Güncelleme Tarihi:
◊ “Annem Hep Derdi ki” seyirciyle buluşmaya başladı. Oyundaki rollerinizden bahseder misiniz?
- Dilara Mücaviroğlu: Ben ‘Işıl’ karakterini canlandırıyorum. Mert Aykul’la Taksim’de ev tutarak yeni bir hayat kurmaya çalışan çifti oynuyoruz. Oyunda deneyim tasarımcısıyım. Yeni bir deneyim için de Amerika’dan Türkiye’ye geri dönüyoruz.
- Mert Aykul: Ben de Nusret’i oynuyorum. Sinoplu bir ailenin çocuğu. Ailesinin işini sevmiyor, balıkçı olmamak için Amerika’ya yüksek lisans yapmaya gidiyor. Bir süre sonra sevdiği insanla beraber İstanbul’a dönüyor.
- Aşkın Şenol: Oyunda ‘Kentsel’ karakterini oynuyorum. Kendisi Tarlabaşı’nda bir apartman görevlisi.
- Aziz Sarvan: “Annem Hep Derdi ki” oyununda Kamuran rolünü üstlenmiş bulunmaktayım. Işıl’ın babasıyım, yani kız tarafıyım.
- Nedim Saban: Aziz Abi “Annem Hep Derdi ki” oyununda Kamuran’ı, “Ağaçlar Ayakta Ölür”de Cevdet Bey’i, “Veda” oyunda da Ahmet Reşat rolünü canlandırıyor. Üç farklı rol oynuyor. Herhalde çok ender görülen bir şey bu.
- Ecmel İs: Ben, Işıl’ın annesi Cihangül’ü oynuyorum. Çevresindeki herkese müdahale eden, despot bir kadın. Ailesi üzerinde kurduğu baskıyı, onların iyiliği için yaptığını zannediyor.
- Çiçek Dilligil: Nusret’in annesi Kudret’i canlandırıyorum. Çok tatlı bir kadın, severek oynuyorum.
- Mert Asutay: Oyunda Fikret karakterini oynuyorum. Oğlumuz Amerika’dan gelmiş ve 4 yıldır birlikte yaşadığı kız arkadaşına evlenme teklif edecek. Bir sürpriz hazırlamış. Onlara yardımcı olmaya geliyorum. Sanıyorum işleri biraz karıştırıyoruz. (Gülüyor)
HEPİMİZİN KONSERVATUVARLI OLMASI BÜYÜK BİR ARTI
◊ Aranızda aynı okuldan mezun olanlar da, farklı oyunlarda birlikte çalışanlar da var. Burada aynı sahneyi paylaşmak nasıl bir deneyim?
- Çiçek Dilligil: Aşkın Şenol, Mert Aykul ve ben, Mimar Sinan’dan mezunuz. Ama aynı dönemden değiliz. Dönemlerimiz farklı bile olsa, sahnede kolay anlaşabiliyoruz. Bu çok güzel oldu.
- Mert Aykul: Aynı ekolden ve aynı öğretilerden geldiğimiz ilk provada hemen anlaşıldı.
- Aşkın Şenol: Bence bütün oyuncuların arasında bir bağ var. Biz mesela Mert Asutay’la akraba sayılırız. Aziz Abi’yi de zaten tanıyorum. Çiçek’i çok severim, hep bir araya geliriz onunla. Ecmel de oyuncu arkadaşımız Murat Ergür’ün eşi. Piyasada okullu oyuncu zaten çok az.
- Nedim Saban: Benim için Murat, Ecmel’in eşi. Bizim tiyatroda pek tercih ettiğimiz bir şey değil bu ama karı-koca iki farklı oyunda bu yıl. Murat “Ahududu”nun 9’uncu yılında aramıza katıldı.
- Ecmel İs: Ben Hacettepe mezunuyum. Tabii ki hepimizin konservatuvarlı olması çok büyük bir artı. Göz göze geldiğimiz anda bile anlıyoruz birbirimizi. Bu da komedi için çok avantajlı.
- Dilara Mücaviroğlu: Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezunum. Ustalarımla aynı sahnede olmak benim için muhteşem bir duygu.
- Aziz Sarvan: 33 yıl sonra Şehir Tiyatroları’ndan emekli oldum. Emekli olmadan önce sevgili Nedim Saban’ın çağrısıyla Tiyatrokare’ye “Veda” oyunuyla başladım. Şimdi üç oyundayım.
- Mert Asutay: Ben de 26 senelik kurum geçmişi olan bir oyuncuyum.
- Nedim Saban: Bazı kulislerde tiyatro konuşamazsınız. Biz daha ilk provada ev, bark, takım değil, “Vanya” oyununu konuştuk. İyi bir ekibi olan, dekorlu, kostümlü, komedi ve iyicil bir komedi. Bu oyunda ailenin tadı var.
BENİM ANNEM HEP DERDİ Kİ...
◊ Röportajımızı da “Sizin anneniz hep ne derdi?” diye sorarak sonlandıralım...
- Aziz Sarvan: “Kulağına küpe olsun”.
- Nedim Saban: Benimki; “Seni babana şikâyet edeceğim”!
- Aşkın Şenol: Gece yatarken “İyi geceler” dersin ya, annem döner ve şöyle der: “Şimdi hiçbir şey düşünmeden mükemmel bir şekilde uyu.”
- Mert Aykul: Benim annem de sınava gireceğim zamanlarda “Birazdan ak koyun, kara koyun belli olacak” derdi.
- Dilara Mücaviroğlu: “Dışarısı soğuk kızım, kalın giyin” derdi.
- Ecmel İs: Annem en son konuşmamızdan sonra “Edepsizden edebini satın al kızım” dedi! (Gülüyor)
- Çiçek Dilligil: ; “Hıyarım var diyene bir avuç tuz da benden” diye gitme.
- Mert Asutay: Annemi kaybedildi çok oldu. O benim okumamı çok isterdi. Hep “Okumazsan seni demirciye vereceğim” derdi, ciddi bir travma yaşardım.
TÜRKİYE’DE KADINLARIN ÇOK DERDİ VAR
◊ Seyirci oyuna geldiğinde ne görecek?
- Çiçek Dilligil: Türkiye’de kadınların çok derdi var. Önemli bir durum bu. Didaktik bir anlatıma girmeden, yumuşacık bir komedinin içinde bu konuya dair çok şey söylüyor oyunumuz.
- Nedim Saban: Seyirci oyuna geldiğinde çok eğlenecek, çok keyif alacak, aynı zamanda duygusal anlar da yaşayacak. Oyunu izleyenlerle röportajlar yaptırdık, çıkışta bir aile ağlıyordu mesela. Kim bilir onlara neler çağrıştırdı. Aynı anda güldürmek ve ağlatabilmek çok değerli diye düşünüyorum.