Hayalleri dünya şampiyonluğu
Güncelleme Tarihi:
Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Nisan 12, 2006 00:00
Daha iyi bir spor kariyeri uğruna doğup büyüdükleri şehirden, ailelerinden ayrılıp İstanbul’a geldiler. Üç yıldır profesyonel voleybolcu adayı olarak Eczacıbaşı altyapısında eğitimden geçiyorlar. Aynı zamanda Yüzyıl Işıl Lisesi’nde öğrenimlerine devam eden bu genç voleybolcuların birlikte yaşadıkları iki dairede ise sürekli "dünya şampiyonluğu" hayalleri kuruluyor.
"Haftaya pazartesi 06.00’daki antrenmanla başlıyoruz. Bunun için saat 05.00’te kalkıyoruz. Antrenman bitince okula gidiyoruz. Okuldan sonra üç saatlik akşam antrenmanı var. Diğer günler sabah antrenmanı yapmıyoruz. Ama haftada 20 saat salondayız. Hafta sonu da maça çıkıyoruz."
Eczacıbaşı genç takım voleybolcularından 17 yaşındaki Cansu Özdemir, haftalık yoğun programlarını işte böyle anlatıyor. Cansu, Eczacıbaşı’nın yıllardır Türkiye’nin her noktasında yürüttüğü yetenekli sporcu taraması sonucu keşfedildi. Zaten gelecek vaat eden bir oyuncuydu. Üç yıl önce Tekirdağ’dan İstanbul’a geldikten sonra yeteneğini daha da geliştirdi. Tıpkı Mersinli Fatma Yıldırım (16), Değirmendereli Büşra Cansu (16), Bursalı Tuğçe Sırdaş (17) ve Ankaralı Ecem Benli (17) gibi. Bu beş genç voleybolcu antrenmanlar, dersler, kulüp ve okul maçları derken, yıl boyunca son derece yoğun bir çalışma programı izliyor.
SORUNLU SPORCU İSTEMEYİZ
Eczacıbaşı Yıldız Voleybol Takımı Antrenörü Gonca Dilik yıllardır yaptıkları oyuncu taramasında yetenekli gençlerin ailelerine teklif yapıp, onları İstanbul’a getirdiklerini anlatıyor: "Özellikle Türkiye şampiyonalarını izliyoruz. Orada dikkatimizi çeken genç oyuncuların önce antrenörleriyle konuşuyoruz. Aileleriyle de tanıştıktan sonra İstanbul’a davet ediyoruz. Ancak sporculuk kadar davranışlar da çok önemli. Sorun çıkaran bir gençle yola devam etmemiz mümkün değil."
İstanbul dışından seçilen kızlar Yüzyıl Işıl Okulları’nda öğrenim görüyor. Sadece iyi birer sporcu olmayı değil iyi bir üniversite öğrenimi almayı da amaçlıyor, bu nedenle akşamları test kitaplarının başına oturuyorlar.
MUTFAKTA YASAK YİYECEK LİSTESİ ASILI
Bu genç voleybolcular okula yakınlığı nedeniyle de Bahçeköy’deki iki apartman dairesinde bir arada yaşıyor. Genç yaşta ailelerinden uzakta kendilerine bir düzen kurmuşlar. Bunu sağlamak kolay olmamış, ama birlikte üç yıl geçirince çok kaynaşmışlar. Bu daireyi evleri gibi benimsemişler. Kapı ve dolapların üzerinde birbirlerine taktıkları lakaplar yazılı. Duvara Cenk Akyol gibi gözde erkek basketbolcuların fotoğrafları yapıştırılmış. Hafta sonunda, izin günlerinde en büyük eğlenceleri hep birlikte alışverişe ya da sinemaya gitmek. Ancak hava kararmadan geri dönmek zorundalar.
Evdeki eğlenceleri ise birlikte film ve basketbol maçları izlemek. Keyifleri yerindeyse ve maçlarını kazanmışlarsa evden birkaç zafer çığlığı duyuluyor. Bu yüzden komşular kapıya gelip şikayetçi bile olmuş!
Evdeki belli başlı işleri de kendileri hallediyorlar. Gerektiğinde kulüp ve okul yöneticileri de imdatlarına yetişiyor. Ama yemek yapmak için mutfağa girmekten çekinmiyorlar. Biraz de şu abur cubur merakları olmasa. Mutfakta asılı yasak yiyecekler listesi de onları her zaman engellemiyor, bazen rejim yapmak zorunda kalıyorlar. Bu yaştaki sporcu rejim yapar mı diye sorunca "İki haftadır rejimdeyim" diyor Tuğçe Sırdaş: "Bazen gofret, çikolata derken fark etmeden kilo alıyoruz."
Eczacıbaşı genç takım voleybolcularından 17 yaşındaki Cansu Özdemir, haftalık yoğun programlarını işte böyle anlatıyor. Cansu, Eczacıbaşı’nın yıllardır Türkiye’nin her noktasında yürüttüğü yetenekli sporcu taraması sonucu keşfedildi. Zaten gelecek vaat eden bir oyuncuydu. Üç yıl önce Tekirdağ’dan İstanbul’a geldikten sonra yeteneğini daha da geliştirdi. Tıpkı Mersinli Fatma Yıldırım (16), Değirmendereli Büşra Cansu (16), Bursalı Tuğçe Sırdaş (17) ve Ankaralı Ecem Benli (17) gibi. Bu beş genç voleybolcu antrenmanlar, dersler, kulüp ve okul maçları derken, yıl boyunca son derece yoğun bir çalışma programı izliyor.
SORUNLU SPORCU İSTEMEYİZ
Eczacıbaşı Yıldız Voleybol Takımı Antrenörü Gonca Dilik yıllardır yaptıkları oyuncu taramasında yetenekli gençlerin ailelerine teklif yapıp, onları İstanbul’a getirdiklerini anlatıyor: "Özellikle Türkiye şampiyonalarını izliyoruz. Orada dikkatimizi çeken genç oyuncuların önce antrenörleriyle konuşuyoruz. Aileleriyle de tanıştıktan sonra İstanbul’a davet ediyoruz. Ancak sporculuk kadar davranışlar da çok önemli. Sorun çıkaran bir gençle yola devam etmemiz mümkün değil."
İstanbul dışından seçilen kızlar Yüzyıl Işıl Okulları’nda öğrenim görüyor. Sadece iyi birer sporcu olmayı değil iyi bir üniversite öğrenimi almayı da amaçlıyor, bu nedenle akşamları test kitaplarının başına oturuyorlar.
MUTFAKTA YASAK YİYECEK LİSTESİ ASILI
Bu genç voleybolcular okula yakınlığı nedeniyle de Bahçeköy’deki iki apartman dairesinde bir arada yaşıyor. Genç yaşta ailelerinden uzakta kendilerine bir düzen kurmuşlar. Bunu sağlamak kolay olmamış, ama birlikte üç yıl geçirince çok kaynaşmışlar. Bu daireyi evleri gibi benimsemişler. Kapı ve dolapların üzerinde birbirlerine taktıkları lakaplar yazılı. Duvara Cenk Akyol gibi gözde erkek basketbolcuların fotoğrafları yapıştırılmış. Hafta sonunda, izin günlerinde en büyük eğlenceleri hep birlikte alışverişe ya da sinemaya gitmek. Ancak hava kararmadan geri dönmek zorundalar.
Evdeki eğlenceleri ise birlikte film ve basketbol maçları izlemek. Keyifleri yerindeyse ve maçlarını kazanmışlarsa evden birkaç zafer çığlığı duyuluyor. Bu yüzden komşular kapıya gelip şikayetçi bile olmuş!
Evdeki belli başlı işleri de kendileri hallediyorlar. Gerektiğinde kulüp ve okul yöneticileri de imdatlarına yetişiyor. Ama yemek yapmak için mutfağa girmekten çekinmiyorlar. Biraz de şu abur cubur merakları olmasa. Mutfakta asılı yasak yiyecekler listesi de onları her zaman engellemiyor, bazen rejim yapmak zorunda kalıyorlar. Bu yaştaki sporcu rejim yapar mı diye sorunca "İki haftadır rejimdeyim" diyor Tuğçe Sırdaş: "Bazen gofret, çikolata derken fark etmeden kilo alıyoruz."