BİR SORUDAN FAZLASI | Arkadaşım neden aniden bana soğuk davranmaya başladı?

Günümüzde sık sık gündeme gelen ‘ghosting’ kavramı adını İngilizce hayalet anlamına gelen 'ghost' kelimesinden alıyor ve ilişkilerde taraflardan birinin beklenmedik bir şekilde ortadan kaybolmasına deniyor.

Modern çağ flörtlerinin çoğunun kaçınılmaz sonu olan bu durum sadece romantik ilişkilerde değil, arkadaşlık, iş ilişkileri ve hatta aile içindeki ilişkilerde bile ortaya çıkabiliyor.

Bir Sorudan Fazlası'nın bu bölümünde arkadaşları tarafından ghosting'e uğrayanlarla konuştuk ve uzman Psikolog Elif Saydam'dan bu yaygın sorunun arka planını dinledik...

‘YAPTIKLARI PLANLARI BANA SÖYLEMEMEYE BAŞLADILAR’

Sinem B. (22)

Lisede üçlü bir kız grubunun parçasıydım. Evlerimiz pek yakın değildi ama neredeyse günün tamamında beraberdik. Hatta her gün birimizin evinde kalıyor ve okula da oradan gidiyorduk. Birimiz telefonunu açmasa aileler diğer iki kişiyi arardı, çünkü her koşulda beraber olduğumuz bilinirdi. O kadar ki okulda ‘üçüzler’ olarak anılıyorduk. Dört senelik lise hayatı böyle güzel ve hızlı geçtikten sonra hep hayalini kurduğumuz üniversiteye başladık.

Arkadaşlarım farklı bölümler olsa da İstanbul’da özel bir üniversiteye başladı, ben ise Ankara’da üniversite kazandım. Tüm gün beraber olan biz istemeyerek de olsa ayrılmak zorunda kaldık. Fakat onlarla görüşmek için hafta sonu sürekli İstanbul’a gidiyordum. Başta birlikte yapmayı sevdiğimiz şeyleri tatil günlerinde yapıyorduk ama zamanla yaptıkları planlarla ilgili bana bilgi vermemeye başladılar. Ben yokken birlikte yapmayı sevdiğimiz her şeyi yapıyor ve bir de sosyal medyada paylaşıyorlardı.

Ben yine de onlara toz kondurmuyor ve birlikte olmak için hafta sonları yanlarına gidiyordum. Daha sonra hafta sonları da işleri çıktığı gerekçesiyle görüşmemeye başladılar, benim de İstanbul’a gelme sıklığım ister istemez azaldı. En kötüsü de bütün hayatımı onlara bağladığım için Ankara’da arkadaş edinmek için hiç çabalamamıştım. O ikisi hayatımdan sessiz sedasız kayıp giderken ben yalnız kalmıştım. Ayrılmaz ‘üçüzler’, artık ayrılmaz ‘ikizler’ olmuştu. Asıl dananın kuyruğunun koptuğu yer ise arkadaşlarımdan birinin doğum günü oldu. Asıl günü perşembe olan doğum gününü cumartesi kutlamayı teklif ettiğimde bana cevap dahi vermediler, ısrarla arayıp tekrar sorduğumda ise ‘Tamam hafta sonu bir şeyler yaparız’ dediler.

Perşembe günü gelip sosyal medyayı açtığımda gördüklerim karşısında şok geçirdim. Yepyeni arkadaşlarıyla doğum günü partisi yapıyorlardı ve bu partiden benim haberim bile olmamıştı. Ne olmuştu da bu kadar uzaklaşmıştık anlam veremiyordum. Cumartesi hediyemi alıp evine gittim, ufak bir pasta üfletip geri döndüm. Oturduğumuz birkaç saat boyunca ne o partiden bahsedildi ne de aramızın neden bu kadar açıldığından. Zamanla da görüşmelerimiz, konuşmalarımız çok daha azaldı. İkisi hâlâ çok yakın arkadaş hatta ‘ayrılmaz ikili’ olduklarını söyleyebilirim. Ben de kendime yeni bir arkadaş grubu kurdum ve İstanbul’a neredeyse uğramıyorum bile. Bir daha da kimseye o kadar değer vermiyorum.

‘ARKADAŞLARIYLA TATİLE GİDİP HİKAYELERİNİ GİZLEDİ’

Gizem K. (28)

Aynı mahallede oturduğum ilkokul arkadaşımla lisede ayrı okullarda okuduktan sonra üniversitede tekrar karşılaştık. Lise döneminde uzaklaştığımız için hangi üniversiteleri tercih ettiğimizi bilmiyorduk ve aynı fakültede karşılaşınca şok geçirmiştik. İlk seneyi yurtta geçirdikten sonra ikinci sene eve çıkmaya karar verdik. Birbirimizden daha iyi birer ev arkadaşı düşünemiyorduk bile.

Sınıf arkadaşlarımız gelip gidiyordu; ben onun arkadaşlarıyla tanışıyordum, o da benim arkadaşlarımla tanışıyordu, çevremizi genişletiyorduk. Üniversite bitip memlekete geri döndüğümüzde hızlıca iş bulduk. Ben bankaya girdim, ev arkadaşım ise özel bir şirkete işe girdi. Öğrenciyken insanın boş vakti çok olur ama iş hayatında öyle olmuyordu. Yine de elimizden geldiğince sık sık görüşmeye çalışıyorduk. Eskiden eğlendiğimiz bu görüşmeler yavaş yavaş ‘Benim sadece bir saat vaktim var’ diye zoraki olmaya başladı. Hatta birkaç kere farkına vardım ki ailesine kendini aratıp acil bir iş varmış gibi eve çağırmalarını istiyordu. Çünkü bu bir değil iki değil her defasında oluyordu.

Yine bir gün ortak arkadaşlarımızdan birini de çağırıp kahvaltıya gittik. Arkadaşımız ağzından ufak bir tatil planı kaçırdı ve ev arkadaşım hemen elini sıktı. Benim fark ettiğimi anlayınca da mahcup bir tavırla konuyu değiştirdiler. Benden gidecekleri tatili saklıyorlardı, çağırılmadığım yere de zorla gidecek halim yoktu zaten. Ardından gittikleri tatilde attıkları hikayeleri benden gizlemişlerdi. Tabii sahte bir hesaptan hemen bunları gördüm. Ben o günden sonra görüşmek için hiçbir adım atmadım, zaten arkadaşım da dünden razıydı görüşmemeye. Böylelikle bir dostluğun daha sonuna gelinmiş oldu.

‘EVLİLİK TEKLİFİ ETTİĞİNİ BİLE SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENDİM’

Emre G. (25)

Arkadaşlık benim için çok kıymetli bu yüzden arkadaşlarımla vakit geçirmeyi de çok seviyorum. Ama bir tanesi var ki arkadaşım değil de kardeşim diyebilirim. O kadar çok birlikte vakit geçiriyoruz ki kimi zaman kız arkadaşlarımız bile şikâyet ediyor. Kız arkadaşlarımız da sayemizde yakın arkadaş oldu ve bazen bize inat olarak görüşüyor ve telefonlarına bakmıyorlar.

Tüm zamanımızı birlikte geçirdiğimiz gibi askere gitmek için de aynı zamanda başvurduk. Görev yerlerimiz de ortak olsaydı bizden mutlusu olamazdı. Bir aylık askerliğin sonunda geri döndüğümüzde kız arkadaşımı ve ailemi gördükten sonra hemen sürekli takıldığımız kafeye gittim ve arkadaşımı aradım. Gelemeyeceğini söyleyince biraz garip hissettim ama daha yeni askerden döndüğümüz için normaldi, anormal olan benim yaptığımdı. Derken birkaç gün sonra kafeye geldi ve birkaç saat oturduktan sonra kalkıp gitti. Sabahlara kadar oturduğumuz kafeden bu kadar hızlı kalkınca ben de dahil herkes şaşırdı.

Spora çağırsam gelmiyor, yemeğe gidelim desem kız arkadaşıyla olduğu için gelemeyeceğini söylüyor. Çok geçmeden kız arkadaşına evlilik teklif etti ve ben bu teklifi sosyal medyadan gördüm. Her aşamasında ona yardım edebilecek ve dahil olabilecekken uzaktan izledim. Teklifle birlikte artık iyice kız arkadaşına bağlanmıştı. Hatta bir keresinde ‘Askerden döndün, sevgiline bağlandın’ diye şakayla karışık sitem ettiğimde bana kızdı. Ben de mutluluklar dileyerek yine aynı kafede takılmaya devam ediyorum. Nadir de olsa geldiğinde onunla konuşuyorum ama nişanına da düğününe de asla dahil olmaya ve yardım etmeye çalışmıyorum.

‘ESKİDEN GÜLDÜĞÜMÜZ ŞEYLER İÇİN ARTIK KAVGA EDİYORUZ’

Nilay A. (29)

Küçüklükten beri tanıdığım, yıllardır arkadaşım olan kişi son zamanlarda çok soğuk davranmaya başladı. Eskiden güldüğümüz şeyler için artık kavga etmeye başladığımızda sorunların başladığını da anlamıştım. Birbirimize hayır demekten çekinmez, gerektiğinde hatalarımızı kolaylıkla söyleyebilirdik. Ancak şimdi konuşmakta bile zorlanıyoruz.

En son kavgamızın konusu ise çok saçmaydı. Yakın iki arkadaşımız Eskişehir’den bizi ziyarete gelmek istiyordu. Biz de günler öncesinden onları nereye götüreceğimizi düşünüyorduk. Gitmekten keyif aldığımız yerleri önerdiğimde beğenmiyordu. Ben de sinirlenerek onun gitmek istediği yerleri beğenmedim ve kavgaya tutuştuk. Sonunda tatlıya bağlasak ve planı yapabilsek de aramızdaki soğukluk hissedilebilirdi. Ben bana karşı davranışlarının neden böyle olduğunu merak etsem de inadımdan sormuyor, onun benimle konuşmasını bekliyordum.

Nihayet arkadaşlarımız İstanbul’a geldiğinde hafta sonunu birlikte geçirmek için buluştuk. Onlarla olan iletişimi kuvvetli ve cana yakındı ama ben bir şey söylesem gözlerini deviriyordu. Arkadaşlarımızla güzel bir hafta sonu geçirip, onları yolcu ettikten sonra uzun süre görüşmedik. Ben birkaç kere görüşmek için yazsam da hep bir bahane buldu. Çaktırmamaya çalışıyorum ama cidden kalbim kırılıyor ve ne yapacağımı bilmiyorum. Sanırım artık yakın bir arkadaşım yok.

Peki ilişkilerdeki bu ani değişimi nasıl yorumlamalıyız? Ghosting'e nasıl tepki vermeliyiz? Merak edilenleri Uzman Psikolog Elif Saydam yanıtladı.

‘SİZİ BELİRSİZLİKTE BIRAKACAK İLİŞKİLERDEN UZAK DURUN’

Saydam ghosting'in sebeplerine ilişkin, “Bazen kişiler bunu ilişkilerin dinamiğini canlı tutmak, karşı tarafı etkilemek ve dikkatini çekmek amacıyla yapabilir. Alt nedeninde ise sıklıkla görülen bağlanma problemi, travmatik geçmiş, kaygılı kişilik ve terk edilme korkusu vardır. Ghosting'e çok fazla tepki vermek yerine odak noktamızı karşı taraftan çekmek daha doğru olur. Yapan kişi daha sonra muhtemelen size ulaşmaya çalışacaktır ama hemen ulaşmasına izin vermeyin. Genel anlamda sizi belirsizlikte bırakacak ilişkilerden uzak durun” ifadelerini kullandı.

‘DOĞRUDAN SEBEP SORULABİLİR’

Ghosting'e nasıl tepki verileceğinin, bunu yapan kişiyle olan ilişkinizde ne istediğinize bağlı olduğunu söyleyen Saydam, “Eğer ghosting yapan kişiye karşı herhangi bir duygunuz ve bağınız olmadığını düşünüyorsanız onları kendi haline bırakmak doğru olur. Fakat sizin için değerli ise ve bu durum sizde merak uyandırıyorsa bir kez daha ulaşıp doğrudan durumunu sormak kafanızdaki belirsizlikleri netleştirip size yol gösterebilir. Ona kısa açık anlaşılır sorular sorun. Bundan sonraki aşamada ise olumlu veya olumsuz sonucu kabul edip hayatınıza kaldığınız yerden devam etmelisiniz” diye konuştu.