Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 2018 15:26
“Son yılların en tartışma yaratan konularından biri de estetik yaptıran kadınların birbirine benzemesi. Artık sokaklarda yüzleri birbirine benzeyen kadınlar görmek zor değil. Hatta ifadeler bile benziyor. Mimiklerini kaybetmiş, kederini, neşesini asla anlayamayacağımız, net ve duygusuz yüzler... Oysa şair ne güzel söylemiş; ‘benzemez kimse sana, tavrına hayran olayım.’
Tavır sadece eylemlerle değil mimikler de gösterilir. Doğallığımızı ve farklılıklarımızı kaybetmek bizi akvaryum balıkları gibi yapar. Tıpkısının aynısı ” diyor
Dr. Mevlut Dağ. Peki, nerede hata yapıyoruz. Estetik uygulamalarının en yoğun olduğu bu aylarda konuyu masaya yatırdık.
Estetik uygulamaları düşündüğümüzde herkesin aynı burnu, dudağı veya aynı ifadeyi istemesi sorun değil mi?
Tabii ki çok önemli bir sorun. Elinde fotoğrafla gelip ‘benim burnum böyle olsun, ya da kaşımı böyle istiyorum’ diyen birçok kişi oluyor. Ve bu hakikaten sokakta birbirine benzeyen kadınlar görmemizeneden oluyor. Şunu unutmamalı; kimse başkası olmak zorunda değil, olmamalı da!
Peki, bu durumuna neden olan kişilerin istekleri mi?
Bize başvuran kişilerin bilinçli olmaması çok önemli bir sorun. Çünkü güzel burun, güzel dudak diye bir şey yoktur. Asıl olan yüzüne gidecek en doğru burunu ya da dudağı ortaya çıkarmaktır. Yani yüze bütün olarak yaklaşmak lazım. Başkasının yüzünde çok iyi duran bir dudak sizin yüzünüze gitmeyebilir. İşte bu noktada estetik alanında çalışan doktorların bu gerçeği yorulmadan, pes etmeden,hasta kaybetmeyi de umursamayarak anlatması gerekir. Çünkü bilinçli hasta her zaman büyük bir kazanımdır toplum için.
En temelden başlayalım o zaman, size göre estetik niçin yaptırılır?Kişiden kişiye değişir. Kimi daha güzel, daha genç görünmek ister. Kimi yüzündeki genel ifadesinden mutlu değildir bunu değiştirmek ister. Bana göre amaç; her zaman daha sağlıklı bir görüntüye ve daha iyi bir psikolojiye sahip olmak olmalı. Yani kişinin sağlıklı görünmesi ve kendini iyi hissetmesi çok
önemli. Birçok star isim çok genç görünmez, yani yaşını gösterir ama çok bakımlı ve sağlıklı görünürler. Bu önemlidir.
Peki, medikal estetik alanında cilt gençleştirmede en çok ilgi gören tedavi hangisi?Bize en çok sorulan soru ‘cilt gençleştirmede en iyi yöntem’ hangisinin olduğu! Tabii teknoloji her geçen gün gelişiyor yeni cihazlar ve tedavi yaklaşımları çıkıyor. Bizlerde yeni teknoloji ve yöntemleri tabi ki takip edip seçeneklerimiz arasına koyuyoruz. Ama bu şu demek değil ‘şöyle bir cihaz var ve
harikalar yaratıyor’. Bir defa herkesin problemleri farklı. Genetik yapımız, dış etkenlere maruz kalma durumumuz ya da beslenmemiz… Tüm bu farklılıklar farklı cilt tipleri ve sorunları da yaratıyor. O yüzden ‘en iyi yöntem diye’ bir şey yok. Kişi için en iyi yöntem olabilir tabii! Bu açıdan iyi muayene ve analiz çok önemli!
Medikal cihazlar fetişleştiriliyor!Belki de bu durum genel olarak cerrahi ve medikal estetik alanındaki iddialı söylemlerden kaynaklanıyor olabilir mi?Aynen öyle! Hakikaten çok iddialı söylemler var. ‘Bir seansta 5 ya da 10 yaş gençleşme’ diye bir söylem olunca insanlar maalesef bunun etkisinde kalabiliyor. Maalesef böyle bir durum söz konusu değil. Yüzün yapısı, uygulanan tedavinin başarısını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Örneğin
yüzünde sadece yüzde 10’luk elastikiyet kaybı olan biri için bazı tedaviler tek seansta bile çok olumlu sonuç verebilir ama bu kayıp yüzde 40’ları bulmuşsa o zaman bu tedavinin bir süreç isteyeceğini bilinmesi gerekir. Ama cihazlar fetiş haline gelebiliyor. Bir kişi doktoruna gelip ben şu cihazla şunun yapılmasını istiyorum diyorsa ki diyor, burada bir yanlış vardır. Bunun kararını verecek olan doktordur.
“Leke tedavileri sabır ister”Peki, medikal estetik alanında en çok hangi soruna çare aranıyor?
Benim gözlemlerimde leke problemi başta geliyor diyebilirim. Leke problemi yaşayanlarda en çok duyduğumuz şey ‘birden oluştu, bu yaz oluştu’ gibi yaklaşımlar. Aslında öyle değil. Leke dediğimiz şey cildimizde bulunan melanosit hücresinin ultraviyole ışığına fazla maruz kalması karşısında cildi korumak için oluşturduğu melanin pigmentinin cilt altında kümelenmesidir. Cilt altında belirli bir yoğunluğa geldikten sonra epidermal tabaka yanı dış tabakaya taştığı an biz artık bunu leke olarak görürüz. Leke tedavilerinde birçok yöntem uygulanır ama en önemli konu sabır. Çünkü süreç ister leke
tedavileri .
Peki, lekeler komple giderilebilir mi?Kesin bir şey söylemek mümkün değil. Çünkü lekenin neden olduğu, kaç yıldır var olduğu, deri tabakalarımızda hangi katmanlara kadar yerleşmiş olduğu çok önemli. Tabii leke tedavilerinde çok önemli yol alındığı bir gerçek. Leke tedavisinde lekenin çeşidi ve uygulanacak tedavi şekli çok önemli. Leke ; öyle ya da böyle cildin ultraviyole ışığa maruz kalmasından dolayı oluşur ve hangi tedaviyi yaparsak yapalım biz kendimizi bundan korumazsak başarılı olamayız. Tekrar yaşarız.
“Her kırışıklığı düşman görmemek gerekir”
Botoks, medikal estetikte en önemli öznelerinden biri oldu. Bu konuda insanların kafası çok karışık?
Eğer bizler mimiklerimizi çok kullanıyorsak ve bundan kaynaklı deride hasarlanma başlamışsa o an botoks yaptırmalıyız diye düşünülmeli. Yoksa deride izler oluştuktan sonra botoks yapmak çoğu izleri düzeltmeyecektir. Bu konu da bilinçleniyoruz. Bu da daha erken yaşlarda botoks yaptıran kişilerden
anlaşılıyor. Ayrıca botoks ile mimiklerin öleceği ve mumya gibi olacağı düşünülmemeli . Ehil olmayan ellerde yapılan işlemlerden kaynaklı maalesef bu şekilde gördüğümüz insanlarda artış olmakta .
Ayrıca; mimiklerimiz olmadan duygularımızı göstermek mümkün değil. Bu yüzden yüzümüzdeki her mimiği kırışıklık yaratma potansiyelinden dolayı düşman olarak görmek ve çeşitli enjeksiyon yöntemlerle tümden yok etmeye çalışmak doğru bir yaklaşım değil. Çok dolgu, botoks ve cerrahi estetik geçirenlerde bunu görüyoruz. Gülümsediğinde yüzündeki hareket gidiyor. Cerrahisiz estetiğe yönelen hastalar bunu istemiyorlar. Doğal olmak istiyorlar. Önemli olan kırışıklıklarla mücadele ederken doğallığımızı kaybetmemek. Ayrıca diğer önemli bir konu da nasıl yaşadığımız !
Nasıl yaşamalıyız peki?
Hangi estetik uygulama söz konusu olursa olsun, sonuçların istenen düzeyde olabilmesi için kişinin yaşam tarzını da gözden geçirmesi gerekir. Başta sağlıklı beslenme olmak üzere, hareketli bir yaşam, stresten uzak durmak, sosyal ve pozitif bir yaşam şeklini benimsemek, kişinin hem bedensel hem de ruhsal sağlığını ciddi şekilde etkiler. Böylece bu yaşam tarzı, gerçekleştirilen medikal estetik uygulamaların sonuçlarını da gözle görülür şekilde destekler.