Çok özledik Rıza Baba

◊ Savaş Özbey: Nasıl da rekorlara doymaz, birkaç kuşağı birden etkisine alan bir fenomendir bu dizi! Sıkı takipçisi falan sayılmam ama başarısına şapka çıkarıyorum.

◊ Onur Baştürk: “Arka Sokaklar” herhalde Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizisi. Tutmuş bir formülü ve kendi içinde bir dengesi var. İzleyici bu tadı seviyor.

◊ Ömür Gedik: Bu dizi benim ailem gibi. “Arka Sokaklar”a Gökçe karakteri ile üç bölüm konuk oyuncu olarak dahil olmuştum, hâlâ sokakta Gökçe diye yanıma geliyorlar. Ben bu kadar etkili, sevilen bir başka dizi daha olduğunu sanmıyorum. Keşke yine bir bölümde konuk oyuncu olsam. İzlemeye ve alkışlamaya devam diyorum.

◊ Orkun Ün: Ben yeniden çekileceğini duyduğum anda “İşte bu be!” dedim. İzleyicinin istediğini vermek, yıllara meydan okuyan bir diziyi sürdürme kararını almak alkışlanacak iş. Bakın görün yine reyting rekorları kıracak “Arka Sokaklar”. Çok özledik be Rıza Baba!

Halinden memnun

Süreyya Yalçın, Kelebek için Suat Filiz’e verdiği röportajla gündem oldu. Aşırı zayıflığına rağmen halinden memnun olan ve “Mükemmelim” diyen Yalçın, daha sonra yemek yediğini ispatlamak için bir video da paylaştı. Ne diyorsunuz Yalçın’ın bu haline?

◊ Orkun Ün: Kilolu olana “Zayıfla” demek gibidir, zayıf olana “Kilo al” demek. Hafiften zorbalıktır. Dış görünüşüyle yargılamamak lazım kimseyi ama burada farklı bir durum var gibi geliyor bana. Kelebek’te Suat Filiz’in röportajında da bunu hissettim. Sizce de öyle değil mi Konsey? Gözle görülen bir sıkıntı var ama bunu inkâr eden de biri var. O yüzden zaten bunca lafın, sözün çıkması.

◊ Savaş Özbey: Kimsenin dış görünüşünü, şişmanlığını, zayıflığını yargılayacak değilim ama sizce de insanın içini kaldıran, yüreğini burkan bir durum yok mu ortada? İnsanların tercihleri sağlık sınırlarında durmalı. Kendi yapamıyorsa yakınları eşi, ailesi, arkadaşları nerede? Müdahale edecek hiç mi seveni yok?

◊ Ömür Gedik: Vejetaryenlik için de sağlıksız deniliyor ama emin olun et yiyenlerden daha sağlıklıyız. Süreyya’nın da sağlığı yerindeyse, gerekli besinleri az da olsa alıyorsa sorun yok. Şişmanlık daha kötü bence.

◊ Onur Baştürk: Halinden memnun ve “Ben mükemmelim” dediğine göre kimseye karışmak düşmez tabii. Sadece herkes bir deri bir kemik haline bakıp endişeleniyor. Bu endişelere kulak tıkamamasını tavsiye etmekten başka yapacak bir şey yok.

Soyadı hırsı

Feryal Sarımuratoğlu boşandığı Kemal Gülman’ın soyadını kullanmaya devam edebilmek için mahkemeye başvurdu. Kemal Gülman ise buna karşı çıkıyor. Ne diyorsunuz?

◊ Ömür Gedik: Feryal yıllardır bilinen soyadından neden vazgeçsin ki? Kemal Bey’in karşı çıkmasını anlamsız buldum.

◊ Onur Baştürk: Feryal Hanım haksız. Hem eski eşinden “Beni aldattı” diyerek boşanmayı talep et hem de onun soyadını kullanacağım diye mahkemeye dava aç. Über yaman çelişki. Normalde ışık hızıyla o soyadını terk etmesi beklenirdi.

◊ Orkun Ün: Yani gereksiz bir istek bence. Soyadın değişmesi bunca yıllık iktidarını, karizmasını yıkmaz, sarsmaz bir insanın. Feryal Hanım rahat olsun, onu tanıyan kendi soyadıyla da tanımaya, seven kendi soyadıyla da sevmeye devam edecektir.

◊ Savaş Özbey: Nasılsa artık böyle bir hakları var, bence artık kadınlar evlenirken mutlaka soyadlarını da muhafaza etsinler. Ki sonradan başlarına böyle bir iş gelmesin. Ayrıca anlamıyorum: İnsanlar onu bu soyadıyla tanıdıkları için sosyal hayatında, resmi işlemlerde sıkıntı çıkıyormuşmuş... Soyadın değişti diye arkadaşların mı seni tanıyamıyor? Bunca boşanan kadın var, onlar nasıl hallediyor resmi işlemleri? Adamı boşamışın, soyadını ne yapacaksın? Resmen soyadı hırsı bu, başka şey değil.

Harbi kadın

Seda Sayan bu kez dekolte bölgesi ve boynundaki çizgilerden kurtulmak için estetik yaptırdı, o anları da yine paylaştı. Paylaşmasına gerek var mıydı?

◊ Ömür Gedik: Yapsın, ne var ki bunda? Harbi kadın diye boşuna demiyoruz. Gizli yapsa, bazıları gibi “Estetik yapmıyorum, doğal halim” diye yalan söylese daha mı iyi?

◊ Onur Baştürk: Boyun kırışıklıkları estetikle halledilebiliyor mu? İlk kez duydum bunu. Her şeyi geçtim Seda Sayan acı çekiyor bu videoda. Üzüldüm o halini görünce. Nelere katlanıyor güzel görünmek için, değer mi bu kadar ekstra çabaya? Çabasız yaşam en güzeli Seda Abla.

◊ Orkun Ün: Vallahi paylaşmasa, “Neden paylaşmadı” derdim ben. Yaptırdığı her dokunuşu paylaşmasıyla biliniyor çünkü Seda Sayan. O yüzden hiç mi hiç garipsemedim ben. Yürü be Seda Bacım...

◊ Savaş Özbey: Estetiği taşımak diye bir şey var bence. Ve Seda Sayan bunu en iyi yapanlardan Türkiye’de. Paylaşmasına gelince, bu işlemleri bedavaya getirmek için olduğunu düşünüyorum. Yani o müesseseyle, o doktorlarla bir çeşit kazan-kazan durumu var gibi görünüyor.

Kim haklı?

Ufuk Özkan ve eski eşi Nazan Özen arasında nafaka tartışması yaşanıyor. Özkan, “En yüksek nafaka veren birkaç kişiden biriyim” dedi. Özen, “45 bin TL nafaka ödüyor, 35 bin TL’ye indirmek istiyor. Ekonomik şiddet uyguluyor” diye yanıt verdi. Kim haklı?

◊ Onur Baştürk: Nafaka olayı sömürülmeye çok açık bir mesele. Erkek tarafını da haklı bulduğum yanlar oluyor, kadın tarafını da. Ama hali vakti yerinde kadınların yüksek nafaka istemesini doğru bulmuyorum.

◊ Savaş Özbey: Nazan Özen haklı. Nafaka tartışmasını eşinin ağır bir sağlık problemi geçirdiği dönemde durduk yere ortaya atmadı Nazan Hanım. Eski eşi bu konuyu açınca kendi pozisyonunu anlatma ihtiyacı duydu. Burada dikkat çeken iki husus var. Birincisi; Ufuk Özkan’ın kendi lükslerinden vazgeçmezken çocuğun eğitiminden taviz vermesi. İkincisi de bir hastaneye yatma durumlarının daha önce de yaşanmış olması.

◊ Ömür Gedik: Ah bu nafaka işleri, arada okuyan çocuk da olunca bazen her iki tarafa da hak veresim geliyor. Ufuk zorlanıyordur ödemelerde ama eminim Nazan da zorlanıyordur.

◊ Orkun Ün: Özkan hastayken bunları konuşmaya gerek var mıydı? Savaş’ın dediği doğru; eski eşine cevap verme gereği duymuş Nazan Hanım. Ama şu hastalık geçsin, o zaman konuşursunuz.