Havyar ve şampanyayla öğle yemeği

Onlar yemek yapmayı ve konuk ağırlamayı çok seven iki kardeş. Abla Suzet 28, kardeşi Nancy İpekoğlu ise 23 yaşında. Suzet, MSA’dan (Mutfak Sanatları Akademisi) Nancy de, Yeditepe Üniversitesi Gastronomi bölümünden mezun. Bu iki kardeş kendilerine iki de ortak bulup geçen hafta Ataşehir’de bir balık restoranı açtı. Mekânın adı da pahalı bir siyah havyar cinsi olan Beluga’dan esinlenerek ‘Beluga Fish Gourmet’ koyuldu.
Restoranlarını tanıtmak amacıyla mail yoluyla ulaştıkları müşteriler, 30 gramı 250 liradan satılan Beluga havarını servis ettiklerini öğrenince ekstra ilgi gösterdi bu balıkçıya. Gördükleri ilgi İpekoğlu kardeşleri bile şaşırttı:
“Çocukluğumuzdan beri yaz tatillerimizi ailece Bodrum’da geçiriyoruz. Denize ve deniz ürünlerine karşı tutkunlu?umuz var. Bu tutkunluğumuz aynı zamanda merakı da getirdi. Beğendiğimiz yemekleri araştırıp, eğitimizle ve birikimimizle birleştirip, ortaya yeni tatlar çıkartıyoruz. Ama havyarın bu kadar ilgi göreceğini hiç tahmin etmiyorduk. İki hafta içinde iki kilo havyar sattık.”
Kilosu 8 bin lira olan Beluga havyarını mönülerine koyan genç girişimci kardeşler havyarın yanında şampanya içildiğinin de altını çiziyor: “Havyarlarmızı İran’dan getirtiyoruz. Gümüş tepsi içinde ince, ince kıyılmış maydanoz, ince doğranmış soğan, haşlanmış katı yumurtanın beyaz ve sarı kısmını ayırıp küçük küçük do?ranıp yine gümüş kaplara koyarak havyarın yanında servis ediyoruz. Misafirlerimiz havyarı tosmelba denilen ekmeğin üzerine sürerek yiyor. Tabii ki yanında şampanya içmek de bu işin olmazsa olmazı. Bir şişe Fransız şampanyasını da yanında servis edip şampanya için de 400 lira alıyoruz.”

El işçiliğiyle yapılan loafer

Modası geçmek bilmeyen espadrillerden sıkılanlara müjde! Sıcak yaz günlerinde espadrile alternatif: Gucci’nin şık loafer’ları. Üstelik Gucci loafer’lar sezonluk değil; klasik bir ürün. Jodie Foster, Alan Deloin, John Wayne gibi pek çok ünlünün de tercihi oldu. Gucci loafer’lar, tamamen elişçiliği ürünü olarak İtalyan deri zanatkarları tarafından yapılıyor. Yapımı hassaslık ve titizlik istiyor. En iyi kalite deri ve materyaller kullanılıyor. Ayak boyutuna göre rahatlık ve ergonomiklik için önce kâğıt üzerinde çiziliyor. Ardından her ayakkabı için özel kâğıt sonra da deri kalıplar çıkartılıyor. En yorucu aşamalarından biri de dikimi. Burun ve üst tarafın dikimden sonra astar ve taban takılıyor. Boyama ve cila aşamaları tek, tek özel fırçalarla yapılıyor. Bu sezon, kırmızından mora, maviye kadar pek çok rengi mevcut. Bambudan yapılan tokaları ise hep çok şık. Fiyatları 752 liradan başlıyor. Bu arada markanın geçen yıl 90’ncı yıldönümü için yarattığıy 1921 koleksiyonuna da göz atmayı da unutmayın. Krokodil ve deserli derilerde degrade loaferların fiyatı 3 bin 200 lira. Tüm 1921 koleksiyonu, içinde özel bir etiket taşıyor ve limitli üretim olduğu vurgulanıyor.