'Bana âşık olsan seni uçururum'

Güncelleme Tarihi:

Bana âşık olsan seni uçururum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2014 01:16

Bir zamanlar fırtına gibi eserdi. “Türkiye’nin ‘Tina Turner’ı” derlerdi ona. Sahnedeki dansları hâlâ hafızalarda. Uzunca bir aradan sonra Seyyal Taner geri dönüyor. Taner ile buluştuk, yeni albümünü ve tabii ki ‘özgür ruh’unu konuştuk. Aşktan konu açıldı, başlıktaki gibi pek iddialıydı...

Haberin Devamı

Sizin bir dönem efsane olan danslarınızı hatırlıyorum. Oysa şimdilerde tango bile ayıp olarak görülebiliyor. Yasaklar ya da en azından bunların dillendirilmesi sizi rahatsız ediyor mu?
Benim gibi özgürlükçü bir ruh yasakları kabul edebilir mi? Tabii etmez. Kime, neyi yasaklıyorsun?

Peki Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu siyasi dönemi nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye’yle ilgili umudumu hep besledim. Çünkü öyle bir jenerasyon ve gençlik var ki her şeyin üstesinden gelir.

Dizilerde bile dekolte sorunken siz yıllar önce gayet cesurmuşsunuz?
Bırak benim cesaretimi, ben ve benim gibi arkadaşların yaptığı işleri TRT yayımlıyordu. TRT kim? Devletin kurumu. O zaman nasıl olacak bu iş? Peki şimdi ne değişti?

Şimdi “Dekolteni kapat” deseler...
Zaten açmıyorum.

Haberin Devamı

Peki müzik sektörüne yeni girseniz aynı cesur kadın mı olurdunuz yoksa ayağınız frende mi olurdu?
Şartlar neyi gerektiriyorsa o şartların içinde kendi kimliğime uygun en sivri ucu bulurdum.

Söylendiği gibi çatlak ve çılgın bir kadın mısınız? Yoksa şimdiye kadar -mış gibi- mi yaptınız?
Ben nasıl istiyorsam öyle yaşadım. Siz bana ‘çılgın’ dediniz. Ben özgür bir ruhum. İstediğim neyse onu yapıyor ve yaşıyorum. Enerjik bir yapım var. Hiperaktifim. Herhalde sıradışı kıyafetler giydiğim, hiç olmadık yıllarda saçımı rengârenk boyadığım, üstümü başımı yırtarak, çengelli iğneler takarak kendimi sunduğum için böyle bir önyargı var.

‘KEDİ KADIN' BENİMLE ÖZDEŞLEŞTİ

Bana âşık olsan seni uçururum

Ee daha ne yapacaktınız ki?
Bunlar hiperaktiflik ve enerjik olmakla ilgili. Çılgınlık olarak algılama.

Eski fotoğraflarınızda çok cesursunuz. Seksi olma iddianız devam ediyor mu?
Bunun yaşla bir ilgisi yok. O kadar mutlu, özgüveni yüksek ve kendini güzel bulan bir kadınım ki. Benim için 90 yaşımda olsam da fark etmez.

Peki leopar tutkusu...
Bir leopar giydim, üstüme yapıştı. Enerjisi, estetiği, gücü, vahşi bir tarafı oluşu yüzünden ‘kedi kadın’ benimle özdeşleştirildi.

Haberin Devamı

Şimdi siz ‘kedi kadın’ mısınız?
Hareketliyim, enerjiğim, kişisel auramdaki enerjimden dolayı leopar, kedi, panter falan bana yakıştırıldı. Ama özel hayatımda kendi halinde biriyim. Evimde yemeğimi yapar bulaşığımı yıkarım. Müthiş bir ev kadınıyım.

Kafam karıştı... Bulaşık yıkayan bir leopar kadın...
Benim içimde bir sürü kimlik var. Bir tane değil ki.

BANA HER AN AŞIK OLABİLİRSİN

Bana âşık olsan seni uçururum

Lady Gaga ve Madonna’ya beni neden benzetirler anlamıyorum. Ben kimseye benzemiyorum. Ayrıca Madonna ve Lady Gaga hiçbir şey değilken ben bu ülkede bir şeydim. Onların yapmaya çalıştıklarını ben imkânların olmadığı bir zamanda yaratıcılığımı kullanarak yapmaya çalışıyordum.

Haberin Devamı

Aşk hayatınızı merak ettim...
Tamamen düz. Günübirlik heveslerim hiç olmadı. Bir ilişkiye girdiysem en az 5, en çok 19 sene sürer. Mesela şimdi sen bana âşık olsan. Nerelere götürürüm seni biliyor musun?

Nerelere?
Uçururum seni!

Yaş problem değil herhalde sizin için?
Yaşı yok bu işin. Bu bir kıvılcım, çaktığı anda başlar. Sen de bana her an âşık olabilirsin Hakan söyleyeyim!

Yıllar önce bir adama âşık oldunuz, her şeyi bırakıp Bodrum’a yerleştiniz. 19 yıl kariyerinizi durdurdunuz. Ve sonuçta ayrıldınız. Her şeye değdi mi bu ilişki?
Ne en ufak şikâyetim oldu, ne bildiriler sundum. Şimdi Sertab ve Demir hakkında çıkan haberlere bakıyorum. 18 yıl sonra malları nasıl paylaşılacakmış, onlar konuşuluyor. Ben 19 sene birlikte oldum. Mesleğimin zirvesindeyken her şeyi bırakıp Bodrum’a yerleştim. O ilişkiyi ve hayatı deliler gibi yaşadım. Sonra bitti ve herkes kendi hayatını yaşadı.

Haberin Devamı

Arda Uskan’la söylendiği gibi evliliğiniz oldu mu?
Hayır sadece nişanlandık. Hayatımda bir kere evlendim, o da 2 sene sürdü. Sonra hayatıma müzik girince çok ilişki yaşayacak vaktim de olmadı.

Şimdi yalnız mısınız?
Bir hayat arkadaşım var. Ama fırtınalı bir aşk meşk değil. Daha mantıksal.

HEP SIRADIŞIYDIM

Bana âşık olsan seni uçururum

Urfalı bir Ağa torunuyken şöhret için her şeyi bırakıp kaçtığınız doğru mu?
Ağa torunuyum ama kaçmadım. Ailem 1900’lerin başından beri İstanbul’da. Müzikle ilişkimi hep desteklediler. Ben çocukluğumdan beri sıradışıydım. Okulu bitirirken Hindistan ve İspanya’ya gitmeyi kafaya takmıştım. O yıllarda konserlere gidiyordum. Bir davet aldım. 2 sene aklımdaki her yere gittim.

Haberin Devamı

Anneniz sizi ‘Küheylanım’ diye severmiş?
Bilekleri en ince Arap atlarına ‘küheylan’ denir. Benim ayak bileklerim de çok ince olduğu ve devamlı sıçrayarak yürüdüğüm için küheylanım derdi.

Yıldırım Mayruk fiziğinizi çok güzel bulduğu için “Ben seni giydirmem, soyarım” demiş...
Aynen öyle söyledi. Ve söylediğini de yaptı.

Sahnede taciz yaşadınız mı?
No! Maksim’de başladım hayata. Kimin ne haddine? O tarihte Türkiye için çok üst düzey bir şov sergilediğimden Seyyal’in ulaşılmaz bir durumu vardı.

ESTETİĞİ OLMAYAN TEK KADIN BENİM

Bana âşık olsan seni uçururum

‘3’lü’ adında yeni bir albüm çıkardınız... Şimdi bu albümü yapmanızın sebebi para mı, şöhret mi, ne?
Ben zaten Seyyal Taner olmuşum. Hayran kitlesi peşimden koşsun diye de bunu yapmıyorum. Bir görev bu. Beni dinleyen jenerasyona borcum. Benden yeni şeyler beklediler. En doğru zamanda, en doğru şarkıları bulunca yaparım dediğim şey de bu mevsime denk düştü.

Bu albüm ne anlatıyor?
Hem vefa borcum hem şarkı söyleme arzum hem de yeni jenerasyonla buluşmak... Bir bakıma da beni dinleyip “Neredesin” diyenlere bir cevap. Albümde üç farklı formatta şarkı var. Hepsinin söz-müziği Selahattin Erhan’a ait. Biri club tarzında düşünülmüş bir remix. Biri 9-8’lik bir şarkı. Bir tanesi de balad.

Hem fiziksel hem ruhsal olarak nasıl değişmeden kalıyorsunuz?
Bunun sebebi sahicilik, hayatı ve insanları sevmek olabilir.

Estetik, botoks, dolgu...
Türkiye’de estetiği olmayan tek kadın ben kaldım. Daha hiç bir yerime doktor dokunmuş değil. Ne görüyorsan annemden doğduğum gibi duruyorum ben. Botoks bile yok. (Yüzüyle mimikler yapıyor).
Bu, estetiğe bir tepki mi?

Hayır kendimden mutluyum. Kötü bir şey görsem yaptırırım. Fondöten sürmüyorum. Ciddi ve ağır makyaj yapmıyorum. Meyve ve yoğurtla doğal maskeler yaparım. Kese yapmak çok önemli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!