlar çünkü.

Dario Costa: Türkiye benim ikinci evim

HER UÇUŞTA 1 KİLO VERİYORUM

◊ Peki gösteriler sırasında en zorlandığınız şey ne?

- Çeşitli zorluklar var. Bir kere çok yoğun bir hava trafiğinde buradan şovun olduğu bölgeye gitmeniz gerekiyor. Hava aşırı sıcaktı ve nem çok fazlaydı. Bu da bir zorluk. Oraya vardığımda bile terden üstüm başım sıksan su akacak gibiydi. Ama en tepede tabii ki bütün şovlarda yaşadığın G Kuvveti gibi meseleler var.

Haberin Devamı

◊ O sırada kilo verdiğiniz doğru mu?

- Evet. Uçuş başına 1 kilo veriyorum. Dün de öyleydi.

◊ Uyguladığınız özel bir diyet ya da egzersiz programı var mı?

- Hayır yok. Ama henüz resmi bir şey olmasa da tünel geçişi denemesinden beri böyle bir şey geliştirmeye çalışıyoruz. Yaşadığım yer Salzburg’da bunun üzerinde çalışan bir ekip var. Nasıl beslendiğime gelince... Her atletin yaptığı gibi bir beslenme programı uyguluyorum.

◊ Favori uçak modeliniz Zivko Edge 540 mı?

- Evet, işte tünel geçişinde kullandığım model de oydu. Küçük ve güçlü. 

◊ Red Bull pilotusunuz ve Hamilton saatlerinin elçisisiniz. Sizce hız ve zamanın nasıl bir ortak noktası var?

- Zaman bu işin temeli. O olmadan hayatta kalamazsınız. Bir noktadan başka bir noktaya giderken mesafeyi, yakıtı hesaplamak zorundayım. Ve geri dönüşü tabii. O yüzden zaman çok önemli. Havada yollar ve trafik ışıkları falan da yok.

Haberin Devamı

Bu yüzden hız da çok önemli. Zamana ve hıza göre olmam gereken yerde değilsem, yanlış yoldayım demektir.

◊ Çocukken ben de pilot olmak isterdim. Sizin gibi akrobasi pilotu olmak isteyecek gençlere tavsiyeniz ne olur?

- Eğer bunu gerçekten istiyorlarsa, seviyorlarsa bu tutkularının peşinden gitmeliler ve bunun için çok çabalayıp, savaşmalılar.

O MU, BU MU?

Yetenek diye bir şey yoktur her şey çalışmakla alakalı

  Dünyaca ünlü iki Türk akrobasi takımından hangisi favoriniz: Türk Yıldızları mı, SOLOTÜRK mü?

- Atatürk Havalimanı’ndaki Teknofest’te SOLOTÜRK ekibiyle birlikteydik. Arka arkaya uçuyorduk. Fakat bir favorim yok. Her birimizin sadece kendimize özel performanslarımız var. Hepsini beğeniyorum.

Yetenek mi önemli, çalışmak mı?

- Kendi işim için konuşuyorum tabii, yetenek diye bir şey yoktur. Her şey çalışmakla alakalı.

En sevdiğiniz film: “Gökyüzü Savaşçıları” mı, “Top Gun” mı?

- En sevdiğim film diyemeyeceğim ama “Top Gun” güzel bir film. 

Türkler, İtalyanlardan sonra sizi sosyal medyada takip eden ikinci büyük grup. Hangisini daha çok seviyorsunuz: Twitter mı, Instagram mı?

- Twitter’cı değilim. Instagram.

Hangisi daha zevkli: Gündüz uçuşu mu, gece uçuşu mu?

- Şöyle anlatayım, gündüz uçuşu daha eğlenceli çünkü etrafınızda olup biteni görebiliyorsunuz. Ama gece uçuşu da daha romantik çünkü bütün o ışıkları görüyorsunuz, rahatsız edici şeyler görünmüyor, manzara daha temiz.

Havadaki kritik anlarda... Mantığınıza mı daha çok güvenirsiniz, içgüdülerinize mi?

- Bilmem, mantığıma daha çok güvenirim galiba... 

Eğer uçağınız bir zaman makinesi olsaydı, geçmişe mi giderdiniz, geleceğe mi?

- Güzel soru ama buna cevap vermek gerçekten zor. Aslında geleceği çok merak etmiyorum. Ama geçmişe gidebilseydim belki bazı şeyleri değiştirebilirdim. Fakat o zaman da şimdi olduğum insanlarla, şimdi olduğum yerde olmazdım. belki de değiştirmemek en iyisidir. Ben geleceğe uçayım...

Bütün bu yorucu tempodan sonra hangisi sizi daha çok dinlendirir: Deniz-kum-güneş mi orman-ağaç-temiz hava mı?

- Ev. Bütün yıl o kadar çok seyahat ediyorum ki beni en dinlendiren yerim evim oluyor. En iyi tatiller orada geçiyor.

Uçmadığınız zamanlar... Gemi yolculuğu mu tren yolculuğu mu?

- İkisi de değil. Dümende, kontrolde ben olmadığım zaman korkuyorum galiba. Gemiler ve trenler hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Otomobilime bineyim.

 

BAKMADAN GEÇME!