Güncelleme Tarihi:
AYŞEGÜL Aldinç’in yeni kitabı ‘Malumatfuruş’, “Ayşegül’ün Günlüğü” alt başlığıyla, İnkılap Yayınları’ndan çıktı.
Sanatçı, pandemiden bu yana tuttuğu günlüklerini okuyucuyla buluşturduğu kitabında, terasta mahsur kaldığı günü şöyle anlattı:
“Annemle başımıza geleni anlatıyorum: Hava güpgüzel, benim teras lebiderya nazarlardan ırak. Dedik terasa yayılalım, güneşe verelim bedeni. Terasın kapı camları kirlenmiş, bir su tutayım dedim. İçeri su girmesin diye kapıyı kapadım. İyi halt ettim! Teras tarafında kapı kolu olmadığından mahsur kaldık mı güneşin alnında! Teras deniz tarafında olduğundan yola uzağız, sokağa çıkma yasağı malûmuylan gelen geçen de yok. Telefon da içeride kaldı mı! 2 saat geçti, baktım bir hanım köpeklerini gezdirmekte. Telaşla avazlandım. ‘Apartman görevlimizin kapısını çalar mısınız’ dedim. Görevli ‘Anahtarı atın ben kapıyı açayım’ deyince bu şekilde bir yere varamayacağımızı anlamış olduk. Çilingir çağıralım dedik. Aradık. Adam ‘Ben çıkamam yasak’ dedi. Polisi arattırdık. Polis, ‘İtfaiyeyi arayın’ dedi. İtfaiye bütün mahalleyi inleterek geldi. Dama çıktılar, merdivenle yanımıza indiler. Sonuçta koskoca iki itfaiye arabası, mevcutta 6 görevli, onca alet hırdavat, öyle ittirdiler olmadı, böyle kaktırdılar olmadı, balkonda buldukları küçücük paslı bir tel marifetiyle kapının kolunu vasistas arasından dızdızlayarak bizi bu lokal hapisten kurtardılar.”
Bir stat dolusu Çinli bana güldü
Ayşegül Aldinç’in kitabında dikkat çeken bölümlerden biri de Çin’de yaşadıkları: “1989 baharında TÜTAV’ın organizasyonuyla beş ayrı şehirdeki festivallere katılmak üzere Pekin’e yollandık. Pekin, Guangzhou, Shenzhen, Qingdao, Qufu ve Jinan’da binlerce seyirciye konserler verdik. Çin TV’si konser görüntülerimizi yayınladığında ilk kez televizyona çıkıyormuş gibi toplaşıp heyecanla seyrettik. ‘Pao Ma Liu Liu De Shan Shang’ isimli halk şarkısını ezberleyip konserde söylemiştim. Bir de stat konserinde Çince ‘teşekkür ederim’ yerine ‘günaydın’ demeyeydim iyiydi. Bir stat dolusu Çinli üstüme güldü!”
Filiz Akın’a koşarken araba altında kalacaktım
Ayşegül Aldinç, hayranı olduğu Filiz Akın’ı yıllar önce ilk gördüğünde yaşadığı heyecanı kitabında şöyle anlattı: “Rahmetli teyzeciğimin Nişantaşı’nda Prenses diye bir pastanesi vardı. Ben de ona yardım etmek için arada uğrardım. Bir gün baktım, karşı kaldırımdan Filiz Akıncığım geçiyor. ‘Allaaaahh! Tutmayın beni’ diyerekten kendimi arabaların üstüne öyle bir atmışım ki, altında kalmamam mucizeymiş. ‘Gitti kızım!’ diye çığlık atmış annem. Ama benim asıl mucizem onu yakından görüp imzasını almaktı.”