Güncelleme Tarihi:
Türkiye’deki nüfuslarının 3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Olağanüstü koku alma özellikleri sayesinde her ne kadar insanlarla karşılaşmak istemeseler de yaşam alanlarının hızla yok olması, ormandaki meyve ağaçlarının sayısının azalması gibi nedenlerle zaman zaman yiyecek bulmak için yerleşim yerlerine yaklaştıkları oluyor. Tam da yavrulama döneminde olan ayılarla şu sıralar karşılaşmamak en iyisi. Böyle karşılaşmalardaysa ona ve yavrusuna bir tehdit oluşturduğunuzu düşünmemesi için soğukkanlılığınızı yitirmeden derhal oradan uzaklaşılmalı.
Trakonyalar veya genel olarak çarpan diye adlandırılan balıklar ülkemizin en zehirli balık grubunu oluşturuyor. Su altı dalışı yapan insan sayısının 100 bini aştığı ve yaz aylarında sahillere akın edildiği ülkemizde vatos, renkli denizanaları, kayabalıkları, adabeyi, denizçiyanı, müren ve trakonyalar gibi uzak durulması gereken deniz canlıları arasında yer alıyor.
Çoğunlukla evcil ve uysal bir hayvan olarak bilinse de doğum yapan mandalar yanlarına genellikle bakıcılarından başka kimsenin yaklaşmasına izin vermezler. Doğumları mart-mayıs aylarında olan bu canlı 500 kiloya varan cüssesiyle yavrusu yanındayken oldukça agresif olabilir.
Yılanların aktif olduğu dönemlerdeyiz. Türkiye’de 60 civarında yılan türü yaşıyor. Bunların 12 tanesi zehirli. Birçoğu gece aktif olduğundan zehirli olan engereklerle karşılaşmak çok kolay olmasa da yine de temkinli olmakta fayda var. Üzerine basmadıkça ya da rahatsız edilmedikçe insana saldırmayan yılanlarla doğada karşılaştığınızda rahatsız etmeyip yolunuza devam ederseniz size hiçbir zararları dokunmaz.
Şu günlerde yavru büyütmek üzere olan bazı kuş türleriyle tatsız karşılaşmalar canınızı sıkabilir. Bunun en güzel örneklerinden biri kargalar. Hemen her yerde yaşayan kargaların yavrularının yuvadan uçmaya çalıştığı ve bu yüzden yerlerde görüldüğü şu dönem siz siz olun yerdeki yavrulardan uzak durun. Aynı şey martı yavruları için de geçerli.
Türkiye’de sadece Fırat ve Dicle nehirleri ve kollarında yaşayan bu kaplumbağa türü her ne kadar barajlar nedeniyle yok olmanın eşiğine gelmişse de görüldüğünde ya da fark edildiğinde kesinlikle rahatsız edilmemesi, yavru da olsa kesinlikle ele alınmaması gereken bir canlı. Boynu kendisini en arkasından tutan bir eli bile ısıracak kadar uzayabiliyor. Boyları 100 santimetreyi, ağırlıkları da 25 kilogramı bulabiliyor. Çeşitli bitkiler, balık, sucul böcekler, yengeç, solucan, kurbağalar, yılanlar, kuşlar... Önüne ne çıkarsa yiyebilen bu kaplumbağanın tam da aktif olduğu zamanlardayız.
Özellikle akrep sokması olayları bu mevsimlerde daha çok görülür. Risk altında olanlar, daha çok açık alanlarda akreplerin saklandığı taşları ters yüz edip onları açığa çıkararak kendilerini savunmaya sevk eden kişilerdir.
Kurtların bu günlerdeki yiyecek arayışları ve yavru büyütme döneminde olmaları tatsızlıkla sonuçlanan karşılaşmalara neden olabilir. Zaten insandan uzak durmayı tercih edecek bu canlılara doğada rastladığınızda kurtların tehdit olarak algılayacağı davranışlardan kaçının.
Keneler, mayıs ayından itibaren aktif hale geçiyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi insanlara hyalomma cinsi kenelerden bulaşıyor. Özellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar ve yeşil alanlarda tedbirsiz kamp ve piknik yapanlar bu konuda risk altında bulunuyor ve önerilen tedbirleri dikkate almaları gerekiyor.