Güncelleme Tarihi:
Son dönemde 'Suicide Squat', 'Paper Towns', 'Kids in Love', 'Absolutely Famous: The Movie' gibi pek çok filmde rol alan Cara Delevigne, modelliği özlediğini itiraf etti. 'Defile arkadaşlarımı bazen çok özlüyorum' diyen ve direksiyonu Hollywood'a kıran Delevingne, yalnızca en sevdiği modacı Karl Lagerfeld için bir istisna yapıyor ve Chanel için ara sıra modellik yapıyor.
Delevingne, Time'ın yeni platformu Motto için tam zamanlı modelliği neden bıraktığını samimi bir dille kaleme aldı.
'MUTLULUĞUN NE DEMEK OLDUĞUNU UNUTMUŞTUM'
Modelliğe 16 yaşında başladım. 1.70’lik boyumla sektördeki pek çok kızdan daha kısaydım. Yine de şansımı denemek istedim. Hayatımda pek çok kez yaptığım gibi, asla vazgeçmem.
Sektörde yerimi bulmam biraz sürdü. Moda endüstrisinin beni kabul etmesi, fiziksel özelliklerimin çok ötesinde, epey zaman aldı. Ancak kısa bir süre sonra kendimi endüstrinin onay mekanizması tarafından çevrelenmiş buldum. Herkesten bir onay almam gerektiğini hissettim. Sonuç olarak, kendi görüşümü kaybettim ve mutluluğun, başarının ne demek olduğunu unuttum. Sanırım bu isteğimin temeli, bilinçaltımda herkes beni istesin, herkes beni sevsin düşüncesinin olmasıydı.
'BEN KİMİM VE NE İÇİN ÇABALIYORUM?
İnsanları mutlu etmek için işinizde her şeyi yaptığınız halde yine de mutlu olmayan insanlar varsa, şunu düşünmeye başlıyorsunuz: ‘Kendi işime baktım ve her şeyi yaptım. Kendimi en dibe kadar gitmeye zorladım.’ Sonra sürekli olarak birilerini hayal kırıklığına uğrattığınızı hissetmeye başlıyorsunuz. Ve bir an geliyor, şunu diyorsunuz: ‘Bir saniye, ne için çabalıyorum? Ben kimim, bunu ne için yapıyorum?’
Bir süre sonra, bu işin ve başkalarının onayının en önemli şey olmadığını fark ettim. Evet, kariyeriniz çok önemli ama en önemlisi o değil. Elbette başarılarımla gurur duydum ama gerçek anlamda mutlu değildim.
'KENDİNİZİ SEVMEYİ ÖĞRENİN'
20 yaşıma gelmiştim, birkaç senedir modellik yapmaktaydım. Bakış açım değişmişti ve ben değişmiştim. Geleceğim için hedeflerimi ve hayatımı tekrar gözden geçirmeliydim. Elbette bu geçiş bir gecede olmadı.
Evet, zaman aldı. Ancak şimdi anladım ki iş her şey demek değildir ve başarı pek çok farklı formda gelebilir. Algılarım açıldıkça, pek çok yeni şeye çocuk gibi saldırdım. Sevdiğim şeyleri yapmak için daha çok zaman harcar oldum. Ve bu sayede daha iyi işler çıkarıyorum.
Öğrenecek hala çok şey var ama artık kendim olmayı öğredim. Pişmanlık ve suçlu hissetme duygularıyla savaşıyorum. Çünkü kendinizi sevmezseniz, insanların sizi ve yaptığınız işleri sevmesinin hiçbir önemi yok.