Güncelleme Tarihi:
Tatlı su duyarlılığının zirve yaptığı 'ice-bucket challenge' sayesinde ALS hastalığı konusunda -ne olduğu tam da anlaşılamayan- 'farkındalık' diye bir şey yaratıldı mı; kuşkulu. Fakat güzel Türkçemize "Bana okuduğu meydanı kabul ediyorum" cümlesini kazandırdığı kesin. Gönül isterdi ki, dil konusunda da biraz 'farkındalık' yaratmamıza vesile olabilecek bir sosyal sorumluluk kampanyası başlatılabilsin ama ne yazık ki uzay boşluğunda yok olmaya mahkum, saf bir dilek bu.
UNICEF İÇİN POZ VERİYORUM: CHEEERS!
Hayat birbirinden saçma meseleler yaratır, biz pop kültürün içinde debelenip dururuz. Bunu kabulleniyorum. Ama Türkiye'de yaşıyorsanız ve gerçekten 'duyarlı'ysanız; #WakeUpCall adlı yeni 'ice-bucket challenge' çakması trende adapte olamayacak kadar genç ve dinç değilsinizdir; hiçbir yaşta! #WakeUpCall bizden şunu talep ediyor. Sabah uyanır uyanmaz, henüz yataktan çıkmamışken, sanki az sonra metrobüse binmeyecekmiş gibi mutlulukla gülümse, selfie'ni çek ve sosyal medyada paylaş! Niçin? Cevap veriyorum: UNICEF için!..
YENİ FENOMENİN İLHAM KAYNAĞI MUSTAFA SANDAL MI?
Jemima Khan, sorumuza cevap verir nitelikte.
Yeni trendimizin kaynağı tabii ki Hollywood ünlüleri ama Mustafa Sandal olduğu konusunda da bazı şüpheler var. Biraz geçmişe gidelim: Hiçbirimizin hayatında henüz 'selfie' diye bir kavramın olmadığı, 'ice-bucket challenge'ın ne anlama geldiğini bilmediğimiz o güzel günlere... Mustafa Sandal ta o zamanlar geleceği görmüş, "Çek gönder tatlı bir resmini" adlı biz zamane çaylaklarına 'pek tuhaf' gelen bir şarkı yapmıştı. Yıl 2012'ydi. Sevgilisinden düpedüz 'selfie' talep ediyordu ama hiçbirimiz bunun farkında değildik. (Belki de o zamanlar 'farkındalık yaratmak' diye bir şey olmadığındandır.)
Neyse; insanın dünü bile özlediği bugünlerde, epey uzak bir geçmiş 2012... İşte o zamanlar, henüz 'ön kamera' icadı yalnızca zengin beyaz Türklere özgü bir eğlence aracıyken yapılan bu şarkı, belki de 'selfie' diye bir şeyin patlamasının asıl sorumlusudur...
YENİ UYANMIŞ STEPHEN FRY SELFIE'SINI GÖRMEK ZORUNDA MIYIM?
Romantik komedi filmlerinden öğrendiğimiz bir şey varsa; o da bir kadının uyanır uyanmaz nasıl göründüğünün hayattaki en önemli meselelerden biri olduğu. Selfie'sini çekip sosyal medyada paylaşan (tabii ki UNICEF için) kadın da muhakkak güzel olduğu için ve güzelliğiyle gurur duyduğu, büyük bir mutlulukla bunu taşıyabildiği için yapıyor bunu. Haklı olarak. Çok haklı olarak... Güzellik elbette paylaşılmalı. Peki biz çirkin çoğunluk ne yapalım? Birbirine karışmış saçlarımızı, kocaman burnumuzu, mor halkalı şiş gözlerimizi göstermekten kaçınalım da UNICEF'e ayıp mı olsun? Bu sorumluluğun altına nasıl gireriz? İşte, #WakeUpCall erkeklerinin düşüncesi tam olarak bu! Yoksa Stephen Fry'ın (yukarıda) sabah sabah yüzünü gösterme ihtiyacı duymasının başka bir sebebi olamaz... Umuyoruz ki bu moda, Türk erkeklerinin pek ilgisini çekmez.
UYUMAYA DEVAM EDİN EY ÇİRKİNLER VE ÇİRKİN KALKANLAR!
İşte o güzellik listesi... Hepsi birbirinden şahane adamlar ve kadınlar... #WakeUpCall'ın hitap ettiği efsane kitle... Sabah uyandıklarında bile güzel olanlar, gecelik askıları bir doğal afetmiş gibi omuzlarından düşenler, 3 saniye önce çilekli turtaya bulanan dudakları istemdışı önde kavuşanlar, göz kırpanlar, utangaçlar, şımarıklar...
Oyuncu Keeley Hawes bin yıllık selfie geleneğini bozmayarak kafayı eğip göz kırpmayı tercih etmiş.
Dünyaca ünlü illüzyonist Darren Brown da göz kırparak güzel olmaya çalışanlardan.
40'lı yaşlarını süren Claudia Winkleman, sabah uyandığında her zamankinden daha güzel olan azınlıktan.
Naomi Campbell ve özgürlüğünü ilan eden gecelik askıları
Gazeteci Nigella Lawson, turuncu pijamasıyla gönüllerimizin prensesi.