Acı gerçek: Şimdiki çocuklar doğuştan gurme

Bebek beslenmesinde katı gıdaya geçiş çok önemli bir dönem. Bebek 7-8 aylık olunca, ufak ufak köfte, balık, pilav, havuç, elma, yoğurt gibi farklı gıdalarla tanıştırılır. Kızım Defne’nin bebekliğini düşünüyorum da, beslenmeyle ilgili geçiş dönemleri hep sorunlu olmuştu. 14 ay emzirdim ve o yıllarda minik kızımın süt ihtiyacını karşılamak için epey zahmete katlanmıştım. Çalıştığım için gün içinde, iki üç kez süt sağmam gerekiyordu. Sağdığım sütleri buz kalıplarının içinde eve ulaştırıyordum. Bir gün topladığım sütleri, ertesi gün Defne Hanım silip süpürüyordu. Ona süt yetiştirebilmek için geceleri emzirmenin yanı sıra bir de sağma seansları yapıyordum. Bu arada piyasada denemediğim mama kalmamıştı. Ama küçük hanımefendi hepsine burun kıvırıyordu.

BEĞENMEZSE AÇ OLSA DA YEMİYOR

Defne 14 aylıkken emmeyi bıraktı. İşimiz daha da zorlaştı. Küçük kızımıza hiçbir şey beğendiremiyorduk. Yemeği önce kokluyor, sonra ucundan tadına bakıyor ve beğenmediyse asla yemiyordu. Aç olsa bile… Onun için en sağlıklı, organik dolayısıyla da pahalı besinleri özenle seçip, mutfakta uzun süre uğraşıp kendimce lezzetli ve besleyici yemekler hazırlıyordum. Ama bir çatal alıp bırakınca, ben de deliriyordum. Hiç unutmam bir arkadaşım yemeyen çocuğuna o kadar sinirlenmiş ki çocuğun kafasını tabağın içine sokmuş. Neyse ki ben hiçbir zaman kontrolümü bu kadar kaybetmedim. Ama defalarca öfke patlaması sınırına geldiğimi itiraf etmeliyim.

VENEDİK’TEKİ SPAGETTİYİ UNUTAMIYOR

Defne yakında 9 yaşında olacak. Çok şükür, yemese de büyüyor. Ama şunu fark ettim ki, iştahsız bir çocuk gibi görünse de o aslında bir lezzet avcısı. Sofrada herkesin iştahını kabartan lezzetli bir yemek varsa bizimki başköşeye geçiyor ve neredeyse büyüklerden çok yiyor. Hamburger çocuğu hiçbir zaman olmadı. Farklı ve bir çocuk için şaşırtıcı yemekleri seviyor. Örneğin bir dönem biz sevmememize rağmen, suşi diye deliriyordu. Özenti falan değil, baya iştahla yerdi. Neyseki bu hevesi kısa sürdü. 3 yaşındayken en sevdiği yemek kapuskaydı. Anneannesinin yaprak sarmasına her zaman bayılır. Sofrada dedesinin elinden ızgara sardalya, dayısının hazırladığı fırında levrek buğulama olduğunda hemen koşar gelir. Üç yıl önce birlikte gittiğimiz Venedik’te yediği napoliten soslu spagettiyi hala unutamadığını söyleyip duruyor. Geçenlerde Kadıköy’deki Beyaz Fırın’ın dondurmasını yedi ve bayıldı. Bu dondurmadan sonra diğer dondurmaların çok tatsız geldiğini söylüyor. Bazen sadece dondurma yemek için Kadıköy’e gittiğimiz oluyor. Bu seçicilik ve lezzet tutkunluğu sadece Defne’de değil, birçok çocukta var aslında. Biz aileleri biraz zorlasa da hoş bir durum. Ne dersiniz?

YEMEYEN ÇOCUKLARA YEMEK YEDİRME ÖNERİLERİ

• Peynir yemiyor mu? Peynirli tost ya da omlet yapabilir, makarnanın üzerine rendeleyebilirsiniz. En olmadı, fırında mücver yapıp içine rendelenmiş peynir katabilirsiniz.
• Püreyi erken bırakın: Bebeklere çok uzun süre her şeyi püre olarak verirseniz, bu onun katı gıdaya geçmesini olumsuz etkiler. Bırakın katı bir şeyler kemirsin.
• Birlikte sofraya oturun: Bir bebek katı gıdalara geçme döneminde yavaş yavaş masaya oturmaya da alıştırılmalı. Mama sandalyesinden kaldırıp yanınızda masaya oturtun.
• Ara öğünlere dikkat: Ara öğünler bebek beslenmesinde önemli ancak çok da abartmamak gerekiyor. Meyve ve meyve suları günde iki porsiyonu geçmemeli.
• Bırakın kendisi yesin: Bebek beslenmesindeki en büyük hatalardan biri de çocuğun eline çatal ya da kaşık vermemek. Tabağa mümkün olduğunca az yemek koyun, bazı oyunlar yaparak yedirmeye çalışın. Bebek siz istediğiniz için değil, aç olduğu için yediğini hissetmelidir. Eğer kesinlikle daha fazla istemiyorsa veya hiç yemiyorsa tabağı önünden alın ve yemeği bitirin.
• Ona örnek olun: Çocuklar büyükleri taklit ederler. Anne-baba çocuğa örnek olmalıdır. Yemek davranışının çocuğu olumlu etkilemesi gerekmektedir.