Güncelleme Tarihi:
1- BABANIZ ÇOK KIZAR EVLADIM.
Bu sihirli sözcükler sayesinde nice evlatların yüreğinin bir köşesinde paylaşılamamış selfie'ler, postlar ve efektli fotoğraflar kaldı. Babamın nereden haberi olacak da kızacak gibi birçok soru ile itiraz edilse de anneler gözlerini kısar, dudaklarını büzer ve bir şekilde o paylaşımı yaptırmaz.
2- ANNENİZ BENİ ÖLDÜRÜR.
Bir önceki uyarının baba versiyonu olan bu sözün daha etkili olduğunu hepimiz biliriz. Çünkü anneler daha korkulası olabilir bazen. Artık babanız ne işler çevirdi de saklama ihtiyacı duydu bilemeyiz. Ama bu kadar büyüttüğüne göre anlayışlı olmakta yarar var. Adamcağıza da yazık.
3- MUTFAKTA TARTIŞMAYIN.
Bir apartmanın en çok ses ileten yeri yapısı gereği mutfaklardır. Havalandırma boşluğuna açılan bir yeri mutlaka vardır ve oradan çıkan sesler, komşulara gayet net olarak süzülür. Sonra haberlerin nereden duyulduğu merakı ile kendinizi yer bitirirsiniz. İlla ki seslerin yükselmesi gereken bir durum varsa, gadrobun içine girin. Gülmeden durabilirseniz, konuyu da kolaylıkla bağlarsınız bizce.
4- KAYIT TUTMAYIN
Artık yaşadığımız her anı fotoğraflıyoruz. Cep telefonumuz uyarmasa hafızasının tümünü bu iş için kullanabiliyoruz. Neden çünkü her şeyi unutulmaz ve bize özel olduğunu zannediyoruz. Halbuki en iyi kayıt cihazı beynimizdir. Bırakın görevini yapsın. Zaten unutuyorsanız o kadar da önemli bir olay değildir. En iyi sır saklama yöntemi, unutmaktır. Unutmayın!
5- KİMSEYE SÖYLEMEYİN
İşte en basit ve temel kural bu. Doğası gereği sır dediğimiz olay söylenilmek ister. Yerinde duramaz, iç içine sığmaz. Yaramaz bir çocuk gibi size sevimlilik yaparak gönlünüzü çalmaya ve birileri ile paylaşılmak için türlü numaralar yapacaktır. Sizin yapmanız gereken, bu yola hiç girmemek. ‘İki kişinin bildiği sır değildir.’ diye boşuna söylememiş büyük felsefecimiz.