10 portrede İstanbul gece hayatı turu

Dün gece... Saat 21.00. Hava kararmış. İstanbul sıradan bir cumartesi gecesine hazırlanıyor.Pergeli koy Taksim’e, kuzeyde Moskova. Çevir, batıda Berlin, Paris, Barcelona... Çevir az daha: Güneyde Kahire. Çevir: Delhi ve ötesi... Ibiza’yla Mikonos’u çıkar, bütün bu dairenin merkezindeki en büyük ‘gece şehri’, cumartesinin ilerleyen saatlerine yürüyor. 350 kokteyl bardağıyla Anjelique, 1600 Ayyıldız marka çatalıyla Les Ottomans Oteli, 36 kebap şişiyle Zübeyir Ocakbaşı, 8 serpme mezesiyle Kirvem Ocakbaşı, 4 gogoboy’uyla X-Large, 6 drag queen’iyle Cahide, hiç kadınıyla Chekee’s Bar ilk misafirlerini ağırlamaya hazır. Dile kolay: Bu hafta bu şehirde 300 bin kişinin doğum günüydü. Çoğu kutlamasını bu akşam yapacak. Bütün Türkiye’de ortalama 11 milyon rakı, 6 milyon şarap kadehi tokuşmuş olacak. Bunda aslan payını da bu şehir kapacak. Taksim AKM Otoparkı’na 850 araç park edecek, Bambi’nin döner ustası Ahmet Abi 1600 dürüm saracak. Arnavutköy Alexandra’da kabinin başına geçecek DJ Jakuza’nın USB’sinde 400 parça yüklenmiş olacak. Saat 21.30... Cahide’nin kulisinde koreografisini Ahsen’in yaptığı ekip, son makyajlarını tamamlıyor. Yasağa rağmen sigara içiren mekânların, denetimde hemen buruşturup kaldırılabilecek alüminyum muhallebi kapları masalarda... Yılların işletmecisi Ece, müşterisine eşlik etmeyi sever. İlk kadehini almış bile eline. Çay, süt, soda... Çeşitli dönemlerde “böylesi faydalıymış” diye hepsinin eşlik etmişliği var rakısına. Şu ara yine bol suya döndü.Üç aydır Türkiye’deki Ukraynalı Yevgenka çalıştığı gece kulübünün şov ekibindeki en yakın arkadaşı dansçı Sinem’le laflıyor. Mesai bitince Kuruçeşme’den Şişli’ye, Bomonti’de iki arkadaş kaldıkları eve geçecek. Melisa Akışka için şehrin en cesur DJ’i diyorlar ama aslında İstanbullu değil İzmirli. İki yıldır sevgilisi var. Çocuk da İzmirli. Renkli gözlü falan, yakışıklı bir tip. Acayip yakışıyorlar. Instagram’da birbirlerine yazdıklarını bir okusanız gözleriniz dolar... Olduğundan zengin görünmek isteyen kızlar var. Lucca’ya mı gidecek mesela? Arnavutköy’e kadar korsanla gelip oradan semt kızıymış gibi Arnavutköy taksisine  biniyorlar. Zekice. Tek akıl edemedikleri, mekân kapılarını tutan bodyguard’lar arasında inanılmaz bir bilgi akışı olduğu... Kent gece hayatının sırlarına hiçbir paparazzi, hiçbir patron, hiçbir polis amiri onlar kadar vâkıf değil...  

 

GECE BEYAZ YAKALISI: MELİSSA MACCARONE 
Etiler Toy Room’da yönetici asistanı. Babası İtalyan, annesi Türk. 24 yaşında. 

** Gündüz ve gece beyaz yakalı olmak arasındaki fark ne?
- Pek bir fark yok. Sadece akşam mesai bitince işiniz bitmiyor, gece de çalışmak zorundasınız. 

** Türkiye’yi İtalya’yla kıyaslayınca gözünüze çarpan?
- Stantlar. Batı’da herkes ortada eğlenir. Burada herkes kendi standında, kendi bölgesinde.

** Gece hayatında çalışmak bir kadın için zor mu?
- Bazen. Çünkü insanlar başka türlü bakabiliyor. Aslında gece ya da gündüz, kadın olmak her işte zor. 

 

ŞOVMEN: YEVGENKA STEPANOV
Kuruçeşme’nin yeni kulübü Circus’un cücesi. 26 yaşında. Görünmez kablolarla bir vince takılı olarak müşterilere şampanya ikram ediyor. 

“Yıllarca Moskova’da sirklerde çalıştım. Ama İstanbul’da geçirdiğim kadar eğlenceli bir dönem hiç hatırlamıyorum.”

 

 

 

DUAYEN: ECE AKSOY
Asmalımescit’teki küçücük Ece-9’un sahibi. Şimdi böyle küçük yer işlettiğine bakmayın, bu onun post-ustalık dönemi. Yıllarca Etiler’de, Kuruçeşme’de işlettiği mekânlarda Sezen Aksu’dan Pakize Suda’ya ne sahne sahne almamış ne de gelip eğlenmemiş kimse var.  

“Geceye en çok yakışan kadın mı? Benden sonrakini soruyorsun herhalde! Bence Derya Alabora... İçkiyi taşımasını biliyor. Bir kere suratsız görmedim. Dans eder, şarkısını söyler, herkes onu tasvip eder. Gece kadını dediğin de böyle olur.”

 

MEKÂN SAHİBİ: GABRİELE SPONZA

33 yaşında. İlişki durumu: “Birlikteliğim var”... İzmirli Levanten bir ailenin çocuğu. Ailedeki herkes kuyumcuyken haylaz çıktı; dövüşçü-şef oldu. Nişantaşı Atiye Sokak’ta Wanda adında bir restoranı var. Kafes dövüşçüsü. En son İspanya’da dövüştü, dört maçın üçünü alıp sonuncuda yan yattı. En sevdiği: Sebzelerden havuç / tatil yerlerinden Kabak... 

“Kafes dövüşüyle mutfağın benden başka ortak noktası mı? Strateji ve matematik!”

 

ŞEF: ARTHUR VON DER HEYDEN

Uğruna yemek yemeye gidilen yakışıklı Fransız şef. Etiler’deki La Boucherie’nin aşçısı. 1988, Bordeaux mahsulü. Fransız aksanlı İngilizce’siyle masa masa dolandığında kadınların ve gay’lerin nasıl eridiğini gözümle görmesem inanmazdım. Diğer erkeklerdeki etkisi: İştah kesilmesi.

“Türk kadınlarını biraz fazla cüretkâr buluyorum.”

 

 

PR UZMANI: MERVE BİLİK 
Dışarı çıktığında her zaman kozmopolitan kokteyli içiyor. Ama bu nadir bir an: Pek sık bacak bacak üstüne atmıyor.  

“İstanbul gecelerinin en sevdiğim yanı yaşanmışlık hissi vermesi.” 

KOREOGRAF: AHSEN GÖNÜLCE

Ankaralı. TED mezunu. 14 yıldır ‘kendimi buldum’ dediği Cahide’de çalışıyor. 14 kişilik şov ekibinin seçiminden giyimine, gösterisinden motivasyonuna o sorumlu.

** Kendisi eğlenmeyen biri, müşteriyi eğlendirebilir mi?
- Yok öyle bir şey: Show must go on. Sevgilinizden ayrılmış ya da karnınız ağrıyor olabilir. Aşağıda eğlenen insanın günahı ne? O da benzer şeyleri unutmaya gelmiş belki... Motivasyonunu yüksek tutamadığım insanı evine yollarım. Yoksa ekibin geri kalanını da kötü etkiliyor. Kaç kere denedik, olmuyor...

 

GÖZLEMCİ: ERSOY ÇETİN 

Reklamcılık kökenli, sonradan mekâncı. 35 senedir her gece Maçka’daki Park Şamdan’dan etrafında olup bitene bakıyor. Şu sıra manzarası daha açık: Şişhane’deki Rixos Pera’nın terasındaki Şamdan Meyhane’den tepelerin ardındaki varoşlara kadar görüyor.  Kariyer 35, yolun daha yarısı ama şimdiden asırlık tespitleri var. Bunlardan en önemlileri son 10 yıla dair.

“10 yıl öncesine kadar büyük gruplar halinde eğlenilirdi. Yemek bittikten sonra insanlar keyif yapmaya, uzun, tatlı sohbetlere devam ederdi. Artık öyle değil. Sanki bir huzursuzluk, bir suçluluk duygusu var insanlarda: İnsanlar yine çıkıyor, yine yemeğini yiyor ama bir an evvel kalkalım eve dönelim telaşı var. Sanırım zamanın ruhuyla alakalı bir durum.”

 

DJ: MELİS AKIŞKA

Tescilli Akdeniz güzeli. İzmirli. Kimya okuyor. Cesur sahne kostümleriyle tanınıyor. Bunları kendisi hazırlıyor. Bugüne kadar en çok 10 bin kişiye çaldı. Şu sıra en sevidiği şarkı Rihanna’dan ‘Work’. 

“Kabinden insanlara müzik yaparken hissettiğim tek duygu, orada kaldığım sürece sanki bir boşlukta düştüğüm...”

 

İŞLETMECİ: ERCAN GÜMÜŞKAYA

13 yıl Laila, Ulus 29, Maki... Şu anda Emirgân La Boom, Pizzzacı ve Gizli Kalsın’ın işletmeciliğini yapıyor. Gizli Kalsın, 50 metrekarelik bir mekân ama Kenan Doğulu’dan Emre Karayel’e, Beren Saat’ten Gonca Vuslateri’ye memleketin cümle ünlüsünün tıkıştığı bir alan.

** Bütün ünlülerin birbirini ezdiği bir yerin işletmecisi olmak nasıl bir duygu?
- Biz onları öyle hissetmiyoruz ki. Onlar bizim arkadaşlarımız.

** Ünlülerin gitmediği yerlerle kıyaslasan, ‘arkadaş’larla olmak daha mı kolay, daha mı zor?
- E zor. Çünkü kapasitem belli, günde 500 kişi arıyor. Belli bir kısmını içeri alabiliyorum, çok zor oluyor. Ama bir kere içeri girdikten sonra herkes kolay, çünkü kimsenin kimseye hava atacak bir durumu yok. Herkes bir şey.

** Neden insanlar daracık bir kapıdan girip penceresiz/manzarasız küçücük bir yere tıkışıyor sence?
- Herkes sosyal ortamdan birbirini tanıdığı için aile gibi bir ortam oluyor. Yani bizim başarımızın sırrında samimiyet yatıyor.

 

TEZ KONUSU OLDU

Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlileri Mine Eder ve Özlem Öz, Aksaray pavyonları dahil 22 gece mekânını araştırarak bir tez yazdı: ‘İstanbul Gece Hayatının Neoliberasyonu’. İşte makaleden akılda kalanlar/gecelik hayatta fark etmediğimiz tespitler...

** Şehirde üç ana eğlence aksı var: İlki, ‘Boğaz Hattı denilen Bebek-Ortaköy sahili. Yani pırlanta hattı. Burası yazları en üst çizgi. İkincisi Nişantaşı bölgesi. En ortalamasıysa şehrin soho’su kabul edilen Beyoğlu.

** İşte pırlanta olmak için gerekli kriterler: En azından bir kere uluslararası bir dünya starı tarafından ziyaret edilmiş olmak... Türk ünlülerin girip çıkması... Trendlere uygun sık değiştirilen dekorasyon... Her tür içkinin bulunması... İyi bir ses sistemi... Paparazziler tarafından takip altında tutulması...

** Örnek olarak Lucca’nın doğru müşteriyi çekebilmek için dört yıl beklediğinden, İzzet Çapa’nın altı ayda bir yeni konsept üretmesinden dem vuruluyor: Sabır iyidir, yenilik her şey!

** Gariban Beyoğlu’nun problemiyse bir müdavimin tanıklığından veriliyor: “Yürüyerek gitmek zorundasın. Araban ne kadar lüks olursa olsun dükkânın önüne çekip hava atamazsın.”

** Tespit edilen bir başka garibanlık: Beyoğlu’nda yeni bir yer açmak için izin istediğinde ‘şartlı bağış’ adı altında bağış yapmak gerekmesi.