Güncelleme Tarihi:
Çarşı, sesi hep yüksek çıkmış bir semt. Beşiktaş’ın Çarşı taraftar grubu, esnaf, pazarcı, işportacı… Ancak son bir yılda her türlü görüşün ifade edildiği Hyde Park’a* dönüşen Beşiktaş çarşıda gün olmuyor ki bir protesto gerçekleşmesin. Bu mahallede her gün devrim oluyor. Her gün duvarlara sloganlar yazılıyor, binalara afişler asılıyor. Ama bir dakika!.. Ülke de yerinde duruyor. Sokaktaki demokratik hareketin bir zararını görmüyor ne mahalleli ne de esnaf.
Milat sorulduğunda, esnaf birlik etmişçesine her şeyin Gezi’den sonra değiştiğini söylüyor. Taksim göstericiye kapanınca istikamet Beşiktaş çarşısı olmuş. Gezi’nin hayaletleri çarşıda dolaşıyor. Soma için de Kartal heykelinin önünde toplanıp Abbasağa’ya yürüyorlar, LGBTI için de. Hayvan haklarının en azılı savunucuları da burada sokağa çıkıyor, çevre duyarlılıkları had safhada olanlar da. Berkin için ekmek, Soma için kömür… Abbasağa’da horon da dövülüyor, halay da çekiliyor.
Duvarlardaki “Şiir sokakta” yazıları, “1 Mayıs’ta Taksim’e” çağrıları… “Aşk örgütlenmektir” yazan da var kaldırımlara, “Başka bir dünya mümkün” deyip düşünmeye sevk eden de.
Peki kırmızı çizgileri yok mu çarşının? Var.
Çarşı taraftar grubundan biri ilk sınırı çiziyor “Başka takım gelip burada şampiyonluk kutlayamaz! Kutlamasın! Fenerbahçeliler, başkanlarının mağdur olduğunu düşünüyordu. Burada eylem yaptılar. Başımız gözümüz üstüne ama şampiyonluk kutlatmayız.”
Herkes gelip demokratik hakkını kullanarak düşüncelerini ifade edebilir ama…
Bir esnaf tamamlıyor cümleyi, “Ama bölücü bir eylem olmamalı!”
Çarşı taraftar grubunun önde gelen isimlerinden Ayhan Güner, babadan oğula geçen esnaf kültürü içinde hep sokakta mücadele içinde olduklarını anlatarak, “Gezi’den sonra buranın yükselmesi de bundan. Buradakiler zaten mücadeleden gelen savaşçılar” diyor.
BEYOĞLU’NDAN GELDİLER
51 yıllık Recep Baba Meşhur Beşiktaş Köftecisi’nin emektarlarından Zekeriya Azanpa, son yıllarda Çarşı’nın ekonomik olarak değiştiğini anlatıyor. “Bizim hep Çarşı’mız (taraftar grubu) vardı. Buna artık başka insanlar da eklendi. Beyoğlu’ndan buraya çok kayış oldu” diyor.
Her gün 200 kadar kişi burada köfte yiyor. Azanpa, protestoların içeriğiyle pek ilgilenmiyor, “Demokratik bir ülke… Herkese açık bir platforma dönüştü çarşı. Bize etkisi yok ama rahatsız olan esnaf var, biliyoruz.”
Seyyar İzmir lokmacısı Adıgüzel Yavuz ise çarşının her geçen gün kötüye gittiğini söylüyor. Ona göre, gösterilerin çoğu şiddet içeriyor. “Taksim bitti, Beşiktaş başladı” derken kira bedellerinin yükselmesinden esnafın şikayetçi olduğunu vurguluyor.
DİRENİŞÇİYE HIZLI SERVİS
Çarşı esnafı Gezi jargonu geliştirmiş. Aylar önce, üçü kız ikisi erkek telaşlı bir grupla küçük bir büfede denk geldik. Garson kızgın yağın içine midyeleri bırakan ustaya, “Direnişe gidecekler var. Acele, acele…” diye bağırmıştı. Çıtır Balıkevi’nde çalışan Cem Koç da yürüyüşe gideceklere hızlı servis yaptıklarını doğruluyor. “Gaz sıkılırsa gelip limon alıyorlar” diye de ekliyor. Şiddet içermedikçe, cam-çerçeve kırılmadıkça sokaktaki eylemlerden şikayetçi değil. Futbol etrafında oluşan kalabalıklara Gezi’den sonra politik kitlelerin katıldığını söylüyor.
Ekonomik değişime de dikkat çekiyor, “Şimdi 16 liraya bira satan mekanlar var burada. Eskiden yoktu. 3 liraya balık ekmeği zor yiyen öğrenciler varken, şimdi böyle pahalı yerler açılıyor sürekli.”
ÇARŞILI OLMAYAN ÇARŞILILAR
7-8 Hasan Paşa Fırını, Beşiktaş’ın asırlık mekanı… Mekanın sahibi Erdal Çakar, köklü çarşı kültüründen övgüyle söz ediyor. Çarşı bir kültür ve heykel (Kartal) bir simge ona göre. Taraftar grubu Çarşı’nın sadece futbolla ilgilenmediğini söylerken, en son Soma için yaptığı yardım kampanyasını hatırlatıyor. Ancak eskiden Çarşı taraftar grubunun, Beşiktaş maçlarını izlemek için toplandığı mahalle artık politik tepki verme platformuna dönüşmüş. “Zaten mahalle hep muhalifti. İyice muhalif oldu ve her farklı görüşe kucak açtı” diyor Erdal Çakar, “Çarşılı olmayan Çarşılılar var artık. Rahatsız olan esnaf vardır ama benim hoşuma gidiyor. Hiç tepkisiz bir toplum bir yere varamaz.”
* Londra’daki Hyde Park’ın içinde yer alan ‘Konuşmacılar Köşesi’ isteyen herkesin istediği her türlü fikri özgürce söylemesine olanak sağlıyor. ‘Kanunlar çerçevesinde’ dense de görüşlerin çoğuna tolerans gösteriliyor.