Güncelleme Tarihi:
Darıca Hayvanat Bahçesi’nde yaklaşık 5 saat geçirdik. İlk kez köye yolu düşen kaymakam edasıyla gezdik, dolaştık, sorduk, soruşturduk. Sibirya kaplanından pençe yeme, boğa yılanı tarafından ısırılma tehlikelerini ‘üstün yeteneklerimiz’le (kaçarak) savuşturduk.
BEBEK GİBİ EL ÜSTÜNDE...
Buradaki hayvanlar modern, ‘plaza insanları’nı andırıyor, evet. Doğada yaşadıkları gibi yaşamıyorlar. Alan dar, arkadaş sayısı sınırlı... Ama bu hayvanat bahçesi öyle çocukluktan akıllarda kalan, derme çatma, iç sızlatan eski hayvanat bahçelerinden çok farklı. Hayvanlara uluslararası standartlara göre, özenle bakılıyor. Ülkemizin yoksulluk sınırındaki insanlarından daha iyi besleniyorlar. Mönüleri özenle hazırlanıyor; et isteyene et, meyve isteyene meyve... Sonra, havuz isteyene havuz, sıcaklık isteyene ısıtmalı oda...
Sağlık durumları sürekli kontrol ediliyor. Bebek gibi el üstünde tutuluyorlar. Bu nedenle hayvanat bahçesinde üreyen birçok hayvan var. Bu, keyiflerinin yerinde olduğuna dair önemli bir gösterge. Bununla birlikte gelişmiş olanaklar sayesinde doğada bulunan yaralı hayvanlar da tedavi edilip tekrar doğaya bırakılıyor. Bu hayvanat bahçesinin hedefleri arasında Avrupa’daki benzerleri gibi doğadaki hayvanlar için aktif koruma çalışmaları yürütmek de var. Peki hayvanlar buraya nereden mi geliyor? Onu da söyleyelim: Bu standartlardaki hayvanat bahçeleri doğadan hayvan almıyor. Kendi aralarında, doğan yavruları değiş tokuş yapıyorlar.
Büyüklük: 80 dönüm
Hayvan sayısı: 3 bin 600
Tür sayısı: 287
Günlük et tüketimi: 170 kilo
Aylık gider: 800 bin lira
Günlük meyve vb. tüketimi: 900 kilo
Bakıcı ve veteriner sayısı: 3 veteriner hekim, 21 hayvan bakıcısı
JAGUAR: GECE KADAR SİYAH
Darıca’daki alanı: 30-250 metrekare (uluslararası standart: 20-80).
Mönüsü: 2 günde bir 10 kilo et.
Nereden geldi: Erkek Macaristan, dişi Fransa.
Durumu: İkisi de gece kadar siyah. Erkeği sürekli bir aşağı bir yukarı, voltada. İnsan göz göze gelmeye çekiniyor, aklına jaguar tarafından gizliden gizliye takibin olduğu gergin filmler geliyor.
ASLAN: ALEMİN KRALI
Darıca’daki alanı: 30-600 metrekare (uluslararası standart: 20-200).
Mönüsü: 2 günde bir 25 kilo et.
Nereden geldi: Danimarka.
Durumu: Nerede olursa olsun, bulunduğu yerin kralı o. Yalnız bu günlerde çok gerginler. Nedeni yavrulardan dolayı erkekle dişinin ayrı kafeslere alınmış olması. Hele erkek... Bakıcısını görür görmez dişlerini ve pençelerini gösteriyor.
SUAYGIRI: ÇOCUKLAR GİBİ ŞEN
Darıca’daki alanı: 300-500 metrekare (uluslararası standart: 50-150).
Mönüsü: 8 kilo yonca ot ve yem, 5 kilo meyve ve sebze.
Nereden geldi: Almanya-Portekiz.
Durumu: Biz oradayken kapalı havuzu kullandılar. Çocuklar gibi şendiler. Ama Usain Bolt’un bacakları kadar açılan ağızları ürkütücü.
AYI: İNSANSI HALLER
Darıca’daki alanı: 25-600 metrekare (uluslararası standart: 20-750)
Mönüsü: Günlük 10 kilo meyve-sebze, yoğurt, bal, yumurta, çerez.
Nereden geldi: Antalya Zoo.
Durumu: Seyretmesi en keyifli canlılardan... Göbeğini açıyor, hapşırırken koluyla ağzını kapatıyor, türlü çeşit insansı halleriyle gülümsetiyor.