Ahu Yağtu’ya ‘Bebek’ şoku

Güncelleme Tarihi:

Ahu Yağtu’ya ‘Bebek’ şoku
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2024 07:33

Ahu Yağtu’nun Ortaköy’de kirada oturduğu dairenin sahibi olan Esin-Muharrem Ömer Özgür çifti, ünlü oyuncunun Bebek’te kendine ait bir evi bulunduğunu belirterek tahliye davası açtı. Davanın reddini isteyen Ahu Yağtu ise kendi evinin oturmaya elverişli olmadığını öne sürdü.

Haberin Devamı

İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan davaya göre; Ahu Yağtu, Muharrem Ömer Özgür ile eşi Esin Özgür’e ait olan, Beşiktaş-Ortaköy’deki daireyi 2017’de kiraladı.

Tapu ve Kadastro Paylaşım Sistemi aracılığıyla Yağtu’nun aynı ilçe sınırları içinde olan Bebek’te bir evi olduğunu öğrenen Özgür çifti, oyuncudan evlerinden çıkmasını istedi.

Çiftin avukatının mahkemeye sunduğu dilekçede, “Türkiye Borçlar Kanunu’nun 352’nci maddesine göre kiracının aynı ilçede oturmaya elverişli bir konutunun bulunması halinde, kiraya veren tahliye isteyebilir. Arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamamamıştır” denildi.

Ahu Yağtu’ya ‘Bebek’ şoku


OTURMAYA ELVERİŞLİ DEĞİL

Ahu Yağtu ise davanın reddini istedi. Cevap dilekçesinde oyuncunun Bebek’teki taşınmazı 2015’te aldığı belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

Haberin Devamı

Ahu Yağtu’ya ‘Bebek’ şoku

“Bu taşınmaz, Ahu Yağtu’nun oturmasına elverişli değildir. Geçmişte mağaza olarak kullanılan, daha sonra işyeri olarak kiraya verilen taşınmaz, fiziksel özellikleri itibarıyla işyeri olarak kullanılmaya uygundur. Ayrıca müvekkil ve 11 yaşındaki çocuğunun bilinirliği ve kötü niyetli kişilerden uzak durması için güvenlikli sitede yaşaması gerekmektedir. Bebek’teki taşınmaz yeterli güvenlik önlemlerine sahip değildir.”

"KONUTUN OTURMAYA ELVERİŞLİ OLUP OLMADIĞI KEŞİF SONUCUNDA ORTAYA ÇIKACAK"

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu'na bağlı avukat Dilek Yüksel, "Türk Borçlar Kanunu'nun 352/3. maddesinde düzenleme bulan bir tahliye sebebi ile karşı karşıyayız. Türk Borçlar Kanunu'nun 352/3 . maddesine göre kiracının veya eşinin aynı ilçe ve belde sınırları içerisinde konut olarak kullanılmaya elverişli başka bir evi varsa ve ev sahibinin kira ilişkisi kurulurken bu evden haberi yok ise bu sebebe dayanarak tahliye davası açabilir. Görüldüğü üzere söz konusu maddeye göre tahliye davası açılabilmesi için şu şartların bulunması gerekmektedir: Kiracının veya eşinin aynı belde /ilçe sınırları içerisinde evinin bulunması ayrıca bu evin konut olarak kullanılmaya elverişli olması bir de ev sahibinin kira ilişkisi kurulurken bu evden haberinin bulunmaması gerekmektedir. Kiracının aynı belde/ilçe sınırları içerisinde gayrimenkulünün bulunması yetmez bu gayrimenkulün konut olarak kullanılmaya da elverişli olması gerekmektedir. Mahkeme konut olarak kullanılmaya elverişli olup olmadığını tespit ederken keşif deliline başvuracak ve keşif delili vasıtasıyla gayrimenkulün oturmaya elverişli olup olmadığını değerlendirecektir. Hiç şüphesiz mahkeme somut olay bazında değerlendirme yapacak ve tarafların iyi niyetli olup olmadığı üzerinde duracaktır. Karşılaştığımız vakalarda bazen kiracılar kendi evini daha yüksek bedelden kiraya verip düşük kira bedeliyle kendi kiracı olarak oturmaktadır. Bazı durumlarda ise ev sahipleri kira sözleşmesi kurulurken kiracının evini bildiği halde sırf kiracıyı tahliye edebilmek ve daha yüksek bedelden kiraya verebilmek için bu maddeye dayanarak dava açmaktadır. Mahkeme önüne gelen olaya, tarafların durumlarına göre bir karar verecektir" dedi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!