Güncelleme Tarihi:
Yıllardır şarkılarınızın başrolünde hep aşk var. Ne çektiniz bu aşktan?
- Sen ne çektiysen onu çektim... Şarkı yazmak için herkesten fazlasını çekmeye gerek yok. Sadece yaşadıklarım üzerine biraz daha fazla düşünüyor olabilirim.
Nedir şarkı sözlerindeki aşk takıntınızın sebebi?
- Aşk insanoğlunun genel bir derdi. Hayatla ilgili başka dertler çekmektense aşk acısı çekmek bana daha iyi geliyor.
Neredeyse her gün kötü haberlere uyandığımız bugünlerde aşk, ilaç olabilir mi?
- Aşk iyi gelir, kafanızın farklı çalışmasını, sabaha başka uyanmanızı, gününüzü farklı geçirmenizi sağlar.
Peki aşkın matematiğini çözdünüz mü?
- Aşk elle tutulur bir şey değil, tanımlanamaz. Herkesin farklı hissedip yaşayabileceği bir şey.
Siz nasıl yaşıyorsunuz?
- Çok tutkuluyum. Yaşadığım her şeyi büyük ve fazla yaşıyorum. Aşkı da, üzüntüyü de, sevinci de saplantı ve tutku derecesinde yoğun yaşıyorum ve bundan memnunum.
MAHALLENİN SERSERİSİ OLMAYA HİÇ ÇALIŞMADIM
Kadınların sizi ‘seksi’ yerine ‘evin masum çocuğu’ olarak tanımlamasına bozuluyor musunuz?
- Yok canım. Şirin bir tipim herhalde. Ben hiçbir zaman mahallenin serseri oğlanı olmaya da uğraşmadım.
Peki libidosu yüksek bir insan mısınız?
- Tutkulu, aşka ve müziğe bağlı birinin libidosunun düşük olması mümkün değil.
Kadınları tavlama konusunda becerikli misiniz?
- 20’li yaşların öncesinde çok becerikli olduğum söylenemez. Gitar çalıp şarkı söyleyebildiğimi fark ettikten sonra bir şeyler daha kolaylaştı. Onları yapabilen bir adamın kız tavlaması çok daha kolay oluyor.
Kişiliğinizi Yalın olmak dışında tanımlayan sıfatlar neler?
- Çabuk üzülüp çabuk sevinirim, çabuk sinirlenip çabuk sakinleşirim. Sabahları güne mutlu başlamaya çalışırım. Bu yüzden sabah saatlerini sever, şarkılarımı da o zamanlarda yazarım. Akşamları bana daha kasvetli, hüzünlü gelir. Gece hemen yatağa girip uyurum, sabah zıplayarak enerjik kalkarım.
EVLENMEK BİR YANA BABA OLMAK İSTİYORUM
İsminizi internette aradığımda ‘Yalın ve yeni sevgilisi’, ‘Yalın yakalandı’ gibi haberler karşıma çıkıyor. Beyefendi görünümün altında bir çapkın mı yatıyor?
- Tabii daha gençken başka türlü yaşadığım, daha çok gezdiğim ve yakalandığım dönemler oldu. Şimdi sevdiğim kişiye bağlı olarak, evde vakit geçirmeyi seviyorum.
Uzun ve başarılı ilişkilerin insanı mısınız yoksa kısa ve başarısız ilişkilerin mi?
- Üç buçuk senedir bir ilişkim var. Hayatımın en uzun ilişkisi. Sanırım hayatımın en başarılı dönemindeyim. Bunun yaşla da ilgili olduğunu düşünüyorum.
Neler değişiyor yaş aldıkça?
- Hayattan beklentilerin ve hayallerin değişiyor. Şimdi üretken, organik, doğayla iç içe ve huzurlu bir dönemdeyim. En büyük hayalim bir çiftlik evi yapıp orada vakit geçirmek. Mesela 24 yaşımdan 30 yaşıma kadar sigara içtim, şimdi nasıl yaptığıma inanamıyorum. Artık sabahları bile daha başka türlü kalkıyorum.
Peki bu huzurlu dönemde evlilik planı var mı?
- Evlenmek bir yana, baba olmak istiyorum. Bir insanın hayat görevlerinden birinin bu hayata iyi bir ruh kazandırmak olduğunu düşünüyorum.
HERKESİN DELİRDİĞİ, ZORLANDIĞI, YIKTIĞI, DEVİRDİĞİ ZAMANLAR OLUR
- Sakinlik, beyefendilik insanın içinde. Bu ailenizle ve yaradılışınızla alakalı. Bir şeylere karar verirken daha vicdanlı olmak, sakin bakmaya çalışmak, insanları kaybetmemeye, üzmemeye çalışmak... Böyle bir öze sahip olmak insanı çılgınlıklardan ve deliliklerden de uzak koymaz. Herkesin delirdiği, zorlandığı, yıktığı, devirdiği zamanlar olur.
- Tek pişmanlığım 2009 yılında Amerika’da Shaggy ile ‘Değmez’ şarkısını yaptığımız zaman prodüktörümüzün teklifini reddetmekti. “Sen buraya taşın, burada yaşa, sana albüm yapalım ve kariyerini buraya taşıyalım” dedi. Turnemi düşünerek Türkiye’ye döndüm. Başarılı ya da başarısız, en azından denemek isterdim.
- En büyük tutkularımın başında futbol geliyor. Çok severim ama Türkiye’de futbolu öyle bir hale getirdiler ki izlenmiyor artık. Denizi çok seviyorum. Yelken, tekne hayatı, balık tutmayı severim.
İYİ GÜNLERİN UMUDUNU TAŞIYORUM
Albümlerinizde hep kendi şarkılarınızı söylüyorsunuz. Kendi şarkılarınızı söylemek gibi bir egonuz mu var?
- Sanırım. Şimdiye kadar biriyle ortak yazdığım iki şarkım var. Pop müzik yapıyorsan en iyi şarkı sözlerini toplar, kendi en iyi şarkılarını da koyar ve yılın albümü çıkarılır gibi bir algı var. Ben hiçbir zaman öyle biri olmadım, olmak da istemedim.
Dünyada ve ülkede birçok şey yaşanırken pop söyleyenlerin sadece aşktan bahsettiğini görünce bu isimler tozpembe bir dünyada mı yaşıyor diye düşünüyor insan.
- Öyle gibi algılanıyor ama hayır. Müziğiniz ne olursa olsun her şey aslında kafada. Ben o anki ortamın kaymağını yiyeyim, ne olursa olsun diyecek biri değilim.
O halde aşk dışında nelerle derdiniz var?
- Zor günler yaşadık, kafamız rahat değil. Ama ben “Bu ülkeden başka yere gitmek lazım” diyen biri değilim. Benim ülkem burası. En karşı olduğum şey ayrışma. Kim olursa, ne olursa olsun, bu memleketin ve toprakların insanlarının hepsine sevgi ve saygı duyuyorum. Bir sanatçının bunu tersini söylemesini de anlamıyorum. İyi günlerin umudunu taşıyorum.
28 Mart Salı günü saat 21.00’de ‘Vestel Gururla Yerli konserleri’ kapsamında Zorlu PSM Ana Tiyatro sahnesindeyim. Konserde eski ve herkesin ezbere bildiği şarkıların yanı sıra, ‘Bayıla Bayıla’ albümünden şarkılar olacak. Birtakım sürprizler de hazırlıyorum. Özellikle ikinci yarının açılışı izleyicilerin hafızalarından gitmeyecek. Ayrıca bugün de İzmir Arena’da olacağım.