Güncelleme Tarihi:
Geçen hafta sahneye çıkan Alvi Moreno 12 yaşında. Jüri karşısına çıkarken fonda Michael Jackson ‘Beat It’ çalıyor. O da zaten ‘popun kralını’ çok seviyor. Belki Pharrell’e daha hayran. Biraz da küçük Bruno Mars havasında. Nefis bir ‘Happy’ yorumu ile Hadise, Murat Boz ve Mustafa Ceceli’yi coşturuyor. Alvi serviste, evde, okul bahçesinde filan habire şarkı söyleyen bir tip. Instagram’da adı alvimorenooffical, Facebook fan sayfası 4 bin like almış ama kızlar kendine ait hesabı olup olmadığını merak ediyor. “Face’in yok mu gerçekten yaaa :((” diye soruyor Melisa mesela. Performans sonrası yaşıtları “Kanka çok iyiydin” diye tebrik ediyor. Tabii yüzlerce küfürlü yorum, kıskanç mesaj, “mesajlarıma niye bakmıyorsun” derdinde umutsuz kız birikmiş fotoğrafının altında.
12 yaşındaki Alvi inanılmaz tatlı bir tip de, işte bunların dalgalar dalgalar fazlasıyla uğraşmak zorunda kalacak O Ses Çocuklar’ı kazanırsa.
Alvi’den daha büyük fenomen Çağla-Doğa Vardar ikizleri var bir de. Bu iki tatlı sarışının ‘Price Tag’ performansı bir süre sosyal medyayı oyaladı. Onların Facebook sayfası daha bir popüler. Ben baktığımda 6 bin 500 kişi beğenmişti. Çağla’nın kişisel sayfası “Seninle kenk olmak istiyorum, lütfen ekle beni lütfeeen” diye yalvaran küçük oğlanlarla dolu. Çağla da “Sadece 5 kişi ekleyeceğim. Mesaj yazın, ona göre seçeceğim” diye eleme yolunu seçmiş. Okulda öğle yemeğinde masasına oturabilmenin sınıf atlamak sayıldığı prensesler kategorisindeler. Yarışmada ilerledikçe Instagram’ın, Facebook’un, YouTube’un, StarTV’nin, Acun’un prensesleri de olabilirler. Hatta Türkiye’nin sevgili ikizleri, halaları, teyzeleri, sınıf arkadaşları, müzik öğretmenleri dışında kimsenin almayacağı bir albüm yapsa da şaşırmayız.
Çağla, Damla, Alvi, arya söyleyen Destina ve Kibariye seven Erol’a hafızamızda ne kadar süre ayırıyoruz?
Sandalyeleri döndürmeyi bile başaramayan, saç fırçasını mikrofon yapmaya alışmış titrek elleriyle bekleyen tüllü etekli kızların sosyal sınavını geçtim, Acun okulunun popüler çocukları mesela eylül ayından sonra ne yapacak?
Şarkı söylemek çok güzel. Çocukların şarkı söylemesi, anlamını hiç bilmedikleri ‘Fikrimin İnce Gülü’ gibi acılı notalarda hislenir gibi yapması, Beyonce’yi taklit etmesi, Bruno Mars gibi dans etmesi filan artık o kadar normal ki, Justin Bieber’ın, X Factor’un 13 yaşındaki yıldızlarının olduğu yerde bunları ‘çocuk istismarı’ bilmem ne diye tartışmak anlamsız.
Geçen yıl UCLA (Kaliforniya Üniversitesi) bir araştırma yaptı. 9-11 yaş arasındaki 2 bin 200 çocuğa sordu. 10 yıl önce önem sırasında 13’üncü sırada olan ‘şöhret olmak’ bugün çocuklar için birinci sırada.
Araştırmayı yapan psikologlardan Dr. Greenfield “Eğer 400’den fazla Facebook arkadaşınız varsa, zaten sahnedesiniz” diyor, “Bunun özü narsisizm”.
Narsisizm çağının çocukları artık okullarının billboard’unda ‘Doğa Harikası’ etiketiyle poz veriyor. Şöhret olmak istiyorlarsa 16 yaşında yaşlanmış olacaklarını, 8 yaşında bir ajansa kapağı atmak gerektiğini düşünüyorlar. Sosyal medyanın her köşesinde kendilerine takipçi toplama mücadelesi veriyorlar. Bu çağın çocuklarını istismar eden O Ses Türkiye değil.
Barış Manço’nun herkesi ‘10 puan 10 puan 10 puan!’la gönderdiği günleri geride bıraktık. Şimdi Hadise-Murat-Mustafa sandalyelerini bile çevirip çocuğun yüzüne bakmıyor. Yeterince iyi olmadıkları için evlerine dönüyorlar ve sadece o sahnede değil, hiç like almayan YouTube videolarından da bu travmaya alışkınlar.
13 yaşındaki Küçük Emrah’ın etinden kemiğinden faydalanıp zengin olan Unkapanı plakçılarının çağında değiliz. Yarışmada cup cup öpülen bu çocuklar plakçıların, yapımcıların pençesinde ‘istismar’ edilmeyecek. Zaten yarışmalı/yarışmasız koca bir sahnedeler. Ve buradaki mücadele şov dünyasının perde arkasından çok daha hain.