Güncelleme Tarihi:
Yıllardır şarkılarda aşkı naif sözlerle anlatıyorsunuz. Yeni nesle göreyse aşk giderli, argo ve küfürle tanımlanıyor... O şarkıları nasıl buluyorsunuz?
- Bize öylesi denk geldi. Demek şimdi gündem bu. Tabii bizim seçtiğimiz repertuar, yaşam tarzımızla da alakalı olabilir. Bu bizim çizgimiz.
Peki 30 yıl sonra siz aşkı nasıl tanımlıyorsunuz?
- Aşk gözlerde başlar, dudaklarla beslenir. Dokuz ay sonra “Baba baba” diye seslenir. Aşkın başka bir tarifi yok.
18 yaşında evlenmişsiniz. Sizinki çok erken başlayıp seslenmiş herhalde...
- Evet, 18 yaşım biterken evlendim. 19 yaşındayken ilk çocuğum oldu.
Görücü usulü müydü, aşk evliliği mi?
- Fadime yengenle sevdik işte birbirimizi. Diğer insanlar nasıl seviyorsa bizimki de öyleydi.
Nasıl tanıştınız?
- Neleri karıştırıyorsun bak şimdi! İlkokul bittikten sonra orta birinci sınıfta tanıştık. O zamanlar Artvin Arhavi’de yaşıyordum. 2 bin nüfuslu bir köy. Farklı bir hayatım oldu aslında. İstanbul’a gelmeden önce başka. İstanbul’a geldikten sonra bambaşka.
ÜVEY ANNE ZULMÜ GÖRDÜM
Şarkılarınızdaki gibi acı eşiği yüksek bir hayat mıydı sizinki?
- Çay fabrikasında yazları geçici olarak çalışıyordum. 200 kiloluk çayları omuzlarımda taşırdım. Kışları düğünlere gidip müzik yaparak para kazanıyordum. Babam şofördü. Dört kardeştik. Ailemizde de huzur ve saadet zaten yoktu.
Neden?
- Annemle babam ayrıldıktan sonra babam eve üvey anne getirdi.
Türk filmlerindeki gibi yani!
- Aynen. Üvey annem hayatımı zindan etti. Evde yıllarca sırtımı koltuğa yaslayamadan oturdum. Sürekli dayak atardı. Yemek yerken devamlı “Haram zıkkım olsun” derdi. Evden çıkarken “Gidişiniz olsun dönüşünüz olmasın” diye yollardı. Öyle bir dünyaydı.
Nasıl kurtuldunuz peki?
- Askerlikten sonra İstanbul’a geldim. Filmlerdeki gibi Unkapanı’na düştüm. Tesadüfen bir kaydım Şahin Özer’in eline geçti. Tabii benim de cebimde bir kuruş yok, Şahin Özer’in de. Bir kaset yaptık: ‘Sen Sözden Anlamaz mısın?’ Şansa, yürüdü albüm. Sonra mekânlardan teklifler geldi. O sırada da çocuklarım dünyaya gelmişti ve Fadime yengenle köydelerdi. Sonra onları da İstanbul’a aldım. Babam bu günlerimi göremedi. Ama öz annem hep yanımdaydı.
35 senedir evlisiniz. 30 yıldır gece hayatındasınız. Şöhret olduktan sonra gözünüz hiç başkalarına kaymadı mı?
- Kaydı canım kaymaz mı? Güzele bakmak sevaptır da. Kötü bir şey mi bu?
Sadece bakıyorsanız değil tabii. Ama çapkınlık oldu mu onu merak ediyorum?
- Düzeni sarsmamak çok önemli. Bir yerde yolunu suyunu bileceksin. Saygıyı bileceksin. Eşinle birbirinize inanacaksınız. O önemli bir trafik. Neyse konuların çok dışına çıktık.
Yıllarca o şarkıları hep Fadime yengeye mi söylediniz?
- Yok canım. Ben onları kadınlara söylemedim.
Kime söylediniz?
- Halka ve sokağa.
TARABYA’DA HER GECE DAYAK ATIYORDUM
Kaç çocuğunuz var?
- Üç. İki erkek, ortanca olan kız. Büyük oğlum Orçun, akademisyen. Kızım Aylin ev hanımı. Ufak oğlum Aydın turizmle ilgili ama yeni bir single çıkardı. Üçünün de birer erkek çocuğu var. Torunlarım canavar gibi.
Siz yıllar önce bir röportajınızda “Oğullarıma şarkı söyletmem” demişsiniz. Lafınızı yutmuşsunuz anlaşılan...
- Hayır, çocuklarıma sabahlara kadar barlarda ya da Tarabya’da şarkı söyletmem demiştim. Yoksa konserlere gidebilirler.
Ama Tarabya’da yıllarca şarkı söylediniz...
- O hayatı bildiğim için istemiyorum zaten.
O hayatın kötü olan yanı neydi?
- Düşün bir gece gazino çok güzel. Cengiz Kurtoğlu aşk şarkıları okuyor. İnsanlar sevdikleriyle kol kola oturuyor. Bir gün sonra aynı mekâna bir geliyorsun, yine dolu ama bütün mafya gazinonun içinde. Bunu 25 sene her gece yaşadım. Çok tehlikeler atlattık.
Hiç dayak yediğiniz oldu mu?
- Allah korusun. Ama her gece dayak atıyordum.
O yıllarda Şaziye’de Kenan Doğulu sahneye çıkar. Kadın hayranları ön masayı doldurur, sonra kulise girmeye çalışırlardı. Sizde de öyle durumlar yaşanıyor muydu?
- Hayır. Allah korusun gazinoya sokmazdım onları. Şarkıya başlar, öyle bir şey sezersem “O masayı kaldırın, hemen dışarı” derdim.
TARKAN ÖKSÜRSE YAKIŞIYOR
Yeni nesilden Tarkan müthiş bir sanatçı. Öksürmek bile çocuğa yakışıyor. Kenan ve Ozan Doğulu da öyle. 90’lı yıllarda Kenan bir çıkış yaptı ve hâlâ o başarısını koruyor. Bu arada bayramdan sonra benim de yeni albümüm çıkıyor. Albüm alışkın olduğunuz gibi benim tarzımda. Bazı ufak değişiklikler var. Daha sakin. Bu sefer rock sound’una yakında bir parça söyledim. Ayrıca Serdar Ortaç’tan ‘Bilsem ki’yi yeniden okudum.
TÜRKÇE MÜZİK DİNLEMEK İSTEMİYORUM
Neden şarkılarınızda hiç siyaset yok. Hep aşk, hep aşk...
- Bize öyle denk geldi. Siyaset şarkılarımda yok ama yüreğimde, beynimde hep var. Şarkı söylüyoruz diye sırf şarkılarla hayatı idame ettiremeyiz.
Şu an 20 yaşında olsanız. Ve müzik dünyasına yeni girseniz...
- Giremem. Bu çoklukta giremem. Çok gürültü, çok kalabalık. Sektör, sistem, yatırım, yaptırım tamamen değişti. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Unkapanı’nın nostaljisi de bitti.
Şimdi daha mı kirli?
- Gerçekten kirlilik var. Hiçbir yabancı dili bilmiyorum. Ona rağmen arabamda çok uzun yolculuklar yaptığım zaman belirli bir süre Türkçe müzik dinlemek istemiyorum.
FADİME YENGENLE SEYAHAT EDİYORUZ
Magazini takip ediyorum ama ben o dünyaya giremedim. Sanırım bu kişinin yapısı ve görgüsüyle alakalı. Ferdi Özbeğen, Ümit Besen ve bana “Birbirinize kötü şeyler söyleyin manşet yapalım” derlerdi. Bunları kabul edemedim. Peki sonuç ne oldu? İstediğim yerde miyim? Evet, istediğim yerdeyim. Hayatımın çok tatlı bir dönemini yaşıyorum. Kendime zaman ayırıyorum. Fadime yengenle çok seyahat ediyorum. Kendi memleketimde yatırımlarım var. Geleceğimi garantiye aldım.
HAKAN ALTUN
Aşka saygıyla yaklaşıyorum
Harbiye konserimizde bol bol aşk şarkıları duyacaksınız. Gülmeyi seven bir adamım ama yüreğimin büyük bölümünden ortaya slow şarkılar çıkıyor. Şimdiye kadar 200’ün üzerinde şarkı yaptım. Cengiz Kurtoğlu’na da 15’in üzerinde şarkı verdim. Kurtoğlu’nun en çok ‘Gece Olunca’ şarkısını seviyorum.
KUTSİ
Âşık olduğumda dertleşmem çalarım
Konserde herkes kendinden bir şeyler bulacak. Duygusal bir adamım. Balık burcuyum. Bu yüzden şarkı sözlerimde aşkı ve aşk acısını daha naif anlatmayı tercih ediyorum. Âşık olduğumda çok dertleşmem. İçime kapanırım. Hislerimi müziklere ve şarkı sözlerine yansıtırım. Konserde o şarkıları paylaşacağım.