Güncelleme Tarihi:
Mezarlığa defnedilen bir anne ve bebeğinin birbirinden ayrı yapılan mezarları, her seferinde yeniden birleşti. 3 yaşındaki kızını toprağa veren anne ise 47 yıl sonra mezarı açtığında şok eden bir olayla karşılaştı. 2014'te yaşanan bu esrarengiz olay, sosyal medyada yeniden gündeme getirildi.
Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Seyvan ve Çakıroba köyleri arasında, 1335 yılında yapıldığı tahmin edilen camiye, etrafta başka yapı olmadığı için ‘Issız’ adı verildi. Eskiden sadece Cuma namazlarının kılındığı caminin adı, daha sonraları ‘Issız Cuma’ oldu. Issız Cuma bölgesinde bulunan ve en eski tarihli mezar taşına göre yaklaşık 680 yıllık olduğu sanılan mezarlık ise Seyvan köyü tarafından kullanılıyor.
Ancak mezarlıkta yaşanan esrarengiz olaylar, duyanları hayrete düşürüyor. Üstelik olayları, birebir tanık olanlar anlatıyor.
Mezarları ayıran aile fertleri, bir sonraki ziyarette, mezarların tekrar birleştiğini gördü. Bu olay birkaç kez tekrarlandıktan sonra, yakınları anne ve kızın mezarlarını olduğu şekilde bıraktı. Minik bebeğin süt annesi Emine Ungurlu yaşananları şöyle anlattı; “Aynı zamanlarda benim de bir oğlum olmuştu.
Hatice doğumdan bir süre sonra öldü. Küçük kızı Ayşe’yi birkaç kez ben emzirdim. Birkaç gün sonra o da öldü.
Öldükten sonra annesinin yanına defnettiler. Ama iki mezar birbirine değiyor. Ayırıyorlar, yine değiyor. Kaç kez ayırdıklarını bilemiyorum. Ama bakın şimdi yine bir aradalar” dedi. Mezarlığı ziyaret edenler de bu ilginç olay karşısında şaşkına dönüyor.
Aile, maddi durumları iyi olmadığı için, aradan geçen sürede kızlarına mezar yaptıramadı. Anne Emine Salı, kızının mezarını yaptırmak için 47 yıl para biriktirdi.
Hatice bebeğin mezarı, yeniden yapılmak üzere açıldı. Anne Salı, gördükleri karşısında şaşkına döndü. Kızının mezar tahtasına bağladığı ip ve boncuğun, mezardaki her şey çürümüş olmasına rağmen ilk bağladığı şekilde durduğunu söyleyen Salı, “Bebeğim vefat ettiğinde 4 yaşındaydı. 2 oğlumu ve 1 kızımı gömdüğüm bu mezarlıkta kızımın saç örgüsü bağladığım ipi ile boncuğunu mezarı başındaki mezar tahtasına bağladım.
İmkanımız olmadığı için mezarlarını yaptıramadık. Şimdi mezarını yaptırdık. Kızımın 47 yıl önce mezarı başı tahtasına bağladığım ipiyle boncuğunu buldum. Mezar tahtası erimiş bir çomak halini almış ama benim tahtaya bağladığım boncuk ve ip 47 yıl önce bağladığım gibi çürümemiş halde” dedi.