Hayal Perdesi açıldı

Beyoğlu Hayal Kahvesi’nin alt kat salonu tiyatro, dans ve gösteri alanlarında bağımsız toplulukların yaratıcı performanslarına açıldı. “Sahnelerde farklı bir şeyler arayanların derdine derman olacağız” sloganıyla kurulan sahnenin adıysa ‘Hayal Perdesi’.
Projenin fikir babalarından Deniz Atam, “Hayal Kahvesi’nin bir sanat mekânına dönüşme hayali hep vardı. Daha önce tek tek oyunlar oynanıyordu burada, gerçek bar dekoruyla. Onlar sayesinde bu işe cesaret edebildik. Bizim fotoğraflayabildiğimiz kadarıyla altı sahneleme biçimi kullanabiliyoruz burada. Bir İtalyan sahne var, ancak meydan tiyatrosuna da uyarlayabiliyoruz. Ben Hayal Kahvesi’nin bir tiyatro sahnesinin kafesi olduğunu hayal ediyor ve çok mutlu oluyorum. Çok Avrupai bir şey bu” diyor.
Şubat ayı programıyla perde açan mekân, performansların niteliğine göre değişen sahne ve seyir düzeniyle 40 ile 150 kişi arasında değişen seyirci kapasitesine sahip. Gösteriler hafta içi akşamları saat 20.00’de başlıyor. Hayal Perdesi’nde oyun öncesi veya çıkışında alkollü içkinizi de içebilirsiniz. Hayal Perdesi’nin programında yer alan oyunlardan sizin için bir seçki oluşturduk. İçlerinden en az birini mutlaka görmek isteyeceksiniz...

Adres: İstikll Caddesi Meşelik Sokak No: 10 Taksim. Biletler, Biletix ve Hayal Perdesi’nden alınabilir.
(212) 245 10 48.

Aşk bizi mat etti

İstanbul Meydan Sahnesi’nin ‘Benimle Delirir misin?’ oyunu ‘bir evlilik ve aşk aranjmanı’ aslında. Oyun, evlilik yaşları geldiği için mecburi hizmet zannedip dünya evine giren bir kadın ve erkeğin aklın sınırlarını zorlayışlarını anlatıyor. Asıl meselesi, aşkın gözü nasıl kör ettiği ve sonrasında onları nasıl mat ettiği. Oyun yazarı Mine Artu, nikâh masasına gömülen bir aşkın ardından bir kadın ve erkeğin kendilerini aklama va yanlışlarını saklama hikâyesini anlatmış. Necmi Yapıcı yönetmiş. Sahnedeyse Mehtap Bayri ile yine Necmi Yapıcı var.
 1 Mart Cuma saat 20.00’de. Bilet fiyatı 40 TL.

Masalların dünyasına yolculuk

İranlı yazar Abbas Hekim’in aynı adlı öyküsünün, omurgasını oluşturduğu ‘Peri Devden Korkuyor’, İran edebiyatının çeşitli dönemlerinden ve İran kültüründen birçok öğeyi barındırıyor. Bir babayla oğlunun masallar hakkında konuşmasıyla başlayan oyunda, sözü geçen masalların ya sonu yok ya da başı... Oğul masalları daha önce pek çok kez dinlemiş babasından. Babanın oğluna yanıtları hayat hakkında kendi kendine konuşmaları sanki. Mehmet Kanar’ın çevirisinden Özgür Erkekli’nin uyarlayıp yönettiği, Zeynep Erkekli ve Gözde Çetiner’in rol aldığı oyunda izleyici kendisini masalların iyiler, kötüler dünyasında bulacak.
 25 Şubat Pazartesi ve 5-11-18-25 Mart saat 20.00’de. Biletler; 15-20 TL.

Kederli bir komedi

Janti’nin ‘Yollu’ oyunu, tecavüzün sadece bir cinsin diğer cinse değil; toprağa, bedene, düşünceye kadar hayatın her noktasında olabileceğine dair bir oyun. Ancak tecavüzden de öte bunu yaratan koşulları; zihniyeti, toplumu, kadını ve erkeği yaratan toplumsal bilinci, duruma bakışımız, kayıtsızlığımız ve ikiyüzlülüğümüzü ‘Barış Gelini’ne tecavüz eden kamyoncu üzerinden sorguluyor. Aslında toplumsal cinsiyeti nasıl da el birliğiyle yarattığımızı gösteriyor. Üstelik tecavüzü, mağdurun gözünden değil, doğrudan tecavüzcünün gözünden işliyor. Oyundaki karakterler, bir vücudun organları gibi düşünülmüş. Kamyoncu bu vücudun cinsel organı...
 Ali Ömür Ulusoy’un yazıp Bülent Çolak’ın yönettiği ‘Yollu’yu 13-14 Mart saat 20.00’de izleyebilirsiniz. Biletler; 20-30 TL.

Metropolün pisliğinde bir yok oluş

Tiyatro Baykuş’un ‘Gece O Kadar Kirliydi ki İkisi de Kayboldu’ oyunu, pazarda çalışan ve aynı bodrum katını paylaşan iki hamalın hikâyesini anlatıyor. Plinio Marcos imzalı oyun, iki karakterin birbirini ötekileştirip, hiçbir şeyi paylaşmayıp, çoğaltmayıp, metropolün pisliğinde ve karanlığında yok oluşa sürüklenmelerinin anlatımı aslında. Orhan Güner çevirisi ve Erkan Bektaş rejisiyle. İki oyun kişisini sahnede Fatih Al ve Erkan Bektaş canlandırıyor.
 27 Şubat Çarşamba ve 15-29 Mart saat 20.00’de. Biletler; 20-30 TL.