Güncelleme Tarihi:
“Ben bir Bond kızı değilim. Gerçek bir kadınım.” Bu sözler, merakla beklenenve büyük bir sansasyonla gösterime giren ‘Spectre’ın başrol oyuncularından Monica Bellucci’ye ait. 51 yaşındaki yıldızın bir ‘Bond kızı’ olarak nasıl performans göstereceği uzun zamandır tartışılan bir konuydu. Her ne kadar eleştirmenlerden tam not aldıysa da, işte yine bu söylemiyle yeni bir tartışma başlattı: “İdeal bir Bond kızı nasıl olmalı?” Bugüne kadar 24 filmde 6 değişik Bond izledik. Tipi birbirine benzemez aktörler, hal-tavır itibariyle ‘Bond standartları’nı iyi kötü hep korudu. Gelin görün ki konu aşk-meşk meselelerine gelince iş değişiyor: Her Bond’un kendine has bir ‘Bond kızı’ zevki var. Hemen bir göz atalım...
BİKİNİLİ VE BIÇAKLI
Bond kızı efsanesi, o dönem 26 yaşında olan Ursula Andress’le başladı. 1961’deki çekilen ‘Dr.No’da ‘Honey Ryder’ rolünü üstlenen ‘bikinili ve bıçaklı’ güzel Andress ‘kemikli yüzlü, süpermodel güzelliğinde, dolgun hatlı, tercihen sarışın’ Bond kızının ilk örneğiydi. Ama o öyle etkileyiciydi ki, sonrasında gördüğümüz dört güzel akıllarda yer etmedi. 1964’teki ‘Goldenfinger’da bu rol ‘minik’ bir evrim geçirdi. Honor Blackman’ın canlandırdığı Galore, casusa kafa tutabilecek kapasitede, usta bir pilot ve judocuydu. Ama bu akım çok tutmadı: 1973’te başlayan Roger Moore döneminde Jane Seymour, Britt Ekland gibi kabarık saçlı ve masum suratlı isimleri gördük. Ama onlar da ‘kenar süsü’ olmaktan ileri gidemedi.
Seksenlerin ilk yarısında seksapelin dozu arttı: Carole Bouquet ve Kim Basinger gibi vamp isimler film sayesinde iyice parladı. İkinci yarısındaysa daha karizmatik Bond kızlarını ara sıra da olsa görme imkânı bulduk: 1985’te Grace Jones’un canlandırdığı düşman ‘May Day’ buna örnek. İki filmlik ömrü olan Timothy Dalton’ın kısa saçlı üç aşkı, Grace Jones gibi ses getiremedi, akıllardan silindi gitti.
SARIŞINLARIN SONU
Pierce Brosnan’ın 1995’te Bond olmasıyla casusun yanına ‘şöhretli’ isimler yerleştirildi. Sophie Marceau, Famke Janssen ve Halle Berry gibi yıldızlar Bond kızı oldu. ‘Ümit vaad edenler’de rolü kaptı. Düşünün, ‘Gone Girl’le ‘cool’luk kraliçesi’ ilan edilen Rosemund Pike bile ‘Die Another Day’de casusun kuyusunu kazmakla meşguldü.
Daniel Craig dönemindeyse işler tamamen değişti. Bond, sanki dengini arıyor gibi... Ancak buldukları hep sorunlu: Hepsi karmaşık, dert açan, biraz kızgın, esrarengiz. Olga Kurylenko, casusun tek aşkı ‘Vesper Lynd’ yani Eva Green bu duruma örneklerden. Son olarak da ‘sonuna kadar dişi’ Bellucci var. Tabii babasına karşı çıkarak onu her koşulda takip eden Léa Seydoux’da es geçmeyelim.
Sözün özü ‘ideal Bond kızı’ tartışmaları yersiz. Sarışın, esmer, orta yaşlı, genç fark etmiyor. Casusumuz kiminle olursa olsun, hayatındaki ‘esas kız’ belli: Hesap vermesi gereken ‘M’ yani 81 yaşındaki Judi Dench.
KİMLER GELDİ KİMLER GEÇTİ
1960'LAR
O, Bond kızı efsanesinin başlangıcı: Güzel, seksi, egzotik. Beyaz bikinisiyle seksapeli dorukta ama yanına bıçak sıkıştırabilecek kadar da sert.
1970'LER
İlk siyahi Bond kızı, bikinili bir CIA ajanıydı. Her ne kadar çetin ceviz olsa da, tabii ki bir Bond kadar yetenekli değildi. Haliyle kendini onun kollarında bulması kaçınılmazdı.
1980'LER
Filmde Roger Moore’un düşmanı olan şarkıcı Grace Jones, Azzedine Alaia’nın süper seksi ve dar tasarımları içerisinde düşmanlarını kaldırıp fırlatacak kadar sertti.
1990'LAR
Dövüş sporlarındaki yeteneği ve makineli tüfek kullanma konusundaki hünerleriyle gelmiş geçmiş en esaslı kahramanlardan.
2000'LER
Ursula Andress’in ikonik bikinisi, 40 yıl sonra turuncu versiyonuyla Halle Berry’nin üstündeydi. Ama bu stil kısa saçlarla modernize edilmişti.
2010'LAR
24’üncü Bond filminde oynayan 51 yaşındaki Monica Bellucci, “Ben gerçek bir kadınım, Bond kızı değilim” diyor.