Güncelleme Tarihi:
Adalet Yürüyüşü’nde gün, çok erken başlıyor. Yürüyüşçülerin büyük bölümü her sabah otobüslerle desteğe geliyor, gün sonunda dönüyor. Kampta devamlı kalanlar Kılıçdaroğlu’yla yakın çalışanlar ve organizasyondan sorumlu olanlar. Kimi karavanlarda kalıyor, kimi otobüslerde... Bir de yemek için kurulan çadırlara battaniyesini atarak geceyi geçirenler var. Herkesin en büyük sorunu duş almak.
Sabah erkenden kahvaltı masaları kuruluyor, çaylar demleniyor. Bu hizmetleri sağlayan, CHP’li belediyeler. Yürüyüşün başlama saati, 08.00 veya 09.00. Kılıçdaroğlu, kaldığı otobüsten tam belirlenen saatte çıkıyor, kısa bir basın açıklaması yaptıktan sonra alkışlar ve sloganlar arasında yürümeye başlıyor.
TIR ve kamyonlardan daha fazla destek geliyor
E-5 karayolunun sağ şeridi yürüyüşe ayrılmış. Trafikle konvoy arasında güvenlik araçları ve jandarma erleri sıralı. Konvoya eşlik eden araçlar, yürüyüşçülerden önce çıkıyor yola. Yayaların en önünde bir sıra jandarma eri var. Onların arkasında ise basın mensupları... CHP lideri ve en yakınında yürüyenler korumalarla çevrili. Onların arkasında yine bir sıra jandarma eri var. Diğer yürüyüşçüler onların arkasında kalıyor.
Yürüyüşçüler geceleri toplu halde çadırda yatıyor.
Kılıçdaroğlu’na yaklaşmaya pek izin verilmiyor. Ancak bazen kararlılıkla bu hattı yarmayı başaranlar oluyor. Elinden tuttuğu oğluyla, Kızılcahamam çıkışında kendini Kılıçdaroğlu’nun önüne atan bir kadın, korumaların itirazına rağmen “Kurban olurum ben sana” diye seslenerek CHP liderini yanaklarından öpmeyi başardı örneğin.
İlk günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun dakaldığı karavanlardan birinin içi.
Yürüyüş boyunca yanımızdan geçen araçlardan destek veya az da olsa olumsuz tepkiler geliyor. Özel araçlardan ziyade TIR ve kamyon şoförlerinin desteği dikkat çekici. Hepsi uzun uzun kornaya basıyor. Protesto edenlerin tercihi genellikle rabia işareti.
İlk etabın süresi yaklaşık 1.5 saat. Sonra yarım saatlik ilk mola var. Kılıçdaroğlu’nun istirahat edeceği karavan, tuvalet olarak kullanılan iki karavan ile diğer araçlar önden mola yerine varmış oluyor. Tenteler altında kurulan masalarda çay, ayran, meyve suyu ikramı var. Bu ilk molada dinlenmek için oturmak hiç akıllıca değil, kısa süre sonra yerinizden kalkmak daha zor geliyor. Yürüyüşçüler ayrıldıktan sonra belediye çalışanları beliriyor. Görevleri, çöpleri toplamak. Kafile arkasında çöp bırakmıyor.
İzmir vekili Musa Çam, 5. gün sonunda mola yerinde dinleniyor.
İkinci mola öğle vakti. Yaklaşık üç saat sürüyor. Kılıçdaroğlu mola yerine varır varmaz karavanına çekiliyor. Bu sırada yürüyüşçülere öğle yemeği servis ediliyor. Öğleden sonra bir mola daha var. Konaklama yerine varış saati ise 17.30 civarı. Biz vardığımızda kamp alanı çoktan hazırlanmış ve tıpkı bir festival alanına benziyor. Kılıçdaroğlu yine alkış ve sloganlar arasında otobüsüne çekiliyor. Kaldığı alan barikatla çevrili. Koruma görevlileri izinsiz kimseyi geçirmiyor.
Muhalefet lideri her günün sonunda ayaklarını tuzlu suya koyuyor, doktor kontrolünden geçiyor ve protein ağırlıklı besleniyor. 24 gün boyunca günde 20 km. yürümek kolay iş değil. Hele de 69 yaşında biri için. Üstelik geceyi geçirdiğiniz yer konforlu bir otel odası veya eviniz değil. Buna rağmen CHP lideri her sabah yenilenmiş bir enerjiyle yürümeye başlıyor.
O dinlenirken dışarıda şenlik havası var. 18.30’da mutlaka bir eylem yapılıyor. Bazen duran adam eylemi oluyor, bazense katılımcılar demokrasi üzerine düşünmeye davet ediliyor. Ardından yemek saati... Hava soğuksa ateşler yakılıyor, etrafında şarkılar söylenip halay çekiliyor. Hava yağışlıysa, yakılan ateş giysileri kurutmak için de kullanılıyor. Partili kadınların evlerinde yapıp getirdiği yemekler de masalarda... Bir akşam, jandarma erlerinin önüne bir tencere mantı koyan kadın şöyle diyordu: “Yiyin askerler, yiyin çocuğum... Ellerimle yaptım, içiniz rahat olsun.”
EN ÇOK DUYULAN 3 SLOGAN
- Ne istiyoruz?
- Adalet!
- Vermeyecekler...
- Alacağız!
Hak, hukuk, adalet!
Direne direne kazanacağız!
Kılıçdaroğlu, bu otobüste kalıyor.
HERKESİN YÜRÜMEK İÇİN BİR SEBEBİ VAR
Adalet Yürüyüşü farklı yaşlardan, düşüncelerden, adalet arayan, itiraz edenleri birleştiriyor. İşçiler de, feministler de, tutuklu yakınları da orada.
SEMİH’LE NURİYE’NİN YAŞAMASI GEREKİYOR
Hıdır Aydur, Güvenpark’tan bu yana yürüyor. Ankara Aydınlıktepe’de bakkalı var. 10 gündür dükkânı kapalı ve İstanbul’a varmadan açmayacak. 57 yaşında. Üzerinde açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın resminin olduğu tişörtle yürüyor. Sadece küçük bir sırt çantasıyla çıkmış yola. “Hayatımda ilk defa bu kadar uzun yürüyorum. Kalbimde dört stent var. Şeker hastasıyım. Bir ay evvel kalp krizi geçirdim ama dayanmak zorundayım. Çünkü Semih’le Nuriye’nin yaşaması gerekiyor. Sadece Maltepe’ye değil, Edirne’ye kadar gidilmeli.
Günde üç öğün yemek servisi var.
92 YAŞINDA ADALET ARIYOR
CHP’nin 15. ve 16. Dönem Erzincan milletvekili Nurettin Karsu da yürüşte. 92 yaşında. Bastonunun ve torununun desteğine rağmen güçlükle yürüyor. “Ömrüm boyunca kendimi adadığım adaleti arıyorum, o yüzden bugün buradayım. Takatım bitene kadar kalacağım” diyen Karsu bir de şiir okudu: “Yol verin dağlar aşmaya geldim, göl olup deryaya taşmaya geldim. Halkın dertlerini aşmaya geldim, Kılıçdaroğlu’yla koşmaya geldim. Ta ki adaleti buluncaya kadar.”
Güneşe karşı önlem almak önemli.
12 YAŞINDA ANNE-BABASI İÇİN YOLDA
Alparslan Ege 12 yaşında. Üzerindeki tişörtün sırtında “Anne ve babamı çok özledim”, elindeki dövizde “Anne babama sadece adalet istiyorum” yazıyor. Annesi ile babası 10 aydır cezaevinde. FETÖ suçlamasıyla tutuklandılar ancak haklarında hâlâ bir iddianame hazırlanmadı. Babası Ali Erdoğan, iki dönem Uşak Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra 1 Kasım seçimlerinde ikinci sıradan CHP adayıydı. Annesi ise kendine ait ofisinde çalışan bir şehir planlamacı. Annesi Bandırma M Tipi, babası Bandırma T Tipi Cezaevi’nde yatıyor. Başarılı bir 7. sınıf öğrencisi olan Ege, şimdi amcasının yanında kalıyor. Yürüyüşe ise dayısıyla gelmiş. Anne-babasının görüş günlerinde yürüyüşe mola veriyor. “Bir an önce iddianame hazırlanmasını, adaletin yoluna konmasını istiyorum” diyor.