Güncelleme Tarihi:
Nesli Özsoy, 80’li yılların önemli kabarelerinde rol aldı ve gazino sahnelerinin aranılan ismi oldu.
Mehmet Teoman’la evliliğinin kariyerine büyük değişimlere neden olduğunu söyleyen Özsoy, ilk sahneye çıkışını şöyle anlatıyor:
“Ben İzmirliyim ama babamın işi nedeniyle Ankara’da yaşıyorduk. Annemin sesi çok güzeldi. Annem İzmir Radyosu’na seçilmiş genç kızlığında ama dayım müsaade etmemiş. O ses ondan bana geçmiş demek ki... Ankara’da Türk sanat müziği konservatuvarına gittim. Bir gün ailecek gittiğimiz gazinoda sahnedeki sanatçı, şarkı söylememi rica etti. Bir iki Türk müziği şarkısı okudum. Sanatçının menajeri beni çok beğendi ve ailemin izniyle İstanbul’a getirdi. Kadromuzda Neşe Karaböcek, Gülistan Okan, Selçuk Ural, Müjdat Gezen, Perran Kutman vardı. O kadro ile Çakıl Gazinosu’nda çıktık. Mehmet Teoman da o sıra kabareler yapıyordu. Beni görmüş. Gülistan Okan’a sormuş ve tanımak istediğini söylemiş. Anlaştıktan sonra gazinolardan Mehmet Teoman’ın kabare ve müzikal ekibine geçtim. Bir süre sonra da Mehmet Teoman ile evlendim.”
Sanatçı, kabarelerdeki görevini şöyle dile getiriyor:
“Orada şarkı söylüyordum. 10 kişilik dans grubum vardı. Sahnede konu neyse Mehmet ona göre şarkı yazıyordu. Biz dans grubu ile o anı canlandırıyor ve şarkı söylüyordum.”
Saçımızdan ayak parmağına
kadar parfüm sıkardık
Nesli Özsoy, sahneye neden ara verdiğini şöyle anlatıyor:
“Gazinoların bitmesi. Gazinolar çok başkaydı. Biz seyirciye, seyirci bize saygılıydı. Şarkı söylerken çatal bıçak oynamazdı. Orkestramız da kıyafetine dikkat ederdi. Saçımızdan ayak parmağımıza kadar parfüm sıkardık. Gazinolar kapanmaya başladıktan sonra birkaç küçük yerde sahneye çıktım. O ruhu bulamadım ve mutsuz olmaya başladım. Ben o değildim. Kardeşim emlak işi yapıyordu. Ona dahil oldum. İstediğimi yapamıyordum diğer sahnelerde.”
Özsoy, “Ara verdiğiniz dönem sahneyi özlediniz mi?” sorusuna şu yanıtı veriyor:
“Depresyona girmedim ama sahneleri çok özledim. Şarkı söylemeyi ve sahneyi çok seviyordum. Orası benim dünyamdı.”
Bülent Ersoy kuliste fırtına koparırdı
Huysuz Virjin’in hiçbir kaprisi yoktu
Nesli Özsoy, gazinolarda çalışması en zor kişileri şöyle dile getiriyor:
“Müzikallerde sanatçılar Mehmet Teoman’ın şartlarını bilerek giriyorlardı kadroya. Bu şekilde anlaşılıyordu. Gazinoya geçtiğimde ise zaten bir isim olmuştum. Kabarelerden tek başıma gazino programlarına geçince biraz zorlandım. Tek kalınca çıplak ve yalnız hissettim kendimi. O zaman orkestramı kalabalıklaştırdım.
Bülent Ersoy zordu. Onun tüm kulise dair kanunları vardı. Solistin şarkıları okunmazdı. Liste asardı kulise ‘Bunlar okunmayacak’ diyerek. Bülent Hanım, kulise girdiği an fırtına kopardı. Ama beni çok severdi. En iyi ve muhteşem olansa Huysuz Virjin’di. İzmir Maksim’de beraber çalıştık. Hiçbir kaprisi yoktu. İnanılmaz espriler yapardı kuliste. Bizi sahneye enerjik hazırlardı.”
Özsoy, sahnede kıyafetlerinin ünlü modacılara hazırlattığını belirtiyor:
“Elimde moda dergileri ile dolaşırdım. Kumaşlarımı ona göre seçerdim. Canan Yaka ile çalışıyordum. Sahne kostümlerime çok düşkündüm.”
Kardeşimi kaybedince
emlak işini bıraktım
Nesli Özsoy, şimdilerde İstanbul’da yaşıyor. Özsoy, kabarelerde okuduğu 10 şarkıyı dijital ortamda yayınladığını söylüyor: “Kabarelerde okuduğum şarkılar bant halindeydi. Hakan Eren, bunları dijital ortamda yayınladı. İsmimi duyuran ‘Vurdum Duymaz’ı da plak olarak yayınladık. Kardeşimi kanserden kaybettim, ondan sonra her şeyi kapattım. Emlak işini de durdurdum.”
Sanatçı, “Geçmişe baktığınızda pişmanlıklarınız var mı?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Pişmanlıklarım tabii var. Ama bazı şeyleri inadımdan ve yetiştirme tarzımdan yapmadım. Keşke yapsaymışım.”
“Aslında adım Neslihan Özsoy. Çok uzun olduğundan ismimi panolara daha küçük yazmak zorunda kalıyorlardı. O zaman Mehmet
Teoman da ‘Nesli yapalım senin adını’ dedi. Ben de ondan sonra çok alıştım Nesli’ye. Asla Neslihan’ı kullanmıyorum. Gazete ilanları ve neonlar için ismimi kısalttılar. Daha büyük adım çıkmasını istediler. Gazinoda bir sürü insanın birbirini çekememezliği vardı. Gazetelerde sol başta ya da alt bantta olmak önemliydi. Neonlarda adın büyük yazılacak kavgası çok fazla oluyordu. O gazinolar hiçbir zaman gelmeyecek.”
TRT denetimden
geri döndü
“Ben Türk müziği eğitimi aldım. Fantezi müziğini de çok sevdim. Mehmet Teoman ile birlikteyken TRT şarkıları hazırlıyorduk. Şarkılarda gırtlak nağmeleri yapamıyordum. Şarkı, TRT denetiminden geri geliyordu, tekrardan düz okumak zorunda kalıyordum. Biraz zor alıştım TRT tarzına.”