Güncelleme Tarihi:
Halfeti, Zeugma gibi tarihi alanları su altında bırakan Birecik Barajı’nın suları 2000 yılında 60 kilometrelik bir nehir yatağını da suyla boğarak yok etti. Ancak ne var ki bu felaketi yaşayan sadece tarlaları, evleri, köyleri, bahçeleri su altında kalan insanlar değildi. Birçok canlının yaşam alanı da suların altında kaldığı için kimisi tamamen yok oldu, kimisi de yok olmanın eşiğine geldi. Tıpkı Avrupa ülkeleri içinde sadece Urfa Birecik’te yaşayan çizgili ishakkuşu gibi.
Dünyada sadece Fırat kenarında yetişen fıratkavağı da bu felaketten payına düşeni aldı. Kıyısında hayat bulduğu Fırat’ın suları binlercesini yok etti. Fıratkavağının sayısının azalmasıyla birlikte çizgili ishakkuşu’nun da sayısı hızla azalmaya başladı. Nedeni ise bu kuşun binlerce yılda bu ağaca sağladığı uyum.…
Aşağı Fırat bölgesinde şimdi çok az fıratkavağı var. Son kalanlar, Urfa Birecik’te ki Söğütlük Parkı’nda bulunuyor. Ağaçların sayısı iki elin parmaklarından biraz fazla... Bu park aynı zamanda çizgili ishakkuşunun bu topraklarda kalan son sığınağı.
100 FİDANDAN DOĞAN UMUT
Bütün bu karamsar ve olumsuz tabloya rağmen bugünlerde güzel gelişmeler yaşanıyor. Şimdilerde Fırat’ın kıyısı yeniden fıratkavaklarıyla ağaçlandırılıyor. İlk etapta 100 kadar fıratkavağı fidanı dikildi. Sırada yenileri var. Hem fıratkavağını hem de bu ağaca bağlı bir yaşam sürdüren çizgili ishakkuşunu yaşatabilmek için kaymakamlık, belediye, halk ve belki de daha umut verici olanı ilk ve orta öğrenim öğrencileri el ele vermiş durumda. Bir avuç doğa gönüllüsünün bir araya gelerek kurduğu Doğa Kültür ve Yaşam Derneği öncülüğünde fidanlar Fırat’ın kıyısında yeniden toprakla buluşuyor. Bu seferberliğin nedeni ise çizgili ishakkuşunu hapsolduğu parktan çıkarıp Fırat boyunca yeniden özgürce uçmasını sağlamak.