Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk

Güncelleme Tarihi:

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk
Oluşturulma Tarihi: Kasım 07, 2015 14:30

Bunu söyleyen Herodot. Üstelik Platon da “Atlantis, Asya’dan büyüktü” diyor. Şaşırdıysanız, devamı da var. Hem de İtalyan yazar, felsefeci ve liste manyağı Umberto Eco’nun kaleminden. Eco, üşenmemiş ‘efsanevi yerler’in hem listesini çıkarmış hem tarihini yazmış.

Haberin Devamı

Bir hayalden ibaret sandığımız yerler, bir ihtimal gerçekten var oldu mu? Hakiki bildiğimiz mekânlar yoksa düş gücünün ürünü mü? Gerçekle hayal, efsaneyle tarih arasındaki o belirsiz alan bugüne dek yüzlerce, binlerce kâşifi, filozofu, tarihçiyi peşinden sürükledi. Katıksız şüpheciler de bu mitlerin peşine takıldı, budalalar da...  Kimisi neredeyse insanlık kadar eski bu serüvenlerin listesini, İtalyan felsefeci-yazar Umberto Eco’dan başkası çıkaramazdı.

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk


Çok iyi bir arşivci, kılı kırk yaran bir araştırmacı olarak tanınan Eco, aynı zamanda bir ‘liste manyağı’.  Doğan Kitap tarafından Türkçe’de henüz yayımlanan ‘Efsanevi Yerlerin Tarihi’nde coğrafyada tam olarak nereye koymamız gerektiğini bilemediğimiz yerlerin bir çetelesi var.  Atlantis gibi ‘yitik kıtalar’ da var kitapta, Hasan Sabbah’ın Alamut’u gibi gizemli kaleler de. Hatta Sherlock Holmes’un Baker Sokağı’ndaki evi de...  Kitap, hayallere dalıp gitmek için benzersiz bir oyun. Hem de Eco gibi benzersiz bir oyun arkadaşıyla oynuyorsunuz.

Haberin Devamı

ASYA’DAN DA BÜYÜK

Sayısız efsanevi toprak arasında hemen herkesin hayal gücünü harekete geçirmiş nadir örnek var. Bunlardan biri Atlantis. Eco, kıtasal kayma kuramının geçerli olabileceğini düşünüyor. Yani yaklaşık 225 yıl önce tek bir bütün olan karalar bölünmeye başladığında birçok bölge, yani birçok Atlantis su altında kalmış olabilir. İlginç olan, Platon’un da Herodot’un da Atlantisliler üzerine kafa patlatması. Örneğin Herodot’a göre, Atlantisliler “Kuzey Afrikalı, hiç rüya görmeyen, vejetaryen topluluklar.” Platon’a göreyse “Atlantis, okyanusta Libya ile Asya’nın toplamından büyük bir ada.”

NAZİLERİN ‘BUZDAN’ HAYALLERİ 

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk


‘Thule’ adının ilk defa Yunan kâşif Pyhtheas’ın gezi notlarında geçtiğini anlatıyor Eco. Kuzey Atlas Okyanusu’nda, güneşin hiç batmadığı bir ateş ve buz beldesi... Bugün Thule’nin Atlantis’in başkenti olduğuna inananlar da var; onu günümüz İzlanda’sı, Faroe Adaları ya da Shetland Adaları’yla özdeşleştiren de. Bu inanışlar arasında Eco’nun en çok üzerinde durduğu, Thule’yi arayan bazı grupların aslında ‘ari bir ırkın anayurdunu’ aramakla kafayı bozmuş olmaları. Tahmin edersiniz, bu grupların başında Naziler geliyor. 

Haberin Devamı

‘DÜNYANIN YEDİ HARİKASI’ GERÇEKTEN VAR OLDU MU? 

Eco, antikçağ dünyasının efsanevi yerleri arasında, ‘Dünyanın Yedi Harikası’nı da sayıyor. Babil’in Asma Bahçeleri, Rodos Adası’nın limanına dikildiği söylenen dev bronz heykel (Rodos Heykeli), Mısır’daki İskenderiye Feneri, Olympia’daki Zeus Heykeli ve Gize’deki Keops Piramidi. Eco, bunların geleneğin aktardığı kadar harika olmasalar da gerçekten var olduklarını düşündürüyor. 

Keops Piramidi’nin sırrıGünümüze ulaşan yegâne harika o. Gözümüzle görmemize karşın, modern çağlarda da hakkında türlü efsane türedi. Eco’nun anlattığına göre kendine ‘piramidolog’ adı veren birtakım insanlar, yalnızca gizem avcılarının hayalinde var olan bir tür paralel piramit düşlüyor. 

Haberin Devamı

BABİL’İN ASMA BAHÇELERİ

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk



Umberto Eco, Byzantionlu Sahte Philon’dan aktarıyor: “Asma Bahçe’ye bu adın verilmesinin nedeni, bahçede toprak seviyesinden biraz yükseğe ekilmiş bitkilerin olmasındandır; keza, ağaçların kökleri toprağa değil, yukarıdaki bir taraçaya gömülüdür. (...) Alan herhangi bir tarla gibi işlenir ve her toprak gibi bitki çoğaltma çalışmalarına uyum sağlar. Böylece sabanla sürülen bir tarla, aşağıda sütunların arasında dolaşan kişilerin başlarının üzerinde uzanır.”

RODOS HEYKELİ 

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk


Eco, MS 23-79 tarihleri arasında yaşamış tarihçi Plinius’un ‘Doğa Tarihi’ kitabından aktarıyor. “Heykelin boyu 70 gezdi (yaklaşık 32 metre). Pek az kişinin kolları, heykelin başparmağını kuşatabilir, parmaklar da başka birçok heykelin tamamından büyüktür. On iki yılda yapıldığı ve 300 talente mal olduğu söyleniyor. Para, uzun süren Rodos kuşatmasından bezen Kral Demetrius’u, kuşatmayı kaldırdığında bıraktığı malzemelerin satışından elde edilmiş.”

Haberin Devamı

İSKENDERİYE FENERİ 

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk


Jül Sezar’ın kaleme aldığı ‘İç Savaş’ isimli kitaptan: “Fener bir adada bulunur, çok yüksek bir kule olup, olağanüstü bir mimarinin ürünüdür ve adını adadan alır. İhmalkârlık ya da kötü hava koşulları nedeniyle biraz rotasının dışına çıkan her gemi ya da tekne, korsanlar gibi ada sakinlerince düzenli olarak yağmalanır.”

ROMANLAR YEGÂNE EVREN!

Atlantisliler rüya görmeyen, vejetaryen bir halk

Robinson Crusoe Adası

Eco, romanlarda olayların geçtiği yerlerin gerçekten var olduklarına inanmasak da, bizi yazarın sözlerine bağlayan kurmaca anlaşması gereği, gerçekmiş gibi davrandığımızı söylüyor. Yani bize sunulan oyuna suç ortakları olarak katılıyoruz. Ama şunu da söylüyor: “Anlatının olası dünyası bize çok güçlü bir gerçeklik duygusu veren yegâne evrendir.” Bazı gerçekler hayallerden doğuyor üstelik. Şili açıklarında Robinson Crusoe Adası. Eski adı ‘Mas a Tierra’. Bir gemi kazasının ardından bu adaya çıkan ve 1704-1709 arasında burada yaşayan Alexander Selkirk’in, Daniel Defoe’nun 1719
tarihli romanına ilham verdiği düşünülüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!