Hayat Erbabı

Serbest uçuşu özleyenler sadece erkekler değildir

Soru: Sevgili Hayat Erbabı,
25 yıllık kocam, benden genç bir kadına âşık olduğunu söyleyerek çekip gitti. Henüz boşanma davası açmış değil ama duyuyorum ki kız da onun yanına taşınmış, birlikte oturuyorlar. Sence kocamı geri kazanmak için ne yapmalıyım? Bunu başarabilir miyim? Kadın kocamdan 15 yaş küçük, eşinden yeni boşanmış. Hakkında çok kötü şeyler duyuyorum, bunları bir şekilde kocama duyurmam işe yarar mı? (Nedime H. – Ankara)

Yanıt: Yaşını yazmamışsın ama 25 yıldır evli olduğuna göre 50’lerinde olduğunu tahmin ediyorum. Demek ki kocanı elinden alan kadın da 35’lerinde olmalı. İşin zor: Bir yandan 25 yıllık bir evlilikten yorulmuş bir ilişki, diğer yanda 35’lik bir tazenin bir erkeğin aklını başından alabilecek numaraları… Muradın gerçekten kocanı yeniden ele geçirmekse bunu yapman zor değil. Ama eve geri dönen o adamdan sana artık hayır gelir mi? Her akşam işten eve dönünce boş gözlerle televizyona bakacak, seninle lütfen iki – üç kelime konuşacak, aklı fikri elinden kaçırdığı o genç kadında olacak.
Kadın hakkında duyduğun kötü şeylere de inanma. Sana bunları anlatanlar, sana psikolojik destek vermek için bunu uyduruyor. Sen de  “Benim gibi bir gülü bıraktı, çöplüğe düştü” zannediyorsun, bunları duyduğun için mutlu oluyorsun. Bana sorarsan adamın peşini bırak. 25 yıllık bir evliliğin bir erkeğe verdiği huzur ve güven duygusunun yerini bazı durumlarda genç bir kadının seks oyunları bile tutamaz. Böyle durumlarda erkekler zaten geri dönerler, senin ayrı bir çaba göstermen gerekmez. Dönmezse bil ki ümit yok. Sen en iyisi etrafına alıcı gözle bir kez daha bak. Hazır adam da evi terk etmişken daha iyisini bulma olanağını değerlendir. Serbest uçuşu özleyenler sadece erkekler değildir, fırsatları değerlendir.

Hayat kısa, nasıl keyif alıyorsan öyle yaşa

Soru: Hayat Erbabı Bey, ben 30’lu yaşlarımın sonuna yaklaşmış, yakışıklı, kendine bakan, giyimine ve temizliğine titizlenen bir erkeğim. Bir kadınla ilişkim yok. Bunu yazmak bile bana tuhaf geliyor ama galiba ben eşcinselim. Spor salonuna bile bu nedenle üye olduğumu kendime yeni itiraf edebildim. Duşta, locker room’da, buhar banyosu ve saunada etraftaki çıplak erkekleri gizlice gözlediğimi fark ettiğimde psikoloğa da gitmeyi düşündüm ama çevremde duyulur diye çekindim. İsmimi yazamayacağım, kusura bakmayın. Bana ne öneriyorsunuz? (L. K. – İstanbul)

Yanıt:�Beni böyle zor sorularla sıkıştırmanızdan hoşlanmadığımı baştan söyleyeyim. Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki şimdi ‘politically correct’ bir yanıt yazsam, bu gazetenin editörlerini homoseksüelliği teşvik ediyorlar diye tefe koyarlar. Oysa kime ne? Herkesin kendi hayatı var ve sadece bir tane. Doğuyorsun ve belli bir süre sonra ölüyorsun! Bir daha deneme, tekrarlama şansın yok. İstediğin kadar yalvar, başka yok. O zaman bu bir tane olan şeyi de istediğin gibi yaşamalısın diyeceğim, kim kızarsa kızsın. Bana sorarsan senin sorunun önce kendinle. Kendinle yüzleş, kimliğin hakkında kararını ver. Sen kendinle yüzleşmeden kime ne açıklayabileceksin ki zaten? Bu bir hastalık da değil, psikologlara gitmene gerek yok. Elbette bir psikologdan yardım alabilirsin ama bu tedavi olmak için değil, kendini daha iyi tanımak için olmalı.
Hayat kısa, nasıl keyif alıyorsan öyle yaşa.