Güncelleme Tarihi:
Hande Subaşı, 2005 yılında Türkiye Güzeli seçilerek ilk kez adını duyurmuştu. Duru güzelliği kadar, mütevazılığı ve sakinliğiyle de dikkatleri üzerine çekmişti. Elini attığı her işte başarılı oldu. Sunuculuğun da hakkını verdi, oyunculuğun da. Ekranlarda da, sinemada da başarılı projelerde yer aldı. Şimdi ‘Kamelyalı Kadın’ müzikaliyle, tiyatro sahnesine adım atıyor. Sohbetimize müzikalle başlıyoruz...
‘Kamelyalı Kadın’ müzikaliyle tiyatroya adım atıyorsun. Teklif nasıl geldi?
Tarık Pabuççuoğlu ile Tiyatro Kedi’den Hakan Altıner böyle bir oyun sahneye koymaya karar vermişler, “Kim olabilir?” diye düşünürken akıllarına ben gelmişim. Tarık Ağabey’le daha önceden tanışıyorduk, beni telefonla aradı. “Böyle bir şey düşündük. Ne dersin?” dedi. Ben de açıkçası çok fazla düşünmeden hemen “Evet” dedim. Çünkü uzun süredir istediğim bir şeydi.
Hatta hayalindi.
Yıllardır istiyordum. Özellikle ‘Şarkı Söylemek Lazım’ yarışmasından sonra sesim çok beğenilmişti ve insanlar benden bir şeyler bekliyordu. Tiyatroda olmak çok büyük heyecan ama müzikal olması benim için ayrıca motive edici bir unsur. ‘Kamelyalı Kadın’ dünya edebiyatının en önemli eserlerinden biri. Çalıştığım insanlar da çok değerli isimler. Benim için aynı zamanda okul olacak, deneyim ve tecrübe kazanacağım.
Kaç şarkı okuyacaksın?
İki tane solo, üç tane düet var. Bir de koro olabilir. Türkçe okuyacağım.
Provalar haftada kaç gününü alıyor?
Hemen hemen her gün çalışıyoruz. Sadece pazarları dinleniyoruz. 8 Haziran’da Maslak Darüşşafaka’nın anfi tiyatrosunda perdelerimizi açacağız.