Güncelleme Tarihi:
Hepimiz insanız ve dönem dönem hata yapıyoruz. Bazen istemeden ikili ilişkilerimizde sevdiğimizin kalbini kırıyor, dönüşü olmayan yollara giriyoruz. Çok sevdiğimiz halde mecburen ayrılmak zorunda kalıyor ya da bile isteye ilişkimizi sonlandırıp elimizdekinin kıymetini kaybettikten sonra anlıyoruz.
Ne var ki biten ilişkinin ardından 'Bundan sonra asla olmaz' dediği kişi ile tekrar bir araya gelip mutlu bir birlikteliğe kaldığı yerden devam edenler de var. Gösteri dünyasında da bunun örneklerine rastlamak mümkün. Mesela şarkıcı ve oyuncu Jennifer Lopez ile aktör Ben Affleck...
Bundan tam 20 yıl önce başlayan aşklarını nişanlanmaya kadar götüren ünlü çift sonradan aniden yolları ayrıldı. Aradan yıllar geçti, araya başka aşklar ve evlilikler girdi ama onların yolları bir şekilde tekrar kesişti ve bir kez daha nişanlandılar. Herkes bundan sonra neler olacağını merakla beklerken, Temmuz 2022’de tam 17 yılın ardından aniden evlendiklerini duyurdular.
Peki bu çiftler ikinci seferde neyi daha farklı yapıyor da ilişkileri bu kez uzun ömürlü oluyor? Gelin önce bunun cevabını eski sevgilileriyle tekrar deneyip bir araya gelen kişilerden öğrenelim, sonra da Klinik Psikolog-Aile Danışmanı M. Berk Karaoğlu'ndan ikinci bir şans verdiğimiz ilişkide nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda çok değerli görüşlerini alalım.
* * * * *
‘BİZİM İLİŞKİMİZ İPTEN DÖNDÜ AMA GEMİCİ DÜĞÜMÜ İLE BAĞLADIK’
Ayfer N. (37)
Biz eşimle dört yıl flört ettik, sonra bir yıl nişanlı kaldık ve tam evlenmek üzereyken ayrıldık. İkimizin de ilk ilişkisiydi ve birbirimizden başka kimseyi sevmedik. Onca yıl bir kez bile kavga etmedik, anlaşamadığımız bir şey yoktu ama evlilik hazırlıklarında aileler devreye girince olanlar oldu. Takıydı, eşyaydı derken ailelerin tartışması bize de sirayet etti ve sürekli kavga eder olduk. Bu süreci sağlıklı bir şekilde yönetemedik, sinirlerimiz iyice gerildi, birbirimize kötü sözler söyledik. Ve sonunda beş ay kala nişanı atıp düğünü iptal ettik.
Daha ilk engelde takılıp düşmüştük. Engellerin üstünden atlamaya cesaret edemedik. Bana bir el uzansaydı her şeyi yapmaya hazırdım ama o ortanda kayboldu ve sessizliğe gömüldü.
Ailesine karşı beni savunamadığı, yanımda durmadığı, benden bir anda vazgeçtiği için hem çok üzgündüm hem de çok kızgındım hâlâ çok seviyordum.
Aradan birkaç ay geçti, annesinin sağda solda oğluna kız aradığını, beni zaten sevmediklerini, ayrılmamıza sevindiklerini söylediğini duydum. Hepten yıkıldım ve ağır depresyona girdim. Sevdiğim adamın ailesinin etkisi altında bu denli kalmasına kahroluyordum. Derken bir gün mesaj attı bana, "Konuşmamız lazım" diye.
Mantığım "Asla cevap verme" diyordu ama kalbim küt küt atmaya başladı. Ne olursa olsun bu adamı hâlâ deliler gibi seviyordum ve ona karşı çok zayıftım. Zaten aylardır ondan bir hamle bekliyordum ve gizlice buluşmaya ikna oldum. Bana aylardır çektiklerini, ailesinin yaptıklarını, onu evlenmeye zorladıkları ama gözünün benden başka kimseyi görmediğini ve benim için ailesini de karşısına alabileceğini söyledi. Aylardır bana yaşattıklarının telafisi yoktu ama yine de hâlâ beni sevdiğine ikna oldum.
Ailelerimize rağmen biz ilişkimize ikinci bir şans vermeye karar verdik ve birbirimize daha sıkı sarıldık. Yani ilişkimiz ipten döndü ama biz gemici düğümü gibi sımsıkı bir düğüm attık bir daha hiç açılmasın diye. Öyle de oldu zaten… Tabii çok badireler atlattık yine, ailelerimizi karşımıza aldık. Bu sefer engeller daha çok ve daha büyüktü ama insan yeter ki istesin, her zorluğa göğüs gerebiliyor. Zaten sonra bizim kararlığımızı gören ailelerimiz işi oluruna bıraktı. Biz de mutlu mesut düğünümüzü yaptık.
Biz ikinci ve son kez birbirimize söz verdik, "Ne olursa olsun ayrılmayacağız" diye. Çok şükür dokuz yıl oldu, 'evli, mutlu, çocuklu' olarak hayatımızı sürdürüyoruz.
‘ELİMİN TERSİYLE İTTİĞİM KIZA İKİNCİ SEFERDE ÖYLE BİR AŞIK OLDUM Kİ’
Serkan T. (33)
Ayrıldıktan bir süre sonra başlayan yeniden konuşmayla hemen akıllara gelen "Eski sevgiliyle barışılır mı?" ya da "Ex’ten next olur mu?" sorularının cevabının biraz ilişkinin gidişatı ve neden bittiği ile alakalı olduğunu düşünüyorum.
Şu an hayat arkadaşım olan güzel eşimle ilk çıkmaya başladığımızda ona bir türlü ısınamamıştım. Güzel bir kadın, iyi bir insandı ama bir türlü hoşlanamamıştım. Yeni bir ilişkiden çıktığım için böyleydim belki de… Bir de bana açıldığında ilk cümlesi “Seni çok seviyorum” olunca ilişkiye karar verme aşamasında sıkıntılar yaşadığımı çok net bir şekilde söyleyebilirim. Sonuçta bir insan ilk görüşte birinden hoşlanır, beğenir ama sevgi çok başka bir şey değil midir? (‘Odunluk’ edip bu cümleyi ona da kurduğumu da belirteyim.)
Bana ilk açıldığında kabul etmedim. Aradan bir süre geçti ama peşimi de bırakmadı. Sürekli mesajlar attı cevap yazmadım, aradı açmadım… Ama sonrasında bir şans vermeye karar verdim, denemek istedim. Belki de üzmek istemediğim için…
Bir yıl boyunca gezdik, tozduk, eğlendik… Güzel vakit geçiriyorduk ama o evlilik hayalleri kurmaya başlamıştı. Tam bir şeyler hissetmeye başlayacakken onun bana danışmadan ilişkide vites artırmaya çalışması beni soğuttu. Yalnız kaldığım her an ilişkiyi sorgulamaya başladım. Uykularım kaçtı. Derken ayrılmak istediğimi söyledim. Hiç beklemediğim tepkilerle karşılaştım, ağlamalar, kötü sözler vs. fakat bir karar almıştım artık ve dönüşü yoktu. Bitti…
İki-iki buçuk yıl ayrı kaldık. Ne bir yerlerde denk geldik ne de haberleştik. Ne yaptığına dair hiçbir fikrim yoktu. Aynı şehirde mi yaşıyorduk ondan bile haberim yoktu. Çıkmıştı hayatımdan… Ben ise bu iki yılda iki kadınla ilişki yaşadım. Ne kadar sevdim onları bilmiyorum ama onlarla da olmadı nedense… Birlikte harika zamanlar geçirdik ama ayrılırken sancılı süreçler yaşamadık.
Sonra bir gün telefon çaldı. "Ne yapıyorsun?" dedi biraz çekingen bir ses tonuyla… O kadar çıkmış ki aklımda sesini bile tanıyamadım, sanki bir şeyler yaşamamışız gibi. Çok kızdım kendime içten içe…
Saatlerce konuştuk, ağlaştık, geçmişi tarttık, birbirimizi uzun uzun dinledik. Onu daha iyi tanımaya başlamıştım artık, çünkü geçen süre içinde daha olgunlaşmıştım. Sonra yavaş yavaş ona haksızlık ettiğimin farkına varmaya başladım. Yeniden denedik, öyle âşık oldum ki nasıl anlatılır bu bilmiyorum. Sonunda da evlendik… Dört yıl oldu ve şimdi bir bebek bekliyoruz. Çok mutluyum.
‘İKİ AYRILIK SONRASI BÜYÜK BİR AŞK HİKAYESİNE İMZA ATACAĞIZ’
Serpil G. (32)
Ben sevgilimle bir değil iki değil tam üç kez bir araya geldim. Yani iki kere ayrıldık ve bu son ayrılığımızın üzerinden bir yıla yakın zaman geçti. Tahtalara vuralım şu an hiçbir sıkıntımız yok.
Ben bu bir barışıp bir darılmaları değerlendirdiğimde, neden böyle inişli çıkışlı bir ilişkimiz oldu diye sorguladığımda cevabım hep aynı oluyor: Onu çok seviyorum ve onsuz bir hayat düşünemiyorum.
Birbirimizden çok farklı insanlarız ve hep bu farklılıklar yüzünden büyük kavgalar yaşadık, bazı tartışmalarda da ayrılık kararı aldık.
Ailelerimiz ve bizi yetiştirme tarzları da çok farklı. Ben çok özgür yetiştirildim, sevgilimin ailesi daha kapalı bir çevrede yaşadıkları için biraz mutaassıplar, haliyle sevgilim de onlar kadar olmasa da öyle... İlk ayrılığımızın temellerini benim giyim kuşamım attı aslında, ya da vesile oldu demek daha doğru olur.
Birkaç ay ayrı kaldık ama çok fazla dayanamadık ve dört ay sonra tekrar devam etmeye kadar verdik. Ayrı olduğumuz dönemde dünyam karardı, yemeden içmeden kesildim, 6 kilo verdim, aldığım nefes yetmedi. Arkadaşlarım hep "Kendine uygun birini bul, belli ki bununla olmayacak" dedi ama yapamadım. Ondan başka kimseyi gözüm görmüyordu. O da aynı durumdaymış ki dört ayın sonunda dayanamadık ve barıştık.
Birbirimize karşı daha anlayışlı olmaya başladık ve birbirimizin düşüncelerine saygı duymaya çalıştık. Ben bir adım geldim, o bir adım geldi, ama ikimizin de taviz veremediği konular tekrar sorun olmaya başladı. Birbirimizi ne kadar sevsek de müsamaha gösteremediğimiz yerde sorun yaşamaya başlıyorduk. Ve maalesef bir kez daha ayrıldık ve ben deyim yerindeyse bu sefer yere yapıştım.
Hem onunla yapamıyor hem de onsuz olamıyordum. "Olmayacak artık bu iş" düşüncesiyle yoluma bakmaya karar verdim. Çok zor günler geçirdim, onsuzluğa alışmam epey zamanımı aldı ama "Artık tamam" dedim. Ayrılığın acısını atlattım ve artık hayatıma başka insanların girmesine izin verecek kıvama geldim. Çok değerli insanlarla tanıştım, bir tanesi ile sevgili oldum ama hep bir şeyler eksik gibiydi. Sürekli eski sevgilimle kıyaslıyordum ve maalesef yürütemedim bu yüzden. Ben artık bu defteri kapatıyorum derken, eski sevgilim yine bir hamle yaptı onca zaman sonra ve tabii ki her şeyi unutup tamam dedim. Onsuz yapamayacağımı bir kez daha acı bir şekilde deneyimledim.
Bu ikinci birleşmeden sonra ikimiz de birbirimizin kıymetini o kadar iyi anladık ki, birbirimizi kaybetmemek için çok özenli davranıyoruz. Tekrar bir araya gelince yaptığımız en mantıklı şey bir ilişki danışmanına gitmek oldu. Keşke önceden yapsaymışız dedik ama zararın neresinden dönersek kardı. Aldığımız terapi sayesinde bir sorun yaşadığımızda sinirlenmeden, sesler yükselmeden birbirimizle konuşup birbirimizi dinliyoruz. Hislerimizi kavgadan sonra değil kavga etmeden ifade ediyoruz. Tabii yine ufak tefek anlaşmazlıklar yaşanıyor ama bunlar da ilişkinin tuzu biberi…
Sorunlarımızı çözdük, iki ayrılığın ardından artık evlenmenin vaktinin geldiğine karar verdik. Üç ay sonra bu büyük aşk hikayesinin altına imzamızı atacağız. Düğün ile ilgili her detay hazır. Davetliler, düğün mekânı, gelinlik, yemek aklınıza ne gelirse hepsi tamam ve inanır mısınız hiç kavga etmedik.
‘İKİNCİ ŞANSIMI ÇOK İYİ DEĞERLENDİRDİM, EVLENDİK’
Fahri K. (49)
Benim şu anda evli olduğum karım çocukluk aşkım. Lise 1'inci sınıfa giderken tanıştık onunla ve o gün bugündür arada kesintiye uğrasa da hayatımda.
Liseye başladığımda sınıfa ilk girdiğimde gördüm onu, ortaokuldan tanıdığımız bir öğrenci değildi. Babasının tayini çıktığı için bizim okula gelmişti. "Bu kızdan ben hoşlanıyorum kimse yanaşmasın" diye o gün sınıfın tüm erkeklerine tembih ettim. Lise boyunca birlikteydik. Herkes "Lise aşkı uzun sürmez" dedi ama benim ondan başkasını gözüm görmüyordu. "Biz evleneceğiz" diyordum. Üniversiteye farklı şehirlere gidince maalesef uzaktan yürütemedik. Aslında yürütemeyen bendim çünkü hayatıma başka kadınlar girdi. Aklım hep ondaydı ama işte üniversite ortamı beni biraz yoldan çıkardı.
Ayrıldıktan üç yıl sonra yazın memlekete gittiğimde gördüm onu ve ne kadar sevdiğimi tekrar anladım. Bir şekilde konuşmak lazımdı. Bir arkadaşımla haber gönderdim ama konuşmak istemediğini söyledi. Ben de yine bir yolunu buldum ve ayak üstü konuşmaya çalıştım. Onu hâlâ çok sevdiğimi bir daha elini asla bırakmayacağını söyledim ama bana karşı öfkesi sürüyordu. Haklıydı da...
Bence kadınlar erkeklerden daha önce olgunlaşıyor, biz erkekler ergenlikten biraz geç çıkıyoruz. O yüzden de daha çok hata yapıyoruz. Ben günümü gün ederken onun hayatına benden sonra hiç kimse girmemiş. Demek beni unutamadı diye hala umudum vardı ve sonunda haklı da çıktım. İki yıl peşinden koştum, fırsat buldukça onun okuduğu şehre gittim geldim, onu ne kadar sevdiğimi, ona yaşadığımız kötü günleri unutturacağımızı söyledim.
İki yılın sonunda ilişkimize ikinci bir şans vermeyi kabul etti. Ben de bu ikinci şansımı çok iyi değerlendirdim. Yeniden başladık ama bu sefer aynı hataları yapmaya hiç niyetim yoktu. Aklımı çelmeye çalışanlara çelme taktım, gözüm de gönlüm de ondan başkasına değmedi o saatten sonra.
"İkinci sefer neleri farklı yaptık?" diye düşündüğümde aslında o hep aynıydı, değişen bendim. Dedim ya ben geç olgunlaştım ve onu ne kadar sevdiğimin, asla kaybetmek istemediğimin farkına vardım. Ve onun güvenini tekrar kazanmak için canla başla çalıştım. Zaten sonrası çorap söküğü gibi geldi, evlilik yolunda adımlarımızı atmaya başladık.
Yani eğer eşim bana ikinci bir şansı vermeseydi, "Ex’ten next olmaz" deseydi ikimiz de çok farklı ama mutsuz hayatlar sürüyor olacaktık eminim. Ben başka biri ile evli olabilme ihtimalimi düşünemiyorum bile….
Yani siz siz olun eğer birini gerçekten seviyorsanız yapışın yakasına, sıkı sıkı sarılın, bırakmayın, ikinci şansı isteyin ya da ikinci şansı verin. O sizin ikinci baharınız olacak…
* * * * *
Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı M. Berk Karaoğlu, “Ex’ten next olur mu? sorusunun kesin bir cevabı olmadığını ancak çok toksik olmayan, karşılıklı zarar verilmeyen ve saygı çerçevesinde biten ilişkilerde tekrar şans verilebileceğini söyledi ve ekledi:
“Eğer güven, paylaşım, kültürel konular gibi eksik noktalar doğru tespit edilebildiyse bir sonraki ciddi ve güvenli bağlılığın olduğu ilişki türüne geçilebilir ve uzun ömürlü olabilir.”
‘GÖRÜŞMEDİĞİNİZ DÖNEMİ DİDİK DİDİK ETMEYİN’
Peki eski sevgili ile yeniden barışma gündeme geldiyse nelerden kaçınmak ve nelere dikkat etmek gerekir?
Karaoğlu, öncelikle görüşülmeyen dönemde yapılanların didik didik edilmemesi ya da yargılanmaması gerektiğini, çünkü her ne kadar ara bir dönem olsa ve ilişki sürecinin bir parçası gibi görülse de aslında o dönemde bir ilişki bağının olmadığını, kişilerin her ne olursa olsun istediği gibi yaşamakta özgür olduklarını vurguladı.
‘DUYGUSALLIĞIN YANI SIRA MANTIKLI PLANLAMA YAPILMALI’
Bunun dışında özellikle güven bağının çok önemli olduğunun altını çizen Karaoğlu, bu noktada da geçmişteki sorunların konuşulması, gerekirse psikolojik destek alınması ve geleceğe dair duygusallığın yanı sıra mantıklı planlamaların yapılması gerektiğini belirtti. Karaoğlu, çiftler arasında tekrar bir araya gelme isteği varsa genellikle duygusal bağ olabiliyorken mantıksallık içeren veya paylaşımsal kavramlarda eksiklikler olabileceğini ve bu konuya dikkat edilmesi gerektiğini önemle vurguladı.
“Her ilişkiye göre yapılan hatalar değişse de genellikle ilk ilişkide yapılan en büyük hata kişilerin kendilerini olduklarından farklı göstermeleri oluyor, yani bazen gereğinden sıcak ve hızlı gidilirken tam tersi soğuk ve duygusallıktan yoksun bir tavırla ilişkide doyum sağlanamamış olabilir” diyen Karaoğlu, bunun genellikle aslında aşk ve duygu yoğunluğundan dolayı yaşanan kaybetme korkusu yani nam-ı diğer terk edilme şemasının tetiklenmesinden de kaynaklanabileceğini belirtti.
DAHA ÖNCEKİ AYRILMA NEDENİ ÖNEMLİ AMA…
Karaoğlu, bazen bireylerin ayrılma nedeni olarak sunduğu gerekçeler ile gerçek ayrılma nedenleri arasında farklılık olabildiğini yani aslında bireyin kaybetme korkusu ile daha soğuk davranmaya çalışırken karşı tarafı kendini gerçekleştiren kehanet misali kaybetmeye itebileceğini söyledi. Yine de çiftlerin tekrar bir ilişki içine girdiklerinde ilk adım olarak neden daha önceki süreçte ayrıldıklarını ve bu durumun ne anlam ifade ettiğini detaylıca konuşmaları gerektiğini ifade etti.
Son olarak 'Bir ilişkiyi ikinci kez denemenin olumlu tarafları nelerdir?' sorusunu yönelttiğimiz Karaoğlu, bu sorumuza şöyle yanıt verdi:
“İlk olarak ilişkide birbirini artık daha iyi tanıyor olmak yani baştan almamak, ikincisi muhtemelen ayrılıklarda ipleri çok çirkin bir biçimde koparmıyor olmak ki bu durum en az birleşmek kadar önemli. Üçüncüsü de geçmişin olumsuz durumlarını aştıktan sonra ileriye dair artık daha rahat plan yapabiliyor olmak.”