Bu dünyayı mutlu kadınlar kurtaracak
Güncelleme Tarihi:
8 Mart’ta söylenen o ütülü laflardan sıkılmadınız mı hala? Ben çok sıkıldım! Neymiş kadınlar hep güçlü olacakmış. Neymiş, kadınlar çiçekmiş. Neymiş, kadınlar fedakarmış. Kadın dediğin iş yerinde her türlü zorluğa katlanırmış. Çünkü güçlü kadın olmak şartmış! Evde eşinin, çocuğunun cefasını çekermiş. Çarşıya pazara da o çıkacak tabi, mutfağa da o girecek. Bir yandan yatakta ateşinden ortalığı yakacak bir dilbere dönüşecek. Ehhhh, yetti be!
Söyleyin bana hangi erkek bizden istenilenlerin hepsini bir arada yapıyor? Bu yazıyı okuyan tüm kadınlar! Aynaya bakın ve kendinize sorun: Mutlu musunuz? Dilediğiniz hayatı mı yaşıyorsunuz yoksa ailenizin, eşinizin, konu komşunun istediğini mi?
En son ne zaman kendinize hediye aldınız? Peki gerçekten kahkahayla en son ne zaman güldünüz, hatırlıyor musunuz?
Gezici araştırma şirketinin verilerini okuduğumda canım acıdı. Ben bu sabah gülemedim.
-Türkiye’de kadınların %50’si hayatları boyunca en az bir kere şiddet gördü, görüyor.
-Şiddet gören kadınların yüzde %70’e yakını ise ‘Eşimin beni öldürmesinden korkuyorum’ diyor.
-Çoğu kadın için bir-iki tokat şiddetten sayılmıyor.
Evet, Türkiye’de kadınların çoğu bırakın kahkaha atmayı, gülmek istese de gülemiyor. Kadınlardan gülüşlerini çalıyorsunuz, farkında mısınız? Bir kadının ağladığı dünya nasıl güzelleşebilir ki?
Kalbi kırılan tüm kadınlara tavsiyem: Şimdi bırakın eş, dost, koca, baba ne der. Kendinize bakın. Siz ne istiyorsunuz? Bugüne kadar sadece kendiniz için ne istediniz ve şu an neredesiniz? Size savaşmayı bırakın demiyorum. Demek istediğim: Bir kadının kendisine ‘Güçlü ol’ denmesine ihtiyacı yok. Kadın fark etmese de evren o gücü ona doğduğu gün verdi zaten.
"ÇOCUK DA YAPARIM KARİYER DE" DEMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ
Gazetelerin, televizyonların, reklamların, politikacıların söylediklerine kulak asmayın. Kendi yüreğinize bakın. Değerinizi bilin. Çok ama çok değerli olduğunuzu unutmayın. Belki siz büyürken anneniz sizin kulağınıza fısıldamadı ama siz her gece yatarken çocuğunuzun kulağına 'mutlu kadın' olduğunu fısıldayın... Sizi mutsuz eden, hırpalayan adamları 'yola getirmek' için boşuna uğraşmayın. Mutsuzluk için savaşmayın, ruhunuzu yormayın. Çekin gitsin.
Bırakın anneniz 'Evlen evlen' diye başınızın etini yesin. Hısım akraba her seferinde sorsun: "Eee, düğün ne zaman?" Aldırmayın, gülün geçin. Mahalle baskısıyla değil, mutlu olduğunuz adamla evlenin.
"Çocuk da yaparım kariyer de" demek zorunda değilsiniz. Paşa gönlünüz ne istiyorsa onu yapın. İster sevişin, ister gezin tozun, ister çalışın, ister her gün bin bela okuyarak gittiğiniz işte patronun suratına istifayı basın. Kime ne?
Kadınlarım, lütfen her gün bir kez olsun kendi mutluluğunuz için ne yaptığınızı düşünün. Eğer bu dünyada bir kadın bile ağlıyorsa bilin ki o dünya yaşanılır bir yer olmaz, olamaz. Oysa ki mutlu bir kadının yüreği dünyayı ısıtır. Duvar yazısında dediği gibi 'Kalbi kırılan tüm kadınların hesabını soralım' Hep birlikte, hepimiz için hesap soralım. Eğlenmeye çıkıp da darp edilen kadınların mutsuzluğu da, tek bir kadının sevinci de bizim. Unutmayın, bu dünyayı mutlu kadınlar kurtaracak... Kimsenin sizi mutsuz etmesine izin vermeyin. Kadınlar günümüz mutlu olsun...