Güncelleme Tarihi:
1- KEYİFÇİ MİSİNİZ?
Bütün hafta yoğun mesai yapmışsınız, ne yaparsam bu yorgunluğu unuturum diye planlar yapıyorsunuz. Önünüzde iki seçenek var. İlki ufak bir bavul hazırlayıp hafta sonu için sıcak memleketlere kaçmak, ikincisi ortasında oturmaktan iz çıkmış koltuğunuza gömülüp film izlerken uyuya dalmak. Tembelseniz her iki seçenek de sizi keyiflendirecektir. Çalışkan biriyseniz eve gelip gelecek haftayı planlayacağınız için bir kahve koyup bilgisayarın başına geçeceksiniz. Kısaca, tembeller daha keyifçi olur.
2- KORKAK MISINIZ?
İş yeri kaynıyor. Yıl sonu bütçe planı tutmamış ve açık çıkıyor. Yüzler yere düşmüş, kapılar sert sert vuruluyor. Sesler yükseliyor. Birden içinizi bir korku sarıyor. Garip bir sorumluluk duygusu bedeninizi ısıtıyor. Nefesiniz daralıyor. Bu durumun dönüp dolaşıp size bir sıkıntı çıkaracağını düşünüyorsunuz. Çalışkan biri elindekileri kaybetme korkusuyla dikkat kesilir, hata yapmamaya çalışır. Tembel biriyseniz bu öngörülerinizi sosyal medyada ufak bir tur atarak bir kenara itebilirsiniz. Kısaca, çalışkanlar daha fazla umursar.
3- OTOBÜSTE YER VERİR MİSİNİZ?
İş çıkışı saati. Her yer araba, otobüs, minibüs, korna, kıyamet. Herkes koşturuyor ve hava kararıyor. Gelen otobüse itiş kakış bindiniz. 2 durak sonra tam önünde ayakta durduğunuz koltuk boşaldı. İsteseniz oturursunuz ama bir anda sizden daha yorgun biri olabileceği aklınıza geldi. Çalışkan, en önden arkaya kadar süzer, uygun kişiyi ararsınız. Tembel ise yanına bakar ve ‘Siz buyrun.’ der. Kısaca, tembeller daha çabuk karar verirler.
4- HAFIZANIZ NASIL?
Çocukken hangi komşu teyzenin camını kırmıştınız? Sizin semtten geçen belediye otobüsünün numarası kaçtı? Tuttuğunuz takımın son deplasman maçının skoru neydi? Annenizin kızlık soyadının 3. harfi nedir? Peki, babanız hangi liseden mezun oldu? Bu sorulardan en az 4’ünün cevabını hatırlıyorsanız çalışkan birisiniz. Tembelseniz arkadaşınızı arar, son maçı sorarsınız. Kısaca, çalışkanlar daha çok soruya, tembeller ise daha çok cevaba odaklanır.
5- SEMPATİK MİSİNİZ?
Ağustos böceği ve karınca masalını herkes bilir. Durmadan şarkılar söyleyip keyfine bakan ağustos böceğinin karşısında önündeki kış ayını rahat geçirmek için bütün yaz çalışıp, yemek depolayan karınca vardır. Kışın yemeği biten ağustos böceği karıncanın kapısını çalar ve borç ister. Borcu alır almasına ama bir ton laf yer. Karınca haklı gibi görünse de hiç sempatik durmaz. Tabii bu durum masalı kimin anlattığıyla da bağlantılıdır. Kısaca, çalışkanların daha çok başarısı, tembellerin daha çok taraftarı vardır.