Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2008 00:00
Çiçeği burnunda Mor ve Ötesi şirketi Rakun’un toplantı odasında bir araya geldik Sakin üyeleriyle. Türkiye için Myspace’te, İstanbullular için ise Peyote’deki varlıklarıyla dikkat çeken grubun albümü 2007 yazından bu yana beklense de tarih bu haftaya kaldı.
MySpace patlaması
İlk olarak Rolling Stone dergisi tarafından "Gelecek Vaat Eden 10 Yerli Grup" arasında gösterilen, Dream TV 2007 anketinde "En İyi Yeni Grup" adaylığı bulunan Sakin, 2000 yılında kurulduğu günden beri lise-üniversite festivallerinin ve Beyoğlu sahnelerinin başarılı ismi olarak müzik hayatını sürdürdü. Grup geçtiğimiz yaz Radar Live, Zeytinli Rock Fest, Converse All Stars Festivali’nde ve Mor ve Ötesi’nin ön grubu olarak bir Ege Turnesi’ne çıktı. Albüm beklentilerine neden olan bir diğer görülebilen başarı ise MySpace sayfalarını 135 binin üzerinde kişinin ziyaret etmesiydi.
Sakin’in kuruluşu 1999 yılına rastlıyor. Üniversite için İstanbul’a geldiklerinde ortak bir arkadaşlarıyla tanışan Özdemir ve Onur’un çalışmaları artınca ekipler kuruluyor. Eleman değişikliklerinin ardından önce Cenker sonra da Soner katılınca ekip bugünkü haline kavuşuyor.
Konumuz: Hayat
Grubun şarkıları hayatlar üzerine. Birçok şarkıda da zaten "hayat" kelimesi varlık gösteriyor. Grup kendi hayatlarıyla gözlemledikleri hayatlara dayanarak yargılarını veriyor, sözlere döküp notalarla birleştiriyor. Bu albümle önemsenenleri, önemsenmeyenleri, hataları ve özlemleri tek nefeste içselleştirip şarkıları sahiplenmenize neden oluyor. İşin garip yanı sizi karamsarlığa itmektense olgulara ve olaylara karşı pozitif bir bakış açısı kazandırıyorlar.
"Peki nereden geliyor bu ’Sakin’ ismi" diye sorduğumuzda grubun solisti Onur Özdemir "Kendi varlığının kaynağı olan dış dünyayı gözlemleyen ama bir taraftan da birazcık ne olup bittiğini görebilmek için üste çıkıp dingin kalan anlamında kullandık" diyor. Davuldaki isim Soner ise "Kalabalığın içerisinde dingin olup, olanları izleyip, deneyimleri farklı bir biçimde sunmak anlamında..." diyor.
Prodüktörleri aynı
"Neden başka bir albüm şirketi değil de Rakun oldu" diye kafamıza takılınca ekibin Mor ve Ötesi ile olan bağlarını sorgulamak gerekiyor. Sakin’in yolu, Onur’un kendi gibi Boğaziçi Felsefe bölümünde okuyan Harun Tekin ile karşılaşması ile başlıyor. Onur, Mor ve Ötesi dinleyicisiyken parçalar bir yandan da Harun Tekin’e dinletiliyor. "Albüm işlerini ciddiye almaya başladığımız zaman Volkan Gürkan, Mor ve Ötesi’nin ikinci ve üçüncü albümlerinin de prodüktörüydü. Ona ulaşmayı düşündük. Volkan ile çalışmaya başladıkça plak şirketinin Rakun olacağı belli olmaya başlamıştı" diyor Onur.
Bir mekana tıkılmak saçma
İstanbul Beyoğlu’nda farklı müziklere kapısını açmakla ünlenen Peyote’de tanınmaya başladıkları için kendilerine "Peyote grubu" yakıştırması yapılmasını da doğru bulmuyorlar. Onur, "Sırf Peyote grubu olarak anılmayı tercih etmeyiz. Daha doğrusu ’şunun şusu’ olmak bize yakın değil" diyor. Bunun yanında sadece barlarda çıkmaktansa "Çorum’da
film festivalinde çalmaktan tut da, Antalya’da bir operada arkada çalan grup olmayı isteriz. Peyote’de çalmaktan büyük keyif alıyoruz ama bir taraftan da Peyote’ye ya da başka bir mekana tıkılıp kalmak çok saçma" demeyi de ihmal etmiyor.
Grubun "Hayat" albümünde Kor Bir Ay, Laleler Beyaz, Edepsiz Komedya, Yağmur Güncesi, İkarus Başarsa, Bir Ses, Denek Hayatım, Kırmızı Oda, Bu Defa, Dönsün ve Sentetik Sezar isimli şarkılar yer alıyor. Albümün belirli bir konsepti olmadığı üzerinde duran Sakin üyeleri, "Müziğimiz ne olursa olsun sound konusunda bir kısıtlama olmadığı için ’indie’ olarak tanımlanabilir" diyor.
Sakin’i hálá dinlemediyseniz MySpace sayfasındaki "Denek Hayatım" ile başlayıp, Laleler Beyaz ve İkarus Başarsa müziklerinin içerisine girmeyi denemelisiniz.
Web’den ulaşın:
www.sakinweb.com
www.denekhayatlar.comwww.myspace.com/sakin