Güncelleme Tarihi:
“Inglourious Basterds” – Christoph Waltz (Quentin Tarantino, 2009)
Günün sonunda bu film eğlenceli bir tarihi filmden çok daha fazlası olmayı başarmıştır. Quentin Tarantino’nun sahnelerdeki inanılmaz gerçekçiliğinin yanında inanılmaz diyaloglar eklemesiyle birlikte her saniyesini büyük bir merakla izledik. Filmin psikopat karakteri Avusturyalı aktör Christoph Waltz ise Colonel Hans Landa rolüyle olayı bambaşka bir yere taşıdı. Onun o çocuksu neşesiyle psikopat katil karakterleri arasındaki muhteşem geçişleri aktöre Cannes’ı kazandırdı.
“Naked” – David Thewlis (Mike Leigh, 1993)
Bazı filmler insanın ruhuna işler ve benzersiz görüntülerle hafızasına kazınır. Ancak bu film onlardan biri değil. Mike Leigh’in seçilmiş silahı kelimelerdir. Bunun merkezine ise David Thewlis’in Johhny’sini koyar. O bir canavardır. Kimseyi öldürmemiştir ama siyahlara bürünmüş bu entellektüel karakter elindeki bilgilerle insanların inançlarını ve düşüncelerini yok eder. Oyuncu bu rolü o kadar iyi oynamıştır ki kendisi bile etkisinden uzun yıllar çıkamamıştır.
“Kiss of the Spider Woman” – William Hurt (Hector Babenco, 1985)
Sinema dünyasında, oyunun gidişatını tamamen değiştiren filmlerden biridir. Filmin yayınlandığı tarihlerde AIDS paranoyasının en zirve yılları yaşanmaktaydı ve 70’li yıllarda başlayan LGBTQ karakterlerine bakışı olumlu olarak etkiledi. Stereotip’in dışına çıkan ve insan yönünü görmeye başladığımız eşcinsel bir karakter 1985 için oldukça etkileyiciydi. Bunun yaşanmasına neden olan şey ise şüphesiz Hurt’ün o kırılgan olduğu kadar gerçekçi oyunculuğuydu. Aktör bu karakteri canlandırmak için adeta kendini adamış ve gerçek anlamda herkesi kendine hayran bırakmıştır.
“The Player” – Tim Robbins (Robert Altman, 1992)
Bir çok insan için Tim Robbins ‘in bu karakteri bu kadar iyi bir şekilde performe etmesi çok büyük bir sürprizdir. Film Hollywood makinesine ve onu çevreleyen zararlı atmosphere hicivle yaklaşır. Robbins’in yapımcısının kötü bir insan olduğunu söylemek zordur ancak kendisi iyi bir manipulatordür ve ne olursa olsun Hollywood’un kazanmasını sağlar. Senaryo kendisi için büyük bir yol gösterici olsa da Tim’in bu performansı olayları merakla izlenebilir bir hale getirmiştir.