Güncelleme Tarihi:
Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından keşfedilen, mimari ve sanatta da kullanılan atın oran, bir doğru parçasının (AB) altın orana uygun biçimde iki parçaya bölünmesi anlamına geliyor. Ne zaman keşfedildiği ve kullanılmaya başladığına dair kesin bir bilgi mevcut değil. Altın oranın (1.618), güzelliğin arkasındaki matematiksel oran olduğuna inanılıyor. Bu oran, doğadaki her şeyde görülüyor. Fillerin dişleri ve hatta galakside bile...
Portekiz Sağlık Bilimleri Federal Üniversitesi'ndeki son çalışma, İtalyan sanatçı Michalengelo'nun da altına orana göre çalıştığını kanıtladı. Ünlü heykeltıraşın "Adem'in Yaradılışı" eserindeki parmakların arasındaki boşluğun, altın orana göre ayarlandığı keşfedildi. Sistine Şapeli'ndeki "Adem'in Yaradılışı", 1508-1512 yılları arasında yapılmıştı. Ancak şimdiye kadar bu eserde altın oranın kullanıldığı bilinmiyordu.
Üniversiteden yapılan açıklamada, "Bu keşfin Michelangelo'nun diğer büyük eserlerinde de bazı keşiflere yardımcı olacağına inanıyoruz" denildi.
ALTIN ORAN NEDİR?
Bir doğru parçasının |AB| Altın Oran'a uygun biçimde iki parçaya bölünmesi gerektiğinde, bu doğru öyle bir noktadan (C) bölünmelidir ki; küçük parçanın |AC| büyük parçaya |CB| oranı, büyük parçanın |CB| bütün doğruya |AB| oranına eşit olsun.
Altın Oran'ın Latince karşılığını ilk kullananın Leonardo da Vinci olduğu sanılıyor. Rönesans sanatçıları Altın Oran'ı tablolarında ve heykellerinde denge ve güzelliği elde etmek amacıyla sıklıkla kullandılar. Örneğin da Vinci, Son Yemek adlı tablosunda, İsa'nın ve havarilerin oturduğu masanın boyutlarından, arkadaki duvar ve pencerelere kadar Altın Oran'ı uyguladı.