Güncelleme Tarihi:
Tam bir Divriğili olarak büyüdüm
MESUDE NURSUNA MEMECAN
Aile büyükleri Sivas Divriği’den göç eden Nursuna Hanım İstanbul’da doğup büyümesine rağmen; memleketinin gelenek, görenek ve yemekleriyle tam bir Divriğili olarak büyümüş. Ve sadece baba değil anne tarafı da, özellikle dedesi Nuri Demirağ; gerçek bir Sivas aşığıymış. Nuri Demirağ; Türkiye’deki ilk uçak fabrikasını kurmuş ve demiryollarını yapmış. Ve bu yüzden Atatürk ‘Demirağ’ soyadını vermiş. Sivas’la bağlarını hiç koparmayan Nuri Demirağ ülkesine katkıda bulunabilmek adına ilk muhalefet partisi olan ‘Milli Kalkınma Partisi’ni kurmuş. Dedesinden teslim aldığı bayrağı taşımaya çalışan Nursuna Hanım; hayat ve dünya görüşünün de dedesiyle aynı olduğunu düşünüyor. Ama siyasete yakınlığının yalnızca dededen değil siyasi karikatürist eşi Salih Memecan’dan da geldiğine inanıyor. Memleketinin gelenek ve göreneklerine çok değer veren Nursuna Hanım; babaanne evindeki bayram telaşını ve lezzetlerini unutamıyor. Özellikle de halasının yaptığı, tadı damağında, kokusu burnunda kalan Divriği pilavını anlata anlata bitiremiyor. Misafir ağırlamaktan, kalabalık sofralarından ve uzun sohbetlerden keyif alan Nursuna Hanım; kendisi gibi misafirperver hemşerilerinin bu özelliğini de çok seviyor.
Birlik ve beraberliğin kesişme noktası
FETHİ ARAS
Sekiz kardeş olan Fethi Bey; Zara’da lise olmadığı için ortaokuldan sonra Bandırma’da yaşayan ablasının yanına gitmiş. Uzun yıllar memleketinden ayrı kalsa da Sivas her zaman gözbebeği olmuş, vefa borcunu ödemek için geri dönmüş. Memleketinin kültürel ve tarihi geçmişine, değerlerine fazlasıyla önem veren Fethi Bey; Sivas’taki restorasyon çalışmalarına gönülden destek veriyor. Ve Nursuna Hanım gibi telaşlı bayram sabahlarıyla kalabalık sofraları unutamıyor. Memleketinin geçmişine baktığındaysa kendisini ve tüm Sivaslıları çok yaralayan, zamana yenik düşen bir vicdan yarasıyla, Madımak Olayıyla karşılaşıyor. Saklamakla hiçbir şeyin düzelip, değişmeyeceğine inanan Fethi Bey; özür dilemeyi dünyanın en büyük medeniyeti olarak görüyor. Kardeşliğin, birlik ve beraberliğin kesişme noktası olarak nitelendirdiği memleketiyle de gurur duyuyor.
Dedem Osman Şan düğünlerde tef çalarmış
ONUR ŞAN
Türkülere sesiyle hayat veren Onur Şan; Sivas’ın Mehmet Paşa Mahallesi’ndeki doğumundan hemen sonra ailece İstanbul’a yerleşmiş. Tatillerini anneannesinin yanında, memlekette geçirmiş. Öyle güzelmiş ki o yazlar, her yere yürüyerek gider ve en çok Çifte Minare’ye çıkmayı severmiş. Ve bir an olsun İstanbul’u özlemezmiş. Şan; genç yaşına rağmen sokak kültürünü tadan şanslı azınlıktan. Sanata yatkınlığı babadan, amcadan ve dededen geliyor. Babası yaklaşık 25 yıldır TRT İstanbul Radyosu’nda Devlet Sanatçısı olan Onur Şan’ın Sivas’ta ‘Tarakçı Osman’ olarak bilinen dedesi Osman Şan ise düğünlerde tef çalarmış. Konser vermek için zaman zaman memleketine giden Şan; doğduğu toprağın ve hemşerilerinin bambaşka bir elektrik verdiğine inanıyor. Sazını, sözünü ve türkülerini de memleket mirası olarak görüyor. Sivas’ın Aşıklar Diyarı olduğunu ve büyük bir hayranlık duyduğu Aşık Veysel’den beslendiğini söyleyen Şan; bazen öyle karışıyormuş ki Veysel’e, işin içinden çıkamıyormuş.
Mesude Nursuna Memecan, Fethi Aras ve Onur Şan’ın konuk olduğu Aynur Tartan’la Burada Hayat Var; bugün 16.00’da CNN Türk’te